Bugün tefsir ve tevil konusunda biraz daha somut örnekler vereceğimizi söylemiştik. Ama bir kaç noktaya daha işaret etmeden konunun eksik kalacağını anladım ve onu bir sonraki yazıya bıraktım.
Önce şunu tekrar bilelim: İslam dediğimiz şey aklımız ve duygularımızla oluşturacağımız bir sistem değildir.
Her ikisi de söylediklerini bize birer metin olarak söyler. İslam'ı doğru anlayabilmek için bizim yapacağımız tek şey bu iki metni doğru anlamak olacaktır. Buna da onların beyanı denir.
Ancak hiçbir anlamanın yaşamadan tam olmayacağını da buna eklememiz gerekir. Usulü fıkıh bu anlamanın ya da beyanın nasıl olması gerektiğini anlatan ilmdir ve İslam'da sadece fıkhın değil, bütün ilimlerin metodu ve ölçüsüdür.
Lisani birer metin olarak Kur'an-ı Kerim'le Sünnet'i anlama aynı şey olsa da, bütün olarak bu ikisini anlama aynı şey değildir.
Ama usul açısından bu iki metnin dil olarak ne dediklerini anlamanın yolu tefsirdir. Tefsire muhalif tevil meşru olamaz.
Tefsiri öncelemeyip tevil üzerinden giden tarikatlar da Sünni tasavvuf olmaktan çıkmış batıni yollardır. Bunların eleştirisinin önce kendi içlerinden yapılması gerektiğini düşünüyorum. Son yıllarda bazı tarikatların ilmi kurumlar ve heyetler oluşturmaları ümit verici bir gelişmedir. Ancak burada da gözlemlediğim olumsuz bir husus vardır, ya da bendeniz öyle sanıyorum. O da şudur: Âlimler yetiştirelim ki, onlar bize doğruyu yanlışı göstersinler de hata yapmayalım diye düşünme yerine, çoğu kez yetiştirdiğimiz âlimlerimiz bizim haklı olduğumuzu ortaya koysunlar diye düşünülüyor gibidir. Böyle bir ilmin ideolojik çerçeveyi aşamayacağı açıktır. Çünkü ilim yönlendirilmez, yönlendirir. Bunu sonraya bırakalım…
Fıkıh nasların söylemediklerini, söylediklerine kıyasla anlamaya çalışır. Kelam gaibi şahide kıyaslayarak anlamaya çalışır. Sünni tasavvuf ise tevil yoluyla naslardan işari manalar çıkarır ki, bu da bir kıyastır. Bundan başka çareleri de yoktur. Bu çıkarsamaların hepsi hatalı da isabetli de olabilir. Bunun sağlaması ancak usulü fıkıhla yapılabilir. Çünkü usulü fıkıh, bugün sanıldığı gibi sadece fıkıh disiplininin metodu değildir.
Ne var ki fıkıh, usul yoluyla kıyası kullanırken çok katı ve objektif kurallar ve şartlar koymuştur. Ehlinin elinde hata ihtimali çok azdır. Kelam'da ise, gayb konularını anlatırken bu ihtimal biraz daha fazlalaşır. Çünkü Kelam, fıkıh gibi iki objektif şeyi birbirine kıyaslamaz. Tasavvufa gelince; eğer zahir sürekli esas alınmazsa asıl temel kaymaların yaşandığı yer de işte burasıdır. İbadeti, zühdü, verâyı, takvayı, nefis tezkiyesini/ahlak eğitimin esas alan Sünni-Selefi tasavvuftan sonra ortaya çıkan felsefi tasavvufun avamı saptırmaması mümkün olamaz.
Bununla birlikte âlim sûfiler de bâtının zahire uygun olması gereğine vurgu yaparlar. Mesela hem H. III. Asırda sufilerin önderi sayılan Ebu Said el-Harrâz, hem XI. Asrın âlim sufisi İmam Rabbani zahire muhalif olan bâtın bilginin hiç bir işe yaramayacağını söylerler. Ama ne ilginçtir ki, bugün meşruiyetlerini İmam Rabbanî'den almaya çalışanlar onun bu konularda söylediklerini kâle almazlar. Tıpkı Said Nursî'nin (Hepsinden Allah razı olsun) Kur'an-ı Kerim'i anlama konusunda söylediklerini bugünkü izleyenlerinin kâle almadıkları gibi. Çünkü herkes uçuk/baîd tevillerle kendi şâkilesine göre ideolojik bir çerçeve oluşturmuştur, Kur'an-ı Kerim'i de bu zevatı da o çerçeveye sığdırmaya çalışırlar. Onlar için esas olan bu ideolojik çerçevedir. Sonra da Kur'an-ı Kerim'i tevillerle kendi arzularına uyduruyor diye Şia'yı eleştirirler. Oysa bu açıdan aralarında hiç bir fark yoktur.
Umarım keseceğimiz kurbanlarımız ümmetin birbirini boğazlamasının önünü alır, genel olarak ümmet üzerinde, özel olarak ülkemiz üzerinde oynanan hain oyunların bozulmasına ve oynayanların başlarına çevrilmesine vesile olur. Küffarın oyuncağı olmak suretiyle ümmete darbe vuranlara darbe olur. Akıllarını başlarına toplamalarını sağlar. Bu duygularla milletimizin her bir ferdinin bayramını candan tebrik ediyorum.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.