Türkiye'yi sarsan, TİB”de ortaya çıkarılan “casusluk soruşturmasında” ortaya çıkarılan dinleme listesinde, ''Milli Projeler üzerinde ARGE" çalışması yapan kurum yetkilisi ve yöneticilerinin çoğunlukla aynı usul ve yöntemlerle dinlenmesi savunma sanayimizin FETÖ tarafından hedef alındığını ortaya çıkarmıştı.
TİB”deki kozmik kayıtların yabancı ülkelere aktarılıp silinmesi ile ilgili olarak başlatılan casusluk soruşturmasında polis, savcılığın talimatıyla 'Serverlara' el koymuştu. Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı, TİB binasında yüksek kapasitede veri aktarıldığı tespit edilen birçok uydu çanak anteninin yabancı uydulara dönük olduğunun tespit edildiğini, bu antenlerden TİB”in verilerinin yabancı uydular aracılığıyla başka ülkelere aktarıldığı iddialarının araştırıldığını, casusluk soruşturmasının başladığı tarihlerde açıklamıştı.
''Bağımsız Türkiye Konseptinde'' stratejik öneme sahip, yerli savunma sistemlerimizin dışa bağımlılıktan kurtarılması ve millileştirilmesi adına ''Türk Savunma Sanayii'nin ' son yıllarda yaptığı büyük atılımla, birçok alanda başarılı projeleri hayata geçirmeye devam etmesi, küresel emperyalist güçleri ve Türkiye'deki uzantılarını(FETÖ) rahatsız etmişti. Zira savunma sanayiinde yürütülen proje sayısının 260'a ulaşması, yüklenilen projelerin büyüklüğünün 24 milyar dolar civarında bulunması Türkiye'nin caydırıcı gücünü kat be kat arttırmasının açık işaretleriydi.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Aselsan, Havelsan, Tusaş, TÜBİTAK gibi kurumlarda, yerli savunma sanayii üretiminde ''Milli Tank, Gemi, Uçak, Helikopter İHA ve Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemleri'' projelerinde çalışan stratejik ve kozmik bilgilere sahip mühendis ve uzman personelin ve üst düzey yöneticilerin 2008- 2010 yılında FETÖ tarafından illegal olarak dinlemeye alınmaları, Aselsan mühendislerinin genelde intihar süsü verilmiş tuhaf ve şüpheli ölümlerini yeniden gündeme taşımıştı.
Milli tank ''Altay'' üzerinde çalışan ASELSAN mühendisi, Hüseyin Başbilen 7 Ağustos 2006 yılında aracı içinde boğazı ve elleri kesilmiş halde bulunmuştu. İşin İlginç yanı ALTAY Projesi'nin son sunumunu yapacağı gün ortadan kaybolmuştu. Çantasındaki sunum dosyası ve proje detaylarını içeren harici belleğin kaybolduğu çok sonra anlaşılabilmişti. Başbilen'in üzerinde çalıştığı Milli Tank Projesi nedeniyle, Milli Savunma Bakanlığı Şubat 2006 yılında 1000 adet ''Yeni Nesil Tank'' alımı Projesi'nden vazgeçtiği ve bu sayede Türkiye'nin 13-18 milyar dolar civarında bir parayı ''Milli Tank Sanayiini Geliştirme Projesi'nde'' kullanma şansı olduğu iddia edilmişti. Türkiye'nin vazgeçtiği ''Yeni Nesil Tank'' alımı ihalesini kazanmak için Almanya, Fransa ve ABD-İsrail firmalarının yarıştığı da iddialar arasındaydı.
2006-2007 yıllarında 6 ay içinde ASELSAN'da 4 mühendis şüpheli tuhaf bir şekilde hayatını kaybetti. Ölümler ile ilgili olarak günümüze kadar 8 savcı değişti. ASELSAN yetkilileri ise kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda ölümlerin tamamen tesadüf olduğunu açıklamışlardı. Başbakanlık Teftiş Kurulu 2006 yılında ASELSAN'da peş peşe yaşanan intihar görünümlü cinayet vakalarını inceledi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na sunulan rapor oldukça enteresandı. Mühendislerin uzaktan elektromanyetik saldırıyla intihara yönlendirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulmuş ancak olaya ışık tutacak bir veri elde edilememişti.
Ancak olayı soruşturan yargı, polis, jandarma, Adli Tıp ve diğer kurumlar içine sızmış Fethullahçı Terör Örgütü mensuplarının ASELSAN başta olmak üzere TÜBİTAK ve HAVELSAN'da intihar veya kaza süsü verilmiş cinayetleri, NATO'nun gizli ordularının, Türkiye yapılanmasının günümüzdeki versiyonunun tetikçiliğini yapan devlet içinde çeteleşmiş bir yapı ile birlikte işleme ihtimali araştırılması gereken güçlü bir varsayım. Bu nedenle bu cinayetlerin geçmişte ortaya çıkmaması adına terör örgütü mensuplarınca karartılmış olması da güçlü bir seçenek. Öte yandan ASELSAN cinayetlerinde FETÖ'nün rolünün ortaya çıkarılabilmesi için o dönemde emniyet, jandarma ve yargı imamlarının kimliklerinin tespit edilerek gözaltına alınması ve soruşturulması zannımca yeterli olacaktır.
Diğer taraftan kaza veya intihar süsü verilmiş cinayetlerin aydınlatılmasında ciddi bir şekilde soruşturmanın ilerlemesini sağlayabilecek ipuçları da mevcuttur. Bilindiği gibi ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen ile ilgili olarak yapılan hazırlık soruşturması ve otopsi raporunda boğazındaki 20 cm'lik kesiği kimler 2-3 cm olarak göstermiştir? Adli Tıp Genel Kurulu Raporu'nda boğazındaki kesiğin kendisi tarafından yapıldığı konusundaki rapor 18 üyenin bu düşüncede olması ile imza altına alınırken 7 üye bu karara muhalefet etmişlerdir. Muhalefet şerhinde cesetle, boyun sol yanındaki kesi bölgesinde tiroit kıkırdak korpusunda kesilerin bulunması, eylemin başkası veya başkaları tarafından oluşturduğu iddia edilmiştir. Karara muhalif 14 üye ise cesedin bulunduğunda çürümüş olduğundan kesin bilgi verilemeyeceği belirtilmiştir. Kesiğin Hüseyin Başbilen tarafından yapıldığını iddia eden 18 üyenin FETÖ açısından araştırılması tahminim olayın aydınlatılmasında önemli rol oynayacaktır.
ASELSAN cinayetlerinin Anayasayı Koruma savcılarınca Tevhid-Selam dosyasına eklenmesi ile ciddi bir soruşturma yapılması halinde iki derin yapının sonunu getirebilecek önemli gelişmelere neden olabilir.