Lütfen ciddiyet

04:0014/01/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Ayşe Böhürler

“Anayasa değişikliği” (demek isterdim) ancak eskisini koruyarak yapılan yeni düzenleme üzerine TBMM'de izlediğimiz (yetişkinler adına utanç verici) kavga sebeplerini birazdan yazacağım. Ancak öncelikle lafım AK Parti grubuna.



Şu anda devlet yönetimini toptan değiştirecek bir Anayasa teklifi ortada yokken, küçük suda fırtına kopartanlara karşı durumu makul biçimde izah etmek biraz da sizin göreviniz.



Bugün Parlamento'ya gelen değişiklik paketinde “

sistem değişikliği

” algısına sebep olacak unsurlar ancak iki- üç maddeyle sınırlı. Gerisinde mevcut Anayasa korunmuş. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan oluşan yönetim biçimi aynı kalıyor, yürütme yetkileri Cumhurbaşkanı'nda toplanıyor. TBMM'nin yürütmeyi engelleme yetkisi sınırlandırılıyor. Özetle değişikliğin aslı astarını “mevcut Anayasa içindeki parlamenter sistem mantığının korunarak yürütmenin Başkan'da toplanması” oluşturuyor.



Elbette değişiklik büyük veya küçük ne olursa olsun, bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiriyor ve kamuoyunun bunu tartışması da son derece normal.



Ancak bu değişimi savunmak için televizyona çıkanlar öyle karışık laflar ediyorlar ki; izleyen sanki içinden çıkılamayacak bir durum var duygusuna kapılıyor. Ayrıca tartışmacılar iki temel argümanı tekrar edip duruyor. Halbuki topluma farklı projeksiyonlar yapılabilir. Sonuçta ülkenin faydasına bir iş yapıldığına inanıyoruz; konuşmalar “koalisyonları engelleyecek, ekonomik reformlar için iyi olacak“ özetinin dışına çıkmalı.



Gördüğüm kadarıyla üç temel soru önem taşıyor.



-Hangi sorunlar çözülecek, hangi faydalar sağlanacak?



-Yeni bir anayasa talebi karşılık bulacak mı?



-Mevcut parlamenter sistem üzerine başkanlık maddesinin gelmesi çelişki oluşturacak mı?



KAVGA SEBEPLERİ


Meclis Anayasa değişiklik görüşmeleri kavga ile başladı. Kavga sebebi ise bu arada gümbürtüye gitti.



1. maddeden başlayalım. Bu maddede kavga sebebi mevcut maddeye

tarafsız

kelimesinin ilave olunmasıydı.



2. maddede kavga sebebi ise mevcut anayasadaki 550 milletvekiline 50 milletvekili daha ilave olunmasıydı. Yani Parlamento'da milletvekili sayısının 600'e çıkmasıydı.


3. maddede kavga sebebi milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e inmesiydi.


4. maddede kavga sebebi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin mevcuttaki

4 yıl yerine 5 yılda bir yapılması ve süreci idi

.



5. maddede kavga sebebi Meclis'in görev ve yetkileri içinden “Bakanlar Kurulu'nu ve bakanları

denetlemek”

maddesinin çıkmasıydı.



6. maddede kavga sebebi; TBMM'ye geri gönderilen kanuna ilişkin düzenlemede üye tam sayısının

salt çoğunluğa

düşürülmesiydi.



7. maddede kavga sebebi, Meclis'in bir yasama yılına ara verme veya tatil süresinde toplantıya çağrılma sürecinde “

Bakanlar Kurulu karar alır”

ibaresinin çıkması.



8. maddede kavga sebebi Meclis araştırması/ genel görüşme/ soruşturma hakkı üzerineydi. Bunların yazılı yollarla yapılacak şekilde, bilgi edinmeyle sınırlandırılmasıydı...



9. madde ve sonrası ben bu yazıyı yazdığım sıralarda henüz oylanmamıştı.



Bu maddeler Cumhurbaşkanı'nın konumlandırılmasına ilişkin temel değişiklikleri getiriyordu. 9. maddede Cumhurbaşkanı'nın seçilme usulüne ilişkin değişikliklerin yanı sıra Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisinin kesilme şartı kalkıyor.



10. maddede “Cumhurbaşkanı'na devletin başı olarak yürütme yetkisini veriyordu…



Yani kısaca ısırıkların, atılan yumrukların, küfürlerin, hileyle dayak atmaların sebepleri yukarıdakilerle sınırlı. Gerçekten halleri, psikolojileri, yöntemleri içler acısı. Ayrıca Meclis'teki CHP merkezli kavga toplumu germekten başka bir işe yaramayacağa benziyor. Hele o sırıtarak birbirini izlemeler filan. Vallahi her böyle bir resimle karşılaştığımda ve dahi bu kargaşada selfie çektiren birisini gördüğümde Sakallı Celal'in veciz sözü aklıma geliyor. “

Meşrutiyet getirdik olmadı Cumhuriyet getirdik olmadı biraz da Ciddiyet”

demek istiyorum.



Bugünlerde her haber izlediğimde çocuklara dönüp “

yok yavrular korkmayın, onlar aslında akıllı, yetişkin, eğitimli insanlar da öyle gözleri kararmış filan, öfkeden böyle yapıyorlar ”

demek geliyor içimden.



Of ki ne of… Yetişkin insanlar gibi davranmak bu kadar zor olmasa gerek. En azından gibi yapılabilir.




#Anayasa değişikliği
#Parlamento