Neden çok şaşırdık, anlamadım...
Ne de çabuk unutuyoruz yahu!...
O zaman CHP'nin 'şikayet' kronolojisini hatırlayalım;
Kılıçdaroğlu; 'Hükümet yurttaşlara ve sanatçılara ciddi baskı uyguluyor, yargıyı ele geçirmeye çalışıyor..' (İsrail TV2'ye demeç Eylül 2010…)
...
Kılıçdaroğlu; 'Türkiye'de demokrasi yok, baskı altındayız…' (Mart 2011 İngiltere'de Avam Kamarası'nda İşçi Partisi Genel Başkanı'na Türkiye'yi şikayet ediyor...)
...
CHP'den Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi başkanlarına, bu iki parlamentonun Türkiye raportörlerine ve AB Komisyonu'na mektup; 'Cumhuriyet ve demokrasi tehdit altında…' (Aralık 2012)
...
Kılıçdaroğlu'ndan Washington Post'a makale; 'AKP acımasız… Sistematik zulmediyor… Özgürlükler yok ediliyor, muhalefet partileri hedef yapılıyor, Türkiye geriliyor…' (Şubat 2012)
...
Kılıçdaroğlu Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'ya Erdoğan'ı şikayet etti;
'Erdoğan katil ve diktatör!...' (Bu şikayet Swoboda'ya bile fazla ağır geldi!... Kılıçdaroğlu'na kapıyı gösterdi... Mayıs 2013)
...
Kılıçdaroğlu'ndan AB Komisyon Başkanı Herman Van Rompuy'a şikayet mektubu;
'AB, Türkiye'deki duruma ilişkin endişelerini net bir biçimde ifade etmeli!...' (Ocak 2014)
...
CHP'li vekiller Loğoğlu ve Nazlıaka hükümeti ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye şikayet ettiler;
“Türkiye'de özgürlükler tehdit altındadır... Sözü fazla uzatmaya hiç gerek yok: Türkiye'de temel özgürlüklerin giderek artan bir şekilde aşındırılması demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saldırıdır.”
...
Şimdi girizgahta 'Neden çok şaşırdık, anlamadım...' diyerek neyi anlatmak istediğimi anlamışsınızdır...
Neymiş?...
CHP'li bir vekil; 'Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor, sinir gazını Türkiye verdi...' diyerek bizi Rusya'ya şikayet etmiş...
İyi de CHP'li vekiller bunu hep yapıyor zaten...
Derdini kendi vatandaşına anlatamayan CHP, elin İngiliz'i, ABD'lisi, Almanı, Fransızı, İsrailli'si ve nihayet Rusu'na derdini anlatıyor... Şikayet ediyor, gammazlıyor.., olmadı iftira atıyor...
Şimdi diyeceksiniz ki bu farklı...
Türkiye'yi dünya kamuoyunda terörist devlet gibi göstermeye çalışıyor...
Üstelik bu açıklamaları sınırımızı, onurumuzu koruma adına haklı olarak uçağını düşürdüğümüz Rus'lara yapıyor...
Ee, n'olmuş?!...
Bu CHP'li vekil vakti zamanında Twitter'dan bildirmiş;
“Eğer İran-Türkiye karşı karşıya gelirse, Türkiye'ye karşı, İran safında olurum! İran düşerse, bütün doğu düşer!” demiş...
(Yıllarca 'memleketi İran'a çevirmek istiyorlar…' diye feryat eden CHP'nin vekili bu!...)
Ama net söylemiş...
Bir savaş olursa 'safı' Türkiye değil, 'İran' olurmuş...
Şimdi de 'Rusya ile Türkiye'yi karşı karşıya' olarak görüyor olmalı ki, 'Rus' safında yer alıyor...
Zimbabwe ile karşı karşıya gelseydik, Zimbabwe' saflarında yer alacaktı!...
Hadise bu kadar basit...
Siyaset biliminde bunun bir açıklaması var mı bilemiyorum...
Sosyoloji son sınıfta okuyan yeğenime sordum; 'CHP siyasetinin sosyolojideki yeri nedir?' diye,
'Sosyolojik bir karşılığı yok, bunun cevabını Foucault dahi veremez!...' dedi...
Sonra birden aklıma 'istikşafi' geldi...
Düşünebiliyor musunuz, istikşafi görüşmelerden olumlu sonuç çıksaydı, bunlar bakan falan olacaklardı!...
Bir de İran'la karşı karşıya kalsaydık, bir CHP'li vekil çıkıp Meclis'ten Beştepe Külliyesi'ne füze fırlatırlar mıydı acaba?!..,
Hafazanallah...
...