Sadece bu değil; Allah insanoğlunun içine yumuşaklığı ifade eden rifk ve hilm özellikleri koyduğu gibi, öfke ve gazap özellikleri de koymuştur.
. Demek ki, bunların işe yarayacağı yerler de vardır.
Ayrıca İslam'ın bir denge dini olduğunu, ifratlar ve tefritler arasında yer aldığını da bilmemiz gerekir. '
'.
Şimdi bu ön bilgilerden sonra meseleyi şöyle özetleyebiliriz:
Evet, davette ve tebliğde esas olan üslup kavl-i leyyindir. Hiç kimseye bağırıp çağırarak, hakaret ederek, aşağılayarak, suçlayarak hakikati anlatamazsınız. Aksine onu yanlışta daha da derinlere itersiniz. İşte Kuranıkerim'de bunu anlatan pek çok ayeti kerime ve bunların tefsiri sadedinde Resulüllah'ın da pek çok sözlü ve fiili hadisi şerifleri vardır. Mesela:
Sözünü ettiğimiz, Hz. Musa ve Harun'un gidip Firavuna kavl-i leyyin ile anlatmalarının istenmesi bunun en açık delilidir.
Allah bir yerde “
” (Bakara 2/83) buyurur. Burada kullanılan 'güzel' kelimesi sıfattır ve sıfatlanan şey zikredilmemiştir. Bunun anlamı, '
' demektir.
Şu mealdeki ayeti kerime bize muhteşem bir öğüt verir:
“Ey müminler! Allah'ın azabından takva ile korunun ve
ve günahlarınızı bağışlasın…” (Ahzab 33/70, 71).
Demek ki, hem birey hem de toplum olarak ümmetin işlerinin düzgün gitmemesinin sebeplerinden birisi de dürüst, doğru ve düzgün konuşmayışımızdır.
Uhut Harbinin sebep olduğu çalkalanma ortamında, Allah'ın başta kendi elçisine verdiği şu talimat öncelikle lider ve yönetici olma durumundaki insanlar için ama aynı zamanda bütün müminler için gerekli en önemli ahlaki erdemdir.
“
. Eğer katı kalpli bir nobran olsaydın etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları affet, onlar için mağfiret dile, işiniz hakkında onlarla istişare et. Ama kararını verdiğinde, artık Allah'a güven. Allah tevekkül edenleri sever” (Âli İmran 3/159).
Bu vesile ile Abdullah bin Ömer diyecektir ki: “Ben Allah Resulü'nün özelliklerini önceki kitaplarda da görüyorum,
” (İbn Kesir).
Şu hadisi şerif de davetin yumuşak üslubuna işaret eder:
“
” (Buhari).
Resulüllah bir gün Hz. Aişe'ye verdiği bir deve yavrusu için şunu tembihliyordu: “Aişe! Yumuşak davran. Çünkü bir şeyde yumuşaklık bulunursa onu süsler, bir şeyden de yumuşaklık çıkarılırsa onu çirkinleştirir” (Ebu Davud).
Şimdi gelelim meselenin öbür yönüne:
Daha önce de birden çok kez söylediğim gibi, İslam'ın daveti, tebliği, onuru ve haysiyeti söz konusu olduğunda 'öteki'ne temenna durmak, yaltaklanıp müdara etmek asla yoktur. Hz. Âdem'den Resulüllah'a kadar bu hiç olmamıştır. Daha ilk gelen surelerden birinde Allah, elçisini uyarır: “
” (68/9). “Eğer biz senin ayaklarını sabit kılmasaydık onlara az da olsa meylederdin. O zaman da sana hem hayatın hem ölümün iki kat sıkıntısını verirdik ve bize karşı bir yardımcı da bulamazdın” (17/İsra 17/74, 75).
“
” (Feth 48/29).
“Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla cihat et ve onlara çok sert davran” (Tahrim 66/9).
“Savaşta ele geçirirsen onlara öyle bir ceza ver ki, arkadan gelenleri onunla darmadağın edesin, belki bu yolla ders alırlar” (Enfal 8/57).
Demek ki, normal zamanlarda insani ilişkilerde, İslam'ı anlatmada, temsil ve davet etmede esas olan kavl-i leyyindir, nezakettir. Bu çok önemli bir İslam edebi ve ahlakıdır. Ancak İslam'ın ve Müslümanların izzeti söz konusu olduğu yerlerde sertlik ve tavizsizlik de İslam'ın gereğidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.