Modernistlerin marifeti (3)

04:009/10/2015, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Hayreddin Karaman

Bağlayıcı dinî kaynaklara dayalı usulü beğenmeyen, yeni usul icad ederek İslam'ı çağa sunduklarını iddia eden modernistlerin iddialarından ziyade ortaya koydukları çözümlere (ürünlere) bakmak gerekiyor. Bunlardan biri olarak eşcinselliğe İslam'dan müsamaha devşirilmişti. Ben de bunun, daha önce bir ABD'li eşcinsel tarafından aynı argümanlarla dile getirildiğini yazmıştım. İşte hikayesi:M. h.'nin iddialarıİmamlık ve öğretmenlik yaparken eşcinsel olduğu ortaya çıkınca bu görevleri bırakmak zorunda

Bağlayıcı dinî kaynaklara dayalı usulü beğenmeyen, yeni usul icad ederek İslam'ı çağa sunduklarını iddia eden modernistlerin iddialarından ziyade ortaya koydukları çözümlere (ürünlere) bakmak gerekiyor. Bunlardan biri olarak eşcinselliğe İslam'dan müsamaha devşirilmişti. Ben de bunun, daha önce bir ABD'li eşcinsel tarafından aynı argümanlarla dile getirildiğini yazmıştım. İşte hikayesi:

M. h.'nin iddiaları

İmamlık ve öğretmenlik yaparken eşcinsel olduğu ortaya çıkınca bu görevleri bırakmak zorunda kalan M.H. röportajında, çok dindar bir ailenin çocuğu olduğunu, çocukluğundan itibaren kadınlığa meyilli bulunduğunu, ergenlik çağından sonra bu meyilden ve onun sürükleyebileceği günahtan kurtulmak için çok çabaladığını, namaz kılıp oruç tuttuğunu, belki faydalı olur diye bir kızla evlendiğini, Pakistan'da İslami öğretim gördükten sonra konuyu incelediğini ve 12 yıllık bir araştırma sonunda İslam'a göre eşcinselliğin günah ve yasak olmadığı neticesine ulaştığını ifade ediyor ve iddiasını ispat amacıyla şunları söylüyor:

“Evlilik bir iş sözleşmesi gibi; yani çalışmazsa Kur'an-ı Kerim'e göre bozmak gayet normal. Kur'an'da “erkekle kadın evlenir” diye bir açıklama bulamazsınız. Böyle bir kural yok. İslam'a göre evlilik bir iş anlaşması olduğuna göre… eşcinsel ilişkilere uygulamada hiçbir sakınca yok. Çocuk sahibi olmaya gelince de, eğitim ortamı, sevgi ortamı yerindeyse eşcinsel bir ailenin çocuk evlat edinmesinde hiçbir sakınca yok...


“Hz. Muhammed (s.a.) eşcinsellikle doğrudan ilgili olmadı ya da eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı cezalandırmadı ya da zulümde bulunmadı. Hz. Muhammed (s.a.) döneminde Medine'de 'muhannesûn' adı verilen bir grup efemine erkek yaşardı. Muhannesûn grubu modern gey erkeklerin bazı vasıflarını taşısa da, onları tam olarak temsil ettiği söylenemez. Hz. Muhammed bazılarının Müslümanların evlerinde kadınlara ait odalarda çalışmalarını engelledi ve bazılarını da Medine'den sürgün etti. Ama tüm bunlar, onların cinsel yönelimleri temelinde değil, edepsiz ve dine aykırı davranışlarından dolayı yapıldı.”

Bu iddiaya verdiğim birkaç yazılık cevabı sitemden bularak okumak mümkündür(www.hayreddinkaraman.net). Burada yalnızca hadislerle ilgili kısmını nakledeceğim.

Ebû- Dâvud'un kitabına aldığı hadis şöyledir:

Hz. Peygamber'e, ellerine ve ayaklarına kına yakmış olan bir muhannes getirildi; Peygamberimiz (s.a.), “Buna ne olmuş” dedi, “Kadınlara benzemeye çalışıyor” dediler. Nakî' denilen bir yere sürülmesini emretti.

“Onu öldürelim mi” diye sordular, “Namaz kılanları öldürmek bana yasaklandı” buyurdular.

Bu hadiste şu hususlar dikkat çekiyor:

Hz. Peygamber (s.a.) eşcinselliğe izin vermek veya müsamaha etmek şöyle dursun “kadınsı davranan, ellerine ve ayaklarına kına yakan birinin” bu davranışını bile hoş görmüyor, kötü örnek olmasın diye topluluktan uzak bir yere gönderiyor (tecrid ediyor).

Hz. Peygamber dönemi toplumu yalnızca “kadınsı davranan” bir kimsenin bile öldürülebileceğini düşünüyorlar, ama Peygamberimiz “onun inanmış ve ibadet eden bir mümin” olduğunu ve öldürülmesinin caiz olmadığını söylüyor.

Ebû Dâvûd ve Müslim'in kitaplarına aldıkları bir diğer hadis ise şu mealdedir:

Hz. Peygamber'in hanelerine bir muhannes girip çıkardı (hizmet eder, yardım alırdı), Hz. Peygamber'in eşleri onu, “kadınlara ilgi duymayan (gayr-i uli'l-irbe) sayarlardı (Bak. Nûr Sûresi: 24/31). Bir gün Peygamberimiz (s.a.), o muhannes eşinin hanesinde iken yanlarına girdi, bu sırada muhannes bir kadını anlatıyor; “Önden dört büklüm, arkadan sekiz büklüm ile sallanarak yürüyor” diyordu. Peygamberimiz “Görüyorum ki bu kişi, bunlara kadarını biliyor, bundan sonra yanınıza girmesin” dedi, eşleri de onu evlerine girmekten menettiler.

Hadisin bir başka rivayetinde şu ek de yer almaktadır:

“Muhannes Beydâ denilen bir yere gönderilmişti, (eşleri) bu takdirde o açlıktan ölür” dediler, Peygamberimiz de her Cuma günü gelip iki kere eve girmesine, ihtiyaçlarını alıp yerine dönmesine izin verdi.

Bu hadis de “kadınların cinsel objelerini algılayan” bir kimsenin “erkek sayılacağını ve kadınların ona karşı erkek gibi davranmaları" gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca böyleleri işi, hangi cinsle olursa olsun zina boyutuna götürmedikçe onlara iyi davranılması, ihtiyaçlarının karşılanması, fakat topluluk içinde kötü örnek olmaması ve kötülüğe sebep olmaması için uzak tutulması gerektiğini de anlatmış oluyor.

Sonuç olarak Kur'an'da olduğu gibi hadislerde de İslam'da eşcinselliğin normal karşılandığına dair bir delil bulmak mümkün değildir.

İslam modernisti diye anılan kimselerin ortaya koydukları çözümlerin çoğu, İslam'ı bozarak çağa uydurma operasyonunun parçalarıdır.
#İslam modernisti
#eşcinsellik
#Evlilik