“Çoraplarınızı geri alın Kraliçemizin bacağı yoktur”

04:0029/03/2017, Wednesday
G: 17/09/2019, Tuesday
Fatma Barbarosoğlu

I-



Nesnelerin hayatımıza ilk girişi, hayatımıza girerken beraberinde getirdiği davranış kodları önemlidir.



Çünkü kapitalist ekonomide hiçbir nesne artık sadece “kendisi” değildir. Yeni nesne, bagajında başarının, cazibenin tohumlarını taşımak zorundadır.



Naylon tesadüf sonucu ortaya çıkan bir “icat”. Doğum yeri ABD, halka açıklanan doğum tarihi 27 Ekim 1938.



Du Pont şirketi tekstilde kullanılabilecek yeni sentetik maddeyi açıkladığında, ipek bağımlılığından kurtulunacağı için memnun, ama naylonun dayanıklılığından dolayı satışların düşme ihtimalinden dolayı da tedirgin idi.



Satışların düşmemesi için titiz bir plan uygulandı.



Naylon iplik 1939 Dünya Fuarı'nda sergilendi ve naylon çorapların “deneme”si yapıldı. Ancak fuarda denetilen çorapların bir pazarlama stratejisi olarak 15 Mayıs 1940'tan önce satışının yapılmaması kararlaştırıldı.



15 Mayıs'ın ne gibi bir özelliği mi vardı? Bir özelliği yoktu. 15 Mayıs önce “özel” bir hale getirildi ve “naylon günü” ilan edildi.



Satış için düzenlenen kampanyalarla kadınlar 15 Mayıs için “duygusal” olarak hazırlandı ve daha dükkanların kepenkleri açılmadan kuyruklar oluştu, kadınlar saatlerce kuyrukta beklediler. Piyasaya sürülen naylon çorapların tamamı o gün tükendi.



II. Dünya Savaşı başlayınca naylon çorap karaborsaya düştü. Kadınlar naylon çorap yokluğunu sanki ayaklarında bir çorap varmış gibi tenlerini boyayarak “aşmaya” çalıştı.



Amerika'da üretilen “naylon çorap”, savaş yüzünden Avrupa'ya ihraç edilemediğinden; İngiltere naylonu, çorap üretiminde değil de, savaş malzemeleri için kullandığından, naylon çorap ancak kaçak yollarla ya da Amerikan askerlerini tarafından İngiliz kızlarını tavlamak üzere İngiltere'ye getiriliyordu.



Oysa daha 16. yüzyılda İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth çorap makinesini geliştiren Lee'nin dokuduğu ipek çorapları çok beğenmiş ve bir daha yün çorap giymeyeceğini açıklamıştı. İngiltere Kraliçesi ipek çorapları Avrupa'nın diğer kraliçeleri ile paylaşacak ve onlara bir çift ipek çorap hediye edecek kadar “cömert” idi. Lakin bazı elçiler, mesela İspanya elçisi “Hediyenizi geri alın ve şunu bilin ki Kraliçemizin bacakları yoktur” diyerek hediyeyi reddetmişti.



Avrupa tarihinin teferruatları “naylon çorap”ta gizlidir diyebilir miyiz?



S.S.C.B çöktüğünde de Rusya Federasyonu'na ve Türki Cumhuriyetlere gidenler bavullarını “naylon çorap” ile doldurmamış mıydı?



II-



Naylon çorabın bizim hayatımıza düşen resmini bir okuyucu mektubundan aktarmak istiyorum, buyurun:



Merhaba,



Naylon çorap beni çocukluğuma götürdü. Köydeydik. Köydeki öğretmenlerden birinin hanımı, Döne Teyze, annemin yakın dostuydu. Yaz tatilinde köyde pek kalmazlar, memleketlerine giderlerdi. Döne teyze böyle bir dönüşte anneme naylon çorap getirmiş hediye olarak.



Naylon çorap kibarlık, modernlik belirtisi ya... Annem 14 yaşında gelin gelmiş, 15'inde kucağına bebe almış. Modernleşmeye meraklı, bütün meselesi babamın şehirde bir iş bulması ve köyden gitmemiz. Şehre göçünce annem başını açacak... Hanım olacak... İşte bu naylon çorap onu şehre göçmeden hanım yapan bir olgu olarak yer alıyor hayatında...



8 yaşında falandım bu hadise olduğunda... Ertesi günü annemin Döne Teyzeye babamın tepkisini anlatışı hiç aklımdan çıkmaz... Yazınızı okuyunca paylaşayım istedim. O dönemlerde kadın modernleşmesinde ulaşılması gereken bir olgu gerçekten de naylon çorap... Bir de çok eski yıllardan bir film hatırlarım. Gecekondu güzeli masum kız Filiz Akın nişanlısı mı yoksa kocası mı hatırlamıyorum sevgilisini naylon çorap giyerek karşılıyordu da, sevgiliden okkalı bir tokat yiyordu o...pu mu olacaksın azarıyla...



İyi çalışmalar dilerim. N. Ö.


#SSCB
#Avrupa
#İngiltere
#ABD