Ne zaman yanıldığımızı farketsek, bir rahmet dokunuşuyla gaflet uykusundan uyandırılmış oluyoruz aslında. Ne büyük nimet! Hem gaflet uykusunda bir gedik, hem de hakikate doğru bir kapı açılmış oluyor önümüzde. Yeter ki bilelim bu uyanıklık nimetinin kadrini ve yeter ki atalım o kapıdan içeriye ilk şükür adımını. Malûm ki şükür, aczini kendine itiraf etmek ve kulluğunu bilmektir.
Dünyadan her istediğimizi daima âzamîsinden istiyor, ahiret için yapacaklarımızınsa hep asgarîsiyle yetiniyoruz. Dünya için her zaman hevesliyiz, ukbâ için hep mecbur... Allah'ın kullarına merhameti olmasa; ne bu terazi dengeye gelir, ne bu hesap tutar, 'insan ziyanda' mahsur kalır.
“Düştü muratsızlık kuşu avcının tuzağına, nefis yüzünden” buyuruyor Ferîdüddin-i Attâr Hazretleri, Pendname'de.
Bilmek zannı içinde isyanın işaretlerini taşır, anlama gayreti teslimiyetin tezahürlerini... İnsan alem kitabının sahibi değildir hâşâ, onu nasibince okumaya çalışandır sadece.
“Yağmur fırtınasından öğrenilecek bir şey vardır. Ani bir sağanağa yakalanınca ıslanmamaya çalışır ve yolda hızla koşarsın. Evlerin saçaklarının altından yürür, yine de ıslanırsın. Eğer en baştan, ne yaparsan yap aynı derecede ıslanacağını kabullenseydin, şaşırmazdın. Bu anlayış her meseleye uygulanabilir.” Jim Jarmusch'un 'Hayalet Köpek: Samuray'ın Yolu' filminden bir hayat dersi...
Tereddüdün çukurları sanıldığından derindir ha, helal olsun çıkmaya yol bulana!
“Hayattan bir beklentim kalmadı” dedi emekli amca. “Kabataş Vapuru hariç!” dedi eşi gülümseyerek. Sonra arayıp jetonlarını buldular ceplerinden.
Hem muhabbete talip olacaksın, hem oturup pazarlık edeceksin, sen en iyisi git niyetini borsaya yatır!
“Aşkıma karşılık bulamadım” dedi hayal kırıklığıyla biri. “Aşk alemden büyüktür, karşılık nereye sığacaktı!” dedi gülümseyerek beyaz saçlı adam.
Bitmeyen şarkı diye bir şey yoktur, biz ona kendi aramızda bozuk plak diyoruz.
Madem ki derdini söylemeye cesaretin yok, o halde bir yolunu bulup dermanını online sipariş edeceksin, hayat böyle!
Dağlar uzaktan baharın geldiğini görünce içleri ılınır, zirvelerindeki karlar o yüzden erir.
Eskiden kurusun diye temiz çamaşırlarını asardı insanlar, şimdi kirli çamaşırlarını asıyor, okunsun diye!
Hayatta dik duracak yer ayrı, boyun bükecek yer ayrıdır, farkını bilmeyen hiç yerinden kalkmasın!
“Allah-u ekber!” diyerek bir defa secdeye gitmiş, bir daha oradan geri dönmemiş insanlar da var.
“Ah!” edenin muradı sesini başkalarına duyurmak değildir, kendini kendine duyurmaktır.
“Bir yerden bir yere gittiğini mi sanıyorsun?” dedi meczup, “gittiğin yerden geri dönüyorsun sen!”
#Meczup
#Hayat
#Allah-u ekber
