Dindar, Cumhuriyet değerleri ile barışık ama cahil

04:0027/05/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Ayşe Böhürler

Aslında Akif Emre'yi entelektüel donanımı ile birlikte değerli kılan da buydu. Belgeselleri, yazıları, Bilim ve Sanat Vakfı, Dünya Bülteni şimdi de Haberiyat iz bıraktığı eserleridir. Ve tabii buralardan yetişen yüzlerce öğrencisiyle birlikte bu kubbede bir hoş seda bırakarak gitti. Allah rahmet eylesin.

TEPAV çatısı altında 2016'da ( 15 Temmuz öncesi) Prof. Dr. Hilmi Demir başkanlığında yaptırılan “
Radikallik
" araştırmasının sonuçları Türkiye'de din anlayışını ortaya koyması açısından son derece önemli. Halimizin fotoğrafını çekiyor. Araştırma sonuçları gösteriyor ki; Ak Parti- CHP- HDP seçmen tabanı dahil olmak üzere toplumun her kesiminde
din önemli bir unsur
.


Halkın yaklaşık % 40'ı “dini nerden öğrendiniz

"

sorusuna cevap veremiyor.

Çoğunluk din hakkında çok ama boş konuşuyor.



Cevap verenlerin sıralaması ise şöyle:
Nihat Hatipoğlu %19.5, Cübbeli Ahmet Hoca%4, Mevlana%3.2, Said Nursi % 3….


Türkiye genelinde mezhepsel olarak bir 'merkez'den bahsetmek mümkün. Bu merkez kendini dindar olarak tanımlıyor, ancak dindar olmadığını düşündüklerine de hoşgörüyle yaklaşıyor. Farklı inançlara sahip olan kişilerle aynı yaşam alanını paylaşmaktan rahatsız olmuyor.


Merkez kendini amelde Hanefi olarak görüyor, ancak itikadi mezhebine dair bir fikri yok. Dış dünyaya olan hoşgörülü bakışı göz önünde bulundurulduğunda Maturidiliğin siyasi/ sosyal tavrını benimsemiş olduğu, ancak o tavrın köklerine değinemediği söylenebilir. Radikal İslam Türkiye'de çok yaygın bir anlayış değil. En fazla radikal eğilimler ilkokul altı seviyesinde çıkıyor…"


Araştırmanın detayları bir taraftan Türkiye'de radikallik tehlikesinin olmadığını, gösterirken diğer taraftan da dini bilgisizliğimizi ortaya koyuyor.

İnançlı ama bilgisiz bir Müslüman toplum

yapısını gözler önüne seriyor.



Toplum,

laiklik, demokrasi gibi kavramları İslam'la çelişkili bulmuyor, Demokratik bir ülkede yaşamaktan memnun.

Ancak dini bilgisizlik kısmını özetleyen sonuçlarda özellikle

ilahiyat fakülteleri

kısmını sarsıcı bulduğumu söyleyebilirim. İlahiyat fakültelerinin; müfredatından eğitim biçimine yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşündürtüyor. Sonuçlar özetle şöyle

:


-Türk toplumunun merkezinde dindar, cumhuriyet değerleri ile barışık, farklılıklara karşı hoş görülü geniş bir halk kitlesi bulunmaktadır.


-Türkiye'de dindarlar ameli mezhepler konusunda bir etikete sahip olsalar da itikadi mezhepler konusunda bilgisiz görülmektedirler.


-Türkiye'de dindarların yaklaşık üçte biri dini bilgiyi kimden aldığına cevap verememekte, geri kalan üçte iki ise genelde popüler ve medyatik isimleri öne çıkarmaktadır.


-Cihat kavramı Türkiye'de «olumlu» ve «olumsuz» olmak üzere iki farklı kavram olarak kullanılmaktadır.


-IŞİD sempatisi cihat kavramı ile ölçülemez.


-Radikalleşme IŞİD sempatisine indirgenemez, daha geniş bir yelpazedir.


-Türkiye'de radikalleşmenin artıp artmadığına ilişkin bir veri karşılaştırması yapılamaz.


-Radikalleşme Türkiye için bir tehdit olmasa da bir risk olarak kabul edilebilir ve izlenmesi gereken bir sorun olarak görülmelidir.


AKİF EMRE


Elbette her ölüm üzücüdür ama Akif Emre'nin ölümü bizim mahallede apayrı bir hüzün ve üzüntü yarattı. Ölümün arkasından yakılan her ağıt gibi aslında bu ağıtlar onun gidişinden ziyade kendimizeydi.



Bunu yaparken de herkes kendi duygusunu ve ızdırâbını Akif' Emre'ye yükleyerek yazdı. Bunu yapmaya da fazla söze de hacet olduğunu zannetmiyorum. Hayatların tercihlerden ibaret olduğunu biliriz. Akif Emre de tercihlerini ilkelerinden yana kullandı. Herkes gibi bizim mahallenin de para ve mevki ile imtihanı çetin oldu. Akif Emre bu akışa, siyasetin kuşatmasına kapılmadan doğru bildiği yerde durmayı tercih etti ve oradan yazdı, konuştu. Fatma Barbarosoğlu'nun dünkü yazısındaki ifadesiyle “

Çağımızın insanı çoğunluğun yanında olmak istiyor. Oysa Akif Emre tekillik ve çoğulluk hesaplarına hiç sapmadan dosdoğru yaşadı. Ne sözünü taş gibi kullandı baş yarmak için ne övgüler döşedi “gül bahçesi"ne varmak için.“


Aslında Akif Emre'yi entelektüel donanımı ile birlikte değerli kılan da buydu. Belgeselleri, yazıları, Bilim ve Sanat Vakfı, Dünya Bülteni şimdi de Haberiyat iz bıraktığı eserleridir. Ve tabii buralardan yetişen yüzlerce öğrencisiyle birlikte bu kubbede bir hoş seda bırakarak gitti. Allah rahmet eylesin.

#TEPAV
#15 Temmuz
#Akif Emre