Alet üzerinden hiyerarşi okumaları...

04:0023/09/2015, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Fatma Barbarosoğlu

Misafir adabını bilirsiniz. Ev sahibi adabını. Bir evde misafir olma adabını bilirsiniz. Kapıdan içeri girince “bizim mahalle”de ayağa terlik sunulur. Gelenlere hal hatır sorulur.Hatta tekrar tekrar sorulur. Sorunun ve cevabın değişmediği soranın ve cevap verenin değiştiği bir tekrarlama ritüelinin içinde sabırla bekleneceğini bilirsiniz.. Tekrar tekrar hal hatır sormalar. İyi demek adet olmuş iyi diyelim iyi olalım/Allah bu günümüz aratmasın/n'olsun işte iç güveysinden hallice.Ne zamana kadar devam

Misafir adabını bilirsiniz. Ev sahibi adabını. Bir evde misafir olma adabını bilirsiniz. Kapıdan içeri girince “bizim mahalle”de ayağa terlik sunulur. Gelenlere hal hatır sorulur.Hatta tekrar tekrar sorulur. Sorunun ve cevabın değişmediği soranın ve cevap verenin değiştiği bir tekrarlama ritüelinin içinde sabırla bekleneceğini bilirsiniz.. Tekrar tekrar hal hatır sormalar. İyi demek adet olmuş iyi diyelim iyi olalım/Allah bu günümüz aratmasın/n'olsun işte iç güveysinden hallice.


Ne zamana kadar devam etti bu törensel karşılayış?

1980'lere kadar devam etti.

Tv'nin evlerin baş köşesine oturmasıyla beraber akşam oturmalarında hal hatır sorma ritüeli olabildiğince kısaltıldı.

Uzaktan kumandanın icadıyla beraber misafir ve ev sahibinin “ikram” tarzı da bir hayli değişti. Kalabalık bir salonda hane halkı ve misafir otururken ille de açık duran o aletin kumandası kimde olacaktır mesela?

Her şeyin eşitlendiği ya da eşitlenmese de eşitlik imajı üzerinden pazarlandığı günümüz şartlarında hiyerarşik üstünlüğü temsil eden bir iki alet kalmıştır.


Batılıların tamamen tersi bir anlayışla otomobilin önünde şoförün yanında oturmak böyle bir hiyerarşik üstünlüğü temsil eder mesela. Gelinin, kayınvalidesi ve kayınpederi arabada iken ön tarafta eşinin yanında oturması pek hoş karşılanmaz. Kayınvalidenin ne kadar anlayışlı olduğu da ön koltuğu gelinine ikram etmesi üzerinden detaylandırılır.

Arabanın ön koltuğunda kimin oturacağı hiyerarşisi kadar bir de otomobiline göre üstünlük hakkını elinde tutan bir yol hiyerarşisi vardır. Mesela trafikte öncelik hakkı daima ithal arabalarındır. İthal arabalar arasındaki hiyerarşi arabanın etiketi üzerinden sürdürülür. İstanbul'un şoförleri öncelik hakkının yani hiyerarşik üstünlüğün kimin hanesinde kayıtlı olduğunu bilir. Bilmeyenler “kaza yaptırır.. Kim bilmez? Mesela kadınlar bilmez trafikte öncelik hakkını. Onun için her erkek şoför “bu kadınlar kendileri kaza yapmaz ama ille başkasına kaza yaptırır” cümlesini günde en az üç defa -yemeklerden önce ya da sonra fark etmez- tekrarlar.

Alet üzerinden hiyerarşi belirten ikinci durum uzaktan kumanda aletinin kullanılmasıdır. Ailenin reisi zannedildiği gibi nüfus sayım memuruna yazdırılan isim değildir. Ailenin reisi kim? Hanım. Yok yok kesinlikle bizim bey. Memur kızar. Hadi karar verin ama. Çocuk atlar, BENİM. Doğrudur odasına bir televizyon alınana kadar ailenin reisi çocuktur. Çünkü kumanda onun elindedir. Gemuhluoğlu'nun ifadesiyle pederşahi aileden veledşahi aileye geçilmiştir çünkü.

Arife günü bu hiyerarşi meselesi nereden çıktı diye sorarsanız şuradan efendim... Malumunuz İstanbul bir parça boşaldı. Ama kalan hemşehriler yollarındır ve dahi yollar hemşehrilerimizindir. Bayram trafiğinde ithal markaların yerli markalara nasıl aşağılayıcı bir dil ile baktıklarına lütfen dikkat edin.

Hani şu aralar “yerli otomobil “kampanyamız var ya...

Kurban Bayramımız mübarek olsun efendim. Allah bugünlerimizi aratmasın.
#hiyerarşi
#bayramlar
#kurban bayrmı
#Alet üzerinden hiyerarşi okumaları