İslam Ticaret Hukuku Kongresi

04:0022/10/2015, Perşembe
G: 13/09/2019, Cuma
Hayreddin Karaman

“İslam Ticaret Hukuku Kongresi (Günümüzdeki Meseleler) 15-18 Ekim arasında Konya Dedeman Otel'de yapıldı. Hazırlık, hizmetler, yönetim ve organizasyon eksiksiz idi, emeği geçenleri tebrik ediyor, Allah cümlesinden razı olsun diyorum.Birinci gün “İslami Ticaret ve Faiz” konulu bir açış konferansı verdim. Protokol konuşmaları arasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Dünya İslam Alimleri Birliği Başkan Vekili Karadâğî'nin, I. ve II. Kongre'ye emek veren Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit'in konuşmaları faydalı

“İslam Ticaret Hukuku Kongresi (Günümüzdeki Meseleler) 15-18 Ekim arasında Konya Dedeman Otel'de yapıldı. Hazırlık, hizmetler, yönetim ve organizasyon eksiksiz idi, emeği geçenleri tebrik ediyor, Allah cümlesinden razı olsun diyorum.

Birinci gün “İslami Ticaret ve Faiz” konulu bir açış konferansı verdim. Protokol konuşmaları arasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Dünya İslam Alimleri Birliği Başkan Vekili Karadâğî'nin, I. ve II. Kongre'ye emek veren Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit'in konuşmaları faydalı ve ümit verici konuşmalardı; bunların yayınlanacağını umuyorum.

Konferansımda şu hususlara temas ettim:

Laik bir ülkede ve kapitalizmin egemen olduğu bir dünyada İslâmî ticaretin problemleri.

Ülkemizde faizsiz bankaların 1985'ten beri kuruluşunun ve olgunlaşmasının devam ettiği, bugüne kadar bu bankalara 'faizsiz veya İslâmî bankalar” adını bile vermediklerini, mevzuatındaki bazı sakatlıkları ıslah edemediklerini örnek olarak zikretmek suretiyle çekilen güçlükler.

Kâmil manada İslâmî ticaret ve tam manasıyla faizsiz bir ekonomi için her şeyden önce Müslümanlarda bir zihniyet değişikliğinin şart olduğu, bunun da genel bir İslâmî ahlak eğitimi ile elde edilebileceği.

Faizden vazgeçilmediği ve yoksulların ve yoksunların ihtiyaçlarını ve asgari menfaatlerini hesaba katmaksızın azami kâr, sınırsız zenginlik peşinde koşulduğu sürece dünyamızın sosyal krizlerden ve anarşik olaylardan salim kalamayacağı.

Allah Teâlâ'nın her türlü nimeti ve bütün ihtiyaç maddelerini bolca verdiği, en son ve en kâmil dini de Sevgili Peygamberi'nin (s.s.) rehberliğinde bahşettiği İslam dünyasının bugünkü halinden Müslümanların sorumlu oldukları, beyan ve maksadıyla dine dönmeden ve bir şekilde birlik kurmadan başlarının beladan, hallerinin zilletten kurtulamayacağı…

Söz uzadığı için planımda bulunduğu halde orada temas edemediğim bir konu da mevcut para sistemidir. Dünyanın karşılıksız, ölçüsüz ve kontrolsüz kâğıt para sisteminden çıkmasının, doların rezerv para olmasına son verilmesinin, bunlardan önce ve sonra İslam ülkelerinin en azından kendi aralarında ortak ve sağlam bir paraya kavuşmalarının zaruri olduğuna inanıyorum.

Bu ve takip den birkaç yazıda belli konulara ait oturumların sonuç bildirgesini özetleyerek verecek, katılmadığım yerler olursa onlara da işaret edeceğim.

Faiz Oturumu:

1.Borç Yapılandırılması

Vade çerçevesinde bir yapılandırma
İslam hukukundaki
te'cil ve ta'cil terimleriyle ifade edilebilir. Te'cil, ya daha baştan peşin doğan ya da vadesi geldiği için peşin hale gelen para borcunun vadeye bağlanması veya vadeli borcun vadesinin uzatılmasıdır (öteleme). Ta'cil ise vadeli borcun vadesinden önce (erken) ödenmesi demektir. Borcun taksitlendirilmesi de yapılandırma kapsamında bir işlem sayılır. Borcun miktarına dokunmadan tek başına vadenin uzatılıp kısaltılması veya taksitlendirme bir problem teşkil etmez. Asıl mesele vade üzerindeki değişikliğin borcun miktarına yansıtılmasıdır.

Borcun erken ödenmesi karşılığında borç miktarında indirime gidilmesine cumhur cevaz vermemekle birlikte
İbn
Abbâs, Neha'î, Ebû Sevr,
İbnTeymiyye
,
İbnKayyim
el-Cevziyye ve
İbnÂbidîn
gibi alimler caiz görmüşlerdir. Kurulumuz,
İslam Fıkıh Akademisi'nin belli şartlarla kabul ettiği bu ikinci görüşe katılmaktadır.

Borcun vadesinin uzatılması karşılığında borç miktarının artırılması ittifakla haram sayılmıştır. Ödeme acziyetinden kaynaklanan temerrüd halinde borç miktarında artışa gidilmemesi tercihe şayan olmakla birlikte alacaklının ısrarlı talebi durumunda enflasyon farkı borca yansıtılabilir. Bu fark, meşru olamayan mal ve hizmetlerden arındırılmış bir endeksi esas alan çekirdek enflasyona göre belirlenmelidir. Bu çerçevede borç yapılandırmasına cevaz verilirse tarafların haksızlığa uğraması önlenmiş olur. Zira ilgili ayet hiçbir tarafın zulme uğratılmamasını öngörmektedir.

Devam edeceğim.
#İslam hukuku
#Borç Yapılandırılması
#Faiz Oturumu