Bu öğretmenin sesine kulak verilmeli

04:0029/12/2016, Perşembe
G: 17/09/2019, Salı
Hayreddin Karaman

Kendisini tanıyor ve güveniyorum. Köşeme aldığım aşağıdaki mektubunda yaptığı tespit ve tavsiyelerin bir kısmı bütün okullar için geçerli olmayabilir, ama herkesin istifade edebileceğini düşünüyorum.



…Epey oldu yazışmayalı. İnşallah iyisinizdir. Gerçi size bir sözüm de vardı onu da hitama erdiremedik ama imam hatipler hakkında yazdığınız yazılara katkı olması babında birkaç hususa temas etmek istiyorum.



Yalnız bu defa size geçen sene yazdığımdan farklı bir konuma da sahip olarak yazıyorum. Zira geçen sene imam hatip mezunu ve imam hatipte görev yapan bir öğretmen olarak yazmıştım fakat bu sene bunların yanına imam hatipte öğrencisi olan bir veli olarak da yazıyorum. Lise ile alakalı da yazılabilecekler var. Fakat burada ağırlıklı olarak imam hatip ortaokullarıyla alakalı birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Müsaadenizle bunları da maddeler halinde yazacağım. Gerek planlama gerekse uygulama açısından bunlar üzerinde kafa yormamız gerekiyor.



*İlkokuldan ortaokula geçen öğrencilerle alakalı intibak çalışmalarına gerektiği kadar önem verilmiyor. Oysa ilk haftalarda öğrencilerin hem birbiriyle hem de okulla kaynaşmaları açısından bunun üzerinde detaylı olarak düşünülmeli.



*Biliyorsunuz Kur'an-ı Kerim derslerine bazı okullarda camilerde görevli olan imamlar giriyor…Pedagojik formasyonları var mı?.. Oğlum üzerinden gördüğüm şu: İmam olup derslere giren ayrıca medrese eğitimi alanların öğrencilere karşı tavır ve tutumları sert. Bu ise öğrencinin o ders günü geldiğinde kaygısını arttırıyor. Ayrıca bu hocaların bazı harfleri telaffuz biçimlerinde de sorunlar oluyor. Diyelim bir değişiklik oldu başka bir hoca derse geldiğinde öğrenciler farklı bir telaffuzla karşılaştıklarında bunun içinden çıkamıyorlar. Keza bu hocalar yazılı, performans ve uygulama notu ayrımının da farkında değiller.



*İmam hatip ortaokullarında Temel Dini Bilgiler, Siyer ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin içeriklerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor… Çünkü bu derslerin ortak konuları fazla… Bunlardan biri yerine Hüsnü Hat dersine benzer yazı odaklı bir ders programı üzerinde düşünülmeli. Öğrencilerin genel manada İslâmî ilimlere hazırlanması ve okuma-yazma sorunlarını önemli ölçüde azaltacaktır böylesi bir uygulama. Ayrıca görsel sanat boyutu da var tabii.



*Ortaokullar başta olmak üzere Siyer dersi içeriğinin daha detaylandırılması gerekiyor. Çoklu zekâya uygun olarak yıl, kronoloji, sahabilerin sayısı, Mekke-Medine dönemi Müslümanların durumu, sosyal hayat vb. konularda siyer dersinin içeriği yetersiz.



*Ortaokullara dönük olarak sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği siyer okuma kitaplarının hem İslâmî ve teknik açıdan (hurafe, zayıf rivayet, abartılı anlatım, imla vb.) hem de çocukların seviyesine uygun olup olmadığı kontrol edilmiyor. Sözgelimi imam hatip ortaokulları için düzenlenen bir yarışmadaki kitapla imam hatip liseleri için düzenlenen bir yarışmada aynı kitap okutuluyor.



*Siyer, Temel Dini Bilgiler ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde öğretmenlerin anlatacakları örnek durum/olay, kıssa vb. konularda son derece dikkatli ve seçici olmaları gerekiyor. Bunlara dikkat edilmediğinde öğrenciler açısından birtakım sorunlar ortaya çıkabiliyor.



*İmam hatip ortaokulları başta olmak üzere tüm ortaokullarda öğrencilerin serbest okuma faaliyetlerinin planlanması gerekiyor. Öğrenciler gerek müfredat gerekse kültürel kazanımlar açısından daha donanımlı hale getirilmek isteniyorsa bu döneme ilişkin çalıştay vb. etkinlikler düzenlenmeli. Aksi takdirde öğrencilerin okuma faaliyetleri ya niteliksiz eserlere teslim oluyor ya da hiç okumamak gibi bir durum ortaya çıkabiliyor.



*Bununla bağlantılı olarak imam hatip lise ve ortaokulları için diğer ders kazanımlarını da dikkate alan okuma listeleri hazırlanmalı. Meslek dersleri (ki bu tabiri de değiştirmeniz lazım artık) öğretmenleri, “Kitap okutmak benim görevim değil, ben Edebiyatçı/Türkçeci değilim” tavrından kaçınmalılar. Mesela liselerde İslâm Tarihi, Kırk Hadis, Biyografiler, Mevlid veya Muhammed Hamidullah hocanın kitapları vb. eserler İslâmî ilimler konulu derslerin ilgili sınıf kazanımları, öğrenci seviyesi vb. hususlar dikkate alınarak mutlaka eğitim ortamına dâhil edilmeli.



*İslâmî ilimleri okutan öğretmenlerin felsefe grubu derslerine karşı öğrencileri şartlandırmaktan vazgeçmeleri lazım.



*İmam hatip okullarında eğitim ve öğretim yılının başında ve sonunda düzenlenen seminerlere katılan akademisyen ve eğitimcilerin bu okullarda çalışan tüm öğretmenlerin meslek dersi hocası yahut 'dindar' olmadıklarını dikkate alan bir üslup geliştirmeleri gerekiyor.



*İmam hatip okulları başta olmak üzere okullardaki en az bir müdür yardımcısının sadece müfredat kazanımları ve kültürel etkinlikler konusuna odaklanmasının kaliteyi arttıracağını düşünüyorum.



*Düzenlenen kültürel etkinliklerin askeri usul yani bir okul öğrencilerini tıkış tıkış toplu taşıma araçlarına bindirerek değil parçalı ve yıl içerisine yayılacak bir biçimde yapılması lazım.



*ÖNDER başta olmak üzere imam hatip odaklı kurumların yayımladıkları dergilere çekidüzen vermeleri lazım…



*Belki de en önemlisi şu: İstanbul'da imam hatip ortaokullarından mezun olan öğrencilerin kahir ekseriyeti niçin imam hatip liselerini tercih etmedi?



Şimdilik bu kadar diyelim…


#İmam hatip okulları
#ÖNDER
#İslâmî ilimler