Türkiye'nin, demokrasi imtihanı başarı ile geçeceğine dair umudumu giderek kaybediyorum. Umudumu kaybettiğim yer siyasi değil daha ziyade toplumsal.
Söylemlere baktığımız zaman her birimiz pek özgürlük sever bir tutum içindeyiz. Eyleme baktığımız zaman ise her birimizde özgürlük savar bir tutum kayıtlı.
Hesapta hepimiz faşizmden nefret ediyoruz. Eyleme gelince her birimizde zamana ve zemine göre ortaya çıkacak faşist bir tutum gizli.
Sosyal medyada fikir özgürlüklerinden dem vuruyoruz, devlet eliyle yasaklar geldiğinde Batı demokrasilerden örnekler veriyoruz .
Fakat özgürlüklerin en çok kısıtlandığı yer, kullanıcı olarak sanal ya da reel bireylerin bulunduğu sosyal medya!
Söylemimi örnekleriyle açıklamak istiyorum:
İsim sahibi kişilerden DM mesajı olarak şöyle mesajlar aldım şimdiye kadar:
-“Sizin falanı, filanı takip ettiğinizi fark ettim. Onları takip etmeye devam ederseniz sizi takip listemden çıkaracağım.”(Sosyal demokrat)
-“Burada adı yazılı olan arkadaşlara rica ediyorum filan şahıs bana hakaret ediyor. İçinizde onu tanıyan varsa kulağını çeksin.”(İslamcı)
-“Filan şahsı takip ediyor olmanız beni çok şaşırttı. Yanlışlıkla takip ettiğinizi düşündüm. Bilgi verirseniz sevinirim.”(Liberal)
“Benim düşmanlarımı takip edenleri takip etmeyeceğim.” (Ülkücü)
Yukarıda okuduğunuz DM mesajlarını çoğaltmam mümkün. Bu mesajlardan bir tekinin bile kadınlara ait olmadığını ayrıca buraya en kibar “denetleme” mesajlarını alıntıladığımı bilmenizi isterim.
İkinci örneğim RT'lemek üzerinden.
Düzenli olarak, kurmuş olduğum önermeye veri toplamak için “örnek tivit”ler atıyor bazen de başkalarına ait tivitleri RT ediyorum.
Nitekim bütün Türkiye, bazı akademisyenlerin ortaya kazılan hendekleri parantez içine alarak devletin suçuna ortak olmamak üzerinden attıkları imzalara odaklanmışken; eski Genelkurmay Başkanı adına yürütülen hesaptan atılan şu tiviti RT'ledim:
RT ettiğim twit şu idi:
Bence insan kendine iyi bakmaktan da yorulabilir :/
Görüldüğü gibi twit son derece kişisel bir twit.Sahibi cümlesine bence diye başlamış ve hiçbir kişi ve kuruma yönelik cümlesi yok. Bu cümlenin altına bile yukarıda bahsi geçen kişi bir çok denetleme ve hakaret cümlesi kurmaktan vazgeçmedi.
Netice olarak şunu söylüyorum:
Sorumluluk alanımıza dahil olmayan konuları/kişileri her zemin ve zamanda denetlemeye kalkmak faşist profilin ilk basamağıdır.
Bu basamakta birikenlerin sayısının daha fazla çoğalmaması için özgürlüğün ilk basamağının adabı muaşeret kurallarına uymak olduğu konusunda anlaşalım.
Herkes istediği metnin altına imza atabilir. Vatan ve yurt sevgisini, empati noktasını kendi algısına göre şekillendirebilir. Buraya kadar bir sorun yok. Ama açılan hendekleri görmezden gelerek “E ne yapalım bizim muhatabımız PKK değil devlet” diye bir cümle kurduğunuz zaman mantığın iflas ettiği yere gelmiş olursunuz.
İran küresel dünya ile hızlı bir iletişim sürecine girerken; akademisyenlerin, aydınların, sanatçıların görevi, Türkiye'yi dünya algısına tekinsiz bir fotoğraf olarak yerleştirmek değil, birbirine en uzak noktaları birbiri için yakın kılmaktır. “Öteki”ni, “beriki”ne yaklaştırmaktır.
Sesi sese, sözü söze tercüme etmektir.
Muhalefet liderlerinin de ülkeyi yönetenler kadar sorumluluğu var. Ateşli bir konuşma yapmak uğruna, Türkiye'yi bütün dost ülkeleri arkadan bıçaklayan bir ülke imajı içine hapseden konuşmanızı esefle kınıyorum.
Tekinsizleştirmeye çalıştığınız Türkiye'den başka hiçbirimizin vatanı yok.
“Hain devlet” imajı içine yerleştirdiğiniz Türkiye'yi, yönetmek isteyen bir lider gibi değil, yıkmak isteyen bir lider gibi konuşmuş olduğunuzu, umarım “seçilme heyecanınız” geçtikten sonra idrak etmişsinizdir.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanını eleştirmek ayrı, hakaret etmek ayrıdır. Sizi güçlendirecek olan mesafeli eleştirel bir dil inşa etmektir. Ama anlaşılan o ki bunu yapmak yerine hakaretin dibini bulacak, hakaret konusu mahkemeye taşındıkça “ifade hürriyeti”nizin engellendiğinden dem vuracaksınız.
Bu tavır özgürlük inşa etmek değil özgürlükleri imha etmek isteyen bir tavırdır.
Özgürlükler ancak birbirine saygı duyan bireylerin olduğu ortamlarda inşa edilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.