Büyük yürüyüş devam ediyor

04:0018/04/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Hasan Öztürk

Önce, hayırlı uğurlu olsun diye söze başlamalıyım… Millet yüzde 86 oranında sandığa gitti. Yeni sisteme yüzde 51.4 ile evet dedi. Bir referandum süreci böylece atlatıldı.



Türkiye kazandı. Türk demokrasisi kazandı. Millet kazandı.



Bu büyük bir zaferdir. Hep birlikte keyfini çıkaralım, ucuz lakırdılara, salvolara, tazyik ve tacizlere aldırmayalım.



“Amerika'nın ve Avrupa Birliği'nin AGİT'in raporunu bekliyoruz"

diye açıklama yapmasını da bir yere not edelim! (Bağımsızlık mücadelesinin ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyor olmalıyız...)



***


Türkiye'nin yerleşik bir demokrasi olduğu 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılan referandum ile bir kez daha ispatlandı.



“Diktatör"
yaftası

da,

“seçime hile karıştı"
safsatası

da sandıkta yerle bir oldu.

Müdahale edilebilir bir sistem

ile Türkiye'nin yönetilmesini savunan başta

Avrupa

olmak üzere ne kadar aktör varsa bir araya geldi. Elinden geleni yaptı. Gayri ahlaki ne kadar usul varsa kullandı. Hatta

Alman medyası

başta olmak üzere uluslararası medya Türkçe yayınlarla

“hayır"

cephesini tahkim etmek istedi. Ancak bütün bunlara rağmen

Türkiye değişime “evet" dedi.


Artık bugünden itibaren

“Partili Cumhurbaşkanlığı", “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli"

diye tanımlanabilecek “

Başkanlık Sistemi"

ne geçilmiştir.



Elbette, kademeli bir geçiş yaşanacak. Bu geçişin en belirgin ilk adımı da

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın kurucusu olduğu Ak Parti'ye dönmesi olacaktır.


6 aylık sürede uyum yasaları çıkacak, sistem kademeli şekilde yürürlüğe girecek.



Türkiye'nin büyük yürüyüşü devam ediyor

.

Türkiye

büyük, güçlü, bağımsız bir ülke olma yoluna

yürüyüşüne Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde devam ediyor.


TÜRKİYE YERLEŞİK BİR DEMOKRASİDİR


Sonuçları okumaya şuradan başlamaya ne dersiniz?



Diktatörün yönettiği bir ülkede yüzde 48.6 oranında “hayır" çıkar mı? Asla çıkmaz!


Peki diktatörün yönettiği bir ülkede yüzde 51.4 “Evet" çıkar mı? Hayır asla çıkmaz!


Demokrasinin işlediği, sandık güvenliğinin sağlandığı, seçimlere şaibe karışmayan ülkelerde yani demokratik ülkelerde böyle sonuçlar çıkar.

Tıpkı

İngilizlerin Brexit oylamasındaki çıkan sonuç gibi.

Tıpkı Amerika başkanlık seçimlerinde çıkan sonuçlar gibi…



Hatırlayın 12 Eylül Anayasası 1982'de oylandığında yüzde 92 oranında evet çıkmıştı. Çünkü Kenan Evren ve askerin baskısı milletin tepesine çökmüştü.



DOĞU VE GÜNEYDOĞU'NUN SÖYLEDİĞİ


Devam edelim… Türkiye kazandı. Türkiye'nin Kürtleri kazandı, Türkiye'nin mazlumları kazandı. Çünkü, 2015 Temmuz'undan bu yana Doğu ve Güneydoğu illerimizde PKK terör örgütünün şiddet ve kan dökücü eylemlerine rağmen

Türkiye'nin Kürtleri birlikten yana, devletten yana bir arada yaşamaktan yana tavır koymuştu.

Referandumda gördük ki Doğu ve Güneydoğu illerinde yani Kürt seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı illerde “evet" oylarında belirgin bir yükseliş var.



Yine

büyük şehirlerin merkez ilçelerinde “hayır" oyları yüksek çıkarken, çevre ilçelerde “evet"ler fazlaydı. Gelir düzeyi arttıkça “değişime" direnç artmış görünüyor.

(O halde Ak Parti'nin ve elbette Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın referandum sonuçlarını masaya yatırdığında en fazla üzerinde durması gereken konu olarak bu mesele var.)



Devam edelim…



Bu seçimin galibi Türkiye ve Türk milleti demiştik.

Siyasi aktör olarak galibi şüphesiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onunla tam uyumlu bir kampanya yürüten Başbakan Binali Yıldırım da seçimin galibidir.


AKP'Lİ GİZLİ HAYIRCILAR KAYBETTİ


Peki Ak Parti açısında durum nedir?



Ak Parti teşkilatları bu seçimin mağlubudur.

Asıl kaybedenlerse, “gizli hayırcı" AKP'lilerdir

.

Son gün bile oyunun rengini açıklayamayan AKP'liler seçimi kaybetmiştir. Sadece seçimi değil, onlara tanınan toleransı da kaybetmişlerdir.


Onlar

7 Haziran 2015

seçimlerine gidilirken,

“Ak Parti tek başına hükümet kurma çoğunluğu elde etmesin ki Erdoğan durdurulabilsin"
çabasındaydılar bugün de “evet" cephesinde görünüp, arka planda “hayır" çıksın diye çaba gösterdiler.


7 Haziran'da “Büyük koalisyon" hayali kuranlar 16 Nisan'da “eski sistem devam etsin" hayali kurdular.


Kaybettiler!



MHP'de durum çok daha farklı. MHP'ye Meral Akşener üzerinden operasyon çeken

FETÖ

burada

Devlet Bahçeli
ve Genel Merkez'i kuşatmaya devam ediyor bu açık

. En belirgin örnek de Adana ve Osmaniye'den gelen referandum sonuçlarıdır.

Devlet Bahçeli'nin Türkiye ve Türkiye'nin değişimi için verdiği desteği burnundan getirmek için çabalayanlar bu çabalarından vazgeçecek gibi görünmüyorlar.


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da kaybedenler safına yazdım ben. Hem referandumdan evet çıkması hem sonuçlardan hemen sonra “seçime hile karıştı" yalanı üzerinden verdiği mesajlar nedeniyle

Kılıçdaroğlu kaybetmiştir

.



Milletin iradesine saygı göstermeyi bir türlü öğrenemeyen Kılıçdaroğlu

, CHP Genel Başkanlığı koltuğunu korumak için “Bakın hayır oyları yüzde 48,6 oldu" diyecektir. CHP'nin zaten var olan Kılıçdaroğlu sorunu daha da derinleşecektir.



***


Neticede, 16 Nisan referandumu büyük bir zaferdir. Türkiye kazanmıştır. Yeni bir dönem başlamıştır.

Türkiye'yi müdahale edilebilir ülke konumunda görmek isteyenler kaybetmiştir.


Artık önümüze bakmanın zamanıdır. Birlikte bir gelecek inşa etmek boynumuzun borcudur.



Kanaatkara hizmette kusur edenler tamahkarlara çalışıyor

Büyükşehirlerde “

hayır”

oylarının yüksek çıkmasıyla ilgili şunu söylemek isterim. Türkiye'nin son 15 yılında

zenginlerin daha zengin olduğunu görüyoruz.

Gökdelenlerin göğü delercesine yükseldiği semtlere hizmetin gittiğini görüyoruz. Alt yapısıyla, üst yapısıyla, ulaşımıyla bu semtlerin ihya edildiğini görüyoruz.



İhya edenler ile nimetlerden faydalananların farklı olduğunu görüyoruz.



Buna mukabil, hizmetin eksik gittiği semtlerin ise hala Ak Parti'ye destek verdiğine şahit oluyoruz. Bunun bir çelişki olduğunu düşünüyorum. Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanlarının “kompleksiz” bir halde hizmette eşitliği ve adaleti sağlayamadıklarını düşünüyorum.



Garibanın “yetinme” ve “kanaatkar”

halini istismar edenlerin

, “tamahkar”

ve şımarıkların tahakkümüne boyun eğmelerini içime sindiremiyorum.



Oy istemeye gelince “gariban semtleri” çantada keklik görenlerin, artık miadını doldurduğuna inanıyorum.


#16 Nisan 2017
#Anayasa referandumu
#CHP
#AK Parti
#AGİT