Kurum-insan

04:002/08/2015, Pazar
G: 13/09/2019, Cuma
Hayreddin Karaman

Vakıf-insan nitelemesi yaygınlaştı, ama “kurum-insan” vasıflandırmasını bu yazıda ben yapacağım.Vakıf-insanın bana göre iki manası var: 1. Ancak bir vakfın yapabileceğini yapan insan. 2. Kendini insanlara faydalı olmaya adamış insan.“Kurum-insan”dan maksadım ise ancak bir kurumun ve kuruluşun yapabileceğini tek başına yapan insandır. İşte böyle bir insana örneğim Ali Osman Emirosmanoğlu'dur.1960'lı yıllarda İstanbul İmam Hatip Okulunda öğrencim oldu, babası ve ailesi ile tanıştım, hayır ve takva

Vakıf-insan nitelemesi yaygınlaştı, ama “kurum-insan” vasıflandırmasını bu yazıda ben yapacağım.

Vakıf-insanın bana göre iki manası var: 1. Ancak bir vakfın yapabileceğini yapan insan. 2. Kendini insanlara faydalı olmaya adamış insan.

“Kurum-insan”dan maksadım ise ancak bir kurumun ve kuruluşun yapabileceğini tek başına yapan insandır. İşte böyle bir insana örneğim Ali Osman Emirosmanoğlu'dur.

1960'lı yıllarda İstanbul İmam Hatip Okulunda öğrencim oldu, babası ve ailesi ile tanıştım, hayır ve takva sahibi tacir bir babanın oğlu idi.

1969 yılında Yüksek İslam Enstitüsünü,1970 yılında İşletme İktisadı Enstitüsü'nü bitirdi.

Yine altmışlı yıllarda birkaç arkadaşı ile birlikte “bizim değerlerimizi sinema yoluyla işleyecek ve yeni nesillere aktaracak film yapma”nın gerekliliğine inandılar, bir şirket kudular (Elif Film), ortak bulmak için bizden de yardım istediler, elimizden geleni yaptık. O tarihlerde bu gerekliliğin farkında olan sermaye sahipleri bulunamadığı için ancak biraz da borçla “Birleşen Yollar”ı çektiler. Bu filmin eseri, Şule Yüksel Şenler'in Huzur Sokağı isimli romanı idi. Hiç borçtan ve sıkıntıdan kurtulamadılar, ama azmettiler ve yedi film çektiler; aralarında Necip Fazıl'ın eserlerinden alınanlar da vardı. Sonradan bu filimlerin kıymeti anlaşıldı, yüzlerce defa gösterildi.

Diğer arkadaşları ayrıldıktan sonra da Emirosmanoğlu bu işe, aşağıda dökümünü vereceğim formatlarda devam etti. Başta sanayici olarak hayata girdiği halde bu hizmet için fabrikayı ortağına devretti. Ensar Vakfı'nın kuruluşundan beri bir nefer gibi hizmetten hizmete koştu.

Kendisi övülmeyi, hatta kendinden söz edilmesini hiç sevmez, ona danışmadan onu tanıtmamın sebebi başkalarına örnek olmasını ve yaptıklarından istifade edilmesini ümit etmemdir.

1969 yılından bu yana katkıda bulunduğu eserler:

Yapımcılığını yaptığı sinema filimleri:

“Kabe Yollarında” (1969), “Birleşen Yollar” (1970), “Çile” (1971),

“Zehra” (1972), “Oğlum Osman” (1973), “Diriliş” (1974), “Kızım Ayşe” (1974), “Memleketim” (1975).

Yapımcılığını yaptığı eğitici filimler:

“Namaz Öğreniyorum”(1983), “Kur'an Öğreniyorum” (1984),

“Hacca Gidiyorum” (1985), “Video Hatim” (1985).

Yapımcılığını yaptığı TV filimleri

“Mümin ile Kafir” (1992), “Ömer Seyfettin Hikayeleri” (2005).

Yapımcılığını yaptığı belgeseller:

“Vakıf Şehir İstanbul” (1985), ”Nea Roma'dan İstanbul'a Sultanahmet” (2006),

“Panorama 1453 Müzesi” (2012).

Yapımcılığını yaptığı çizgi filimler:

“Keloğlan” (1987), “Emre” (1990), “Hay” (1992)

Yönetmenliğini ve yapımcılığını yaptığı çizgi filimler:

“1001 Gece Masalları” (2003), “Kelile-Dimne” (2004), “Önder İnsanlar” (2005),

Yönetmenliğini ve yapımcılığını yaptığı çizgi diziler:

“Karagöz” (2002-2004) (35 bölüm), “Masal Dünyası” (2005-2006) (10 bölüm), “Her Gün Bir Masal” (2010) (10 bölüm).

Yapımcılığını yaptığı müzeler:

“Panorama 1453 Tarih Müzesi” (2009),

“Çanakkale 1915 Zafer Müzesi” (Halen yapılıyor, 2015 yılında açılması bekleniyor).

Çalışmaları ve basılı eserleri:

Üniversite yıllarında (1970) “Türkiye'de Sinema Filmlerinin Pazarlanması” konulu tez çalışması vardır.

Sinema ve çizgi film konusunda dergilerde birçok makalesi yayınlandı.

“Türkiye'de Çizgi Filmcilik” konulu tebliği (2004) ve “Türk Sinemasında Yerli Arayışlar” Kitabında “Elif Film Yolculuğunda Yücel Çakmaklı” (2010) başlıklı makalesi yayınlanmıştır.

Şimdi söyleyin: Bu kişi bir kurum-insan değil mi?

Ona hayırlı ve bereketli bir ömür dilerken emsalinin çoğalması için Mevlâ'dan inayet niyaz ediyorum.
#Ali Osman Emirosmanoğlu
#Vakıf-insan
#Necip Fazıl