S-400 füzelerinin namluları NATO’ya değil DAEŞ’e çevrili

04:007/08/2017, Pazartesi
G: 17/09/2019, Salı
Bülent Orakoğlu

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemi almasıyla ilgili kesin kararı ve yapılan açıklamaların 15 Temmuz Kalkışması'nın yıldönümüne denk gelmesi şüphesiz zamanlama açısından Batılı ülkeler ve ABD’ye verilmiş örtülü bir mesaj niteliği taşıyor. S-400 füzeleri Türkiye’nin ilk orta ve yüksek irtifa savunma füzeleri olması açısından yaşadığımız konjonktürde birçok açıdan Türkiye’nin beka sorununun panzehiri gibi görünüyor. Bu nedenle S-400 Füze Sistemi'nin alınmasına NATO ve ABD’nin neden karşı

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemi almasıyla ilgili kesin kararı ve yapılan açıklamaların 15 Temmuz Kalkışması'nın yıldönümüne denk gelmesi şüphesiz zamanlama açısından Batılı ülkeler ve ABD’ye verilmiş örtülü bir mesaj niteliği taşıyor. S-400 füzeleri Türkiye’nin ilk orta ve yüksek irtifa savunma füzeleri olması açısından yaşadığımız konjonktürde birçok açıdan Türkiye’nin beka sorununun panzehiri gibi görünüyor. Bu nedenle S-400 Füze Sistemi'nin alınmasına NATO ve ABD’nin neden karşı çıktığı da açık olarak ifade edilmese de Suriye’de yaşanan gelişmeler ışığında Türkiye dost ve düşmanlarını açık bir şekilde tanımış ve görmüş bulunuyor. Bu nedenle ABD yetkililerinin yaptıkları açıklamalara Türkiye itibar etmiyor. Türkiye’nin ABD ve NATO’ya karşı duyduğu güven sorununun kaynağı da şüphesiz bizzat Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen 5 darbe ve son olarak da 17/25 Aralık ve 15 Temmuz Türkiye’yi iç savaş çıkararak işgal ve parçalama plan ve projeleri arkasında NATO ve ABD’nin olduğunun ortaya çıkması diyebiliriz. Bütün bu gerçeklere rağmen Pentagon’un 67 yıldan bu yana NATO ittifakı içinde yer alan Türkiye’yi bildik yalanlarla oyalama taktiklerine devam ederek Rusya menşeli hava savunma sistemlerini kullanması durumunda diğer NATO ülkelerinin müştereken kullandığı sistemlerle ciddi entegrasyon problemlerine neden olacağı yalanına sarılmaları doğrusu bir hayli gülünç. Haydi biz de coniler gibi salağa yatalım. Alınması durumunda S-400 füzelerinin namluları şimdilik DAEŞ, Nusra(El Kaide) PKK-YPG gibi terör örgütlerine çevrili olacak NATO’ya değil diyelim. İnanırlar mı acaba? Namluları ha bu terör örgütlerine çevirmişsiniz ha conilere ikisi de aynı kapıya çıkacağını en iyi bu terör devletinin yetkilileri bilir.

Psikolojik harp ve kara propaganda uzmanı olan terör ve haydut devlet statüsündeki Amerika’nın gizli servisi CIA tarafından sahte ve uydurulmuş belgelerle Saddam Hüseyin rejimi, 20 Mart 2003 tarihinde çok uluslu Koalisyon Kuvvetleri'nin Irak’a askeri harekat başlatmasıyla yıkılmıştı. Ortadoğu’yu bataklığa sürükleyen ve istikrarsızlığa götüren ilk olay olarak tarihe geçen, 1 milyondan fazla masum sivilin hayatını kaybettiği 2’nci Körfez savaşı Saddam’ın olmayan(!) kitle imha silahlarını imha etmek için başlatılmıştı. 2004 yılında Senato'da konuşan Dış İşleri Bakanı Colin Powell Saddam’da kitle imha silahı bulunamadığını CIA’nın pozitif ciddi hiçbir delile dayanmadan kendisini aldattığını açıklamıştı. Ortadoğu’nun istikrarsızlaşması ve mezhep savaşlarının başlamasına neden olan asparagas istihbaratın sahibi CIA ve Pentagon günümüzde aynı oyunu Türkiye üzerinde oynamak istiyor.Suriye’de harekat alanı daralan ABD yönetimi, Astana sürecini sabote etmek ve PYD’yi güçlendirme ve koruma adına Türkiye’ye karşı psikolojik savaş düğmesine basmıştı. TRUMP’ın DAEŞ’la mücadele koordinasyonu özel temsilcisi Brett McGurk’un, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki El Kaide’ye yakın örgütleri(El-Nusra) desteklediği iddia ve iftirası Türkiye aleyhine yürütülen çok kapsamlı müdahale amaçlı bir operasyonu da açığa çıkarmıştı. ABD, Türkiye’yi “terörizme yardımcı devlet” statüsünde göstermek için ciddi algı operasyonları düzenliyor, sahte belge ve istihbarat raporları düzenliyordu. Rusya ve Türkiye’nin Astana’da İdlip’i çatışmasızlık bölgesi içine alarak düzeni sağlama ve El-Nusra’yı yalnızlaştırma yönündeki planlarını bozarak, çatışmaları tekrar başlatma, Türkiye’yi asparagas iddialarla suçlayarak dışlayıp Rusya’ya muhatabın ABD olduğu açıkça ima ediliyordu.

Füze sistemleri konusunda uzman olan bazı Rus askerlere göre “Türkiye’nin ABD ve AB ile ilişkileri sorunlu. Türkiye şu duruma düşmekten endişe ediyor: Eğer Türkiye batılı füze sistemi alırsa, olası herhangi bir çatışma durumunda özel sinyal ile bu füze sistemi devre dışı bırakılabilir. Yani kullanılmayacak bir rejime dönüştürülebilir. Onların (batılı füze sistemi) yazılım donanım sistemi var. Zira zamanında Saddam Hüseyin bu tuzağa düştü. Saddam Hüseyin 2’nci Körfez Savaşı öncesinde çok sayıda Fransız füze sistemi ve modern savaş uçakları almıştı. Ancak ABD başkanlığındaki koalisyon güçlerinin saldırdığı savaşta Saddam Hüseyin, elindeki füze ve uçak sistemini devreye sokmaya çalıştı, ancak aniden radar ekranları söndü. Dolayısıyla füze ve uçak sistemleri kullanılmaz hale getirildi. Hava savunma sistemleri felç edilen Irak birkaç haftada düştü. ‘’

NATO’ya güvenemeyiz. Batı artık Türkiye’nin düşmanı. Bekamızı ve hava savunmamızı sadece S-400’lerle güvenceye alabiliriz. Ancak RUSYA’ya ne kadar güvenebiliriz. Nasıl ki bugüne kadar ABD’nden satın alınan silah sistemlerinin ABD’nin kendisine veya müttefiklerine karşı kullanılmasının elektronik ve yazılımsal olarak engellenebileceği farz ve kabul edilmişse, S-400 gibi son derece karmaşık ve tüm detaylarına hâkim olunması zor bir sisteme yönelik Rus müdahalesi ve engellemelerini beklemek de aynı oranda gerçekçi olacaktır. Daha açık bir ifadeyle, kimse S-400’ün Rusya’ya karşı ve Rusya’ya rağmen kullanılabileceğini ümit etmemelidir. Ancak Türkiye ile Rusya arasında yapılan ön anlaşmaya göre, iki S-400 füze bataryasının önümüzdeki yıl içerisinde Rusya’dan getirileceği, diğer ikisinin ise Türkiye’de üretileceği kararlaştırıldığı gözönüne alınırsa sisteme müdahale edilmeme oranı yüksektir diye düşünüyorum.

Ayrıca bölge ve dünya konjonktürü geçici de olsa Rusya ve Türkiye’nin her alanda işbirliğini iki ülkenin menfaatleri açısından da zorunlu kılıyor sanırım.

#Türkiye
#Rusya
#S-400