Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, 1971 yılında Erzurum’un Çat ilçesinde doğdu. Orta ve Lise öğrenimini Çat Lisesi’nde, Lisans eğitimini 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde dereceyle bitirerek tamamladı. 1994 yılında devlet bursu kazanarak gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde Connecticut Üniversitesi’nden Ekonomi dalında Yüksek Lisans derecesini aldı. Doktora eğitimini 2002 yılında İngiltere’de York Üniversitesi'nde tamamladı. Sonrasına Türkiye’ye dönerek Balıkesir Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Bu görevinde 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2005 yılında Doçent ve 2011 yılında Profesör oldu. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından birçok defa yayın teşvik ödülüne layık görüldü. 2012 yılından itibaren TÜBA Asosiye üyesi olan Karagöl, TÜBİTAK’da Sosyal Bilimler Araştırma Grubu’nda (SOBAG) yürütme kurulu üyesi, Yükseköğretim Kurumu’nda (YÖK) Etik Kurulu Üyesi ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nda (ÜAK) komisyon üyeliği görevlerinde bulundu. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörlüğü yaptı. Çok sayıda akademik çalışmalarının yanı sıra, Sabah, Star ve Yeni Şafak gazetelerinde güncel ekonomik sorunlara ilişkin makaleler yazdı. Halen, Yeni Şafak’ta haftanın iki günü ekonomik analiz ve değerlendirmelerini kapsayan yazılar kaleme almaktadır. Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl evli ve iki kızı vardır.
İlk olarak
ortaklık anlaşması imzalanarak başlanan bu süreçte, Türkiye sürekli yeni kriterler, engellemeler ve zorluklarla karşılaştı.
Tam üyelik başvurusunu
Türkiye için Avrupa Birliği üyesi bir ülke olmak, neredeyse tüm hükümetlerin vaat ettiği bir hedefti. Çünkü Avrupa ülkesi olarak adlandırılmak, ekonomik olarak gelişmişlik ve refahın artışıyla aynı anlama geliyordu.
1990'lı yıllar ortasında yeniden yakınlaşan Türkiye ve AB, ekonomik ilişkileri güçlendirmek adına
Gümrük Birliği Anlaşması'nı imzaladı. Gümrük Birliği'ne giren Türkiye,
AB üyesi olmadığı halde Gümrük Birliği'nde yer alan Türkiye için bu anlaşma değişen koşullar sebebiyle sorunları da beraberinde getirdi.
üzakereleri var. Ancak buna rağmen Türkiye Gümrük Birliği'nde kaldı.
AB'ye üye olan ülkelerin ekonomik açıdan elinin güçlendiğini, uluslararası ticari ilişkilerde AB üyeliğinin işleri kolaylaştırdığını biliyoruz.
sorusuna verilecek ilk cevap, yıllarca haksız olarak devam eden vize uygulamasına karşı,
olacaktır şüphesiz.
Vize işlemlerinin, başından sonuna kadar, yani vize başvurusundan vizenin pasaportta görünmesine kadar yaşanan sürecin, çok da kolay geçmediğini biliyoruz.
Bu durum, Türkiye'den Avrupa'ya geçişte ciddi bir sorun oluşturuyor. Bu sorunu yaşayan aktörlerin aynı zamanda ekonomik aktörler olduğu dikkate alındığında, vize serbestliğinin ekonomik etkileşimdeki pozitif etkisi daha iyi anlaşılacaktır.
Geçmişte, Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye uyguladıkları vizeyi kaldırma noktasında çok da istekli olmadıkları ortada.
.
Ya Suriye'den gelen
üst
, siyasi, ekonomik ve sosyal alanda Avrupa'nın bir parçası olarak kabul edilen Türkiye'ye vize uygulamaktan vazgeçecekler.
Bu iki seçeneğin maliyetini AB ülkeleri göz önünde bulundurduğunda, geçmişten bugüne ekonomik ve ticari ilişkileri iyi olan, aday ülke statüsündeki
Diğer taraftan, uzun yıllar haksızca oyaladıkları ve eleştirdikleri Türkiye'den Suriye konusunda yardım istemeleri ve sorunu ancak Türkiye'yle çözebileceklerini anlamış olmaları, Türkiye için yeterli değil. AB Komisyonu'nun yaptığı açıklamada,
Şimdi bu açıklamaya bakarsak, Türkiye'nin vizelerin kaldırılması için bir sınavdan geçmesi gerektiği gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor
Ancak, AB'nin Suriye politikası ortadayken ve sorun kar topu gibi büyüyerek tüm Avrupa'yı tehdit ederken, Türkiye'ye
AB tarafından sağlanan vize serbestisi kapsamında,
. Yani, bu vize serbestisi vatandaşlarımıza AB ülkelerinde çalışma ve yerleşme hakkı vermiyor. Bu durumda vizenin kalkmış olmasıyla, vatandaşlarımızın AB ülkelerine göç edecek gibi bir anlayışın karşılığı yok.
Ancak, vizelerin kaldırılması durumunda, Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasında ekonomik ilişkilerin güçleneceği kaçınılmaz. Vize bariyerinin ortadan kalkmasıyla, turistik seyahatlerin yanı
Bu sinerjinin pozitif katkısı, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi göstergelerinde, gelen-giden turist sayısında, eğitim için kullanılan kaynakta, ülkeye dönüşte alınan eğitimin ülke ekonomisine yansımasında gibi birçok alanda görülecektir.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.