1965 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun oldu. 1965-1974 yılları arasında Bern Üniversitesi’nde Kimya okudu. 1978-1981 yıllarında Milliyet’te muhabir, Karacan Yayınları’nda (1982-1986), Sabah Gazetesi Dergi Grubu’nda (1986-1988) ve Güneş Yayınları’nda (1988-1990) Genel Yayın Müdürü olarak görev yaptı. 1990 yılında Bersay İletişim Danışmanlığı’nı kurdu. 25 yılı aşkın süre İstanbul Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin iletişim fakültelerinde dersler verdi. 2002’de köşe yazılarına başlayan Saydam, 2012 yılından bu yana haftada üç gün Yeni Şafak’ta yazmaktadır.
Türkiye sadece silahlı terör gruplarının ve çetelerin baskısı altında değil… Türkiye aynı zamanda Batılı bazı çıkar gruplarının Türkiye üzerine hesapları gereği Hıristiyan Batı medyasının yürüttüğü saldırı ve ataklara karşı da direnmek durumunda.
Son birkaç yazımızda örneklerini vermeye çalıştık… Her ne kadar ABD basınında bazı vicdan sahibi basın mensupları (!) doğru rota yönünde bir ilerleme kaydetmişlerse de, Avrupa basınının özellikle Almanca konuşulan kesimlerinde Türkiye ve
düşmanlığı gemi azıya almış yoluna devam ediyor.
Cumartesi günü piyasaya çıkan
şöyle:
Kırmızı zemin üzerinde Türk bayrağı, bayrağın önünde tel örgü, üstte dikenli tel. Yani Türkiye dikenli tellerin arkasında. Üst başlık:
Ana başlık:
İnanılır değil ama gerçek. Bir zamanların ünlü TV dizisinin adı gibi.
Peki, Avrupa basınının gösterdiği bu aymazlık karşısında biz ne yapabilirdik? Ve bundan sonra ne yapabiliriz?
Bu soruyu soranlardan biri de
. Talimatı vermiş, uluslar arası boyutta ciddi bir iletişim kampanyası başlamak üzere.
'nün de başka bir kanaldan çok önemli iletişim adımları attığını biliyoruz.
da tüm iyi niyetiyle Batı basınında yayınlanmak üzere ilanlar hazırlatmış.
'ta yayınlananını gördüm. Gözlerim 'FETÖ'yü aradı. Öyle ya Batı medyası FETÖ'nün yıllardır yürüttüğü Algılama Yönetimi çalışmaları sonucunda, kesin hüküm vermiş ve şöyle yazmıştı:
“Başarısız darbe girişiminin arkasında bu cemaat ve onun lideri yoktur. Bu bir kısım ordu mensubu subayın işidir.”
Yani bir yandan FETÖ'yü korurken öte yandan hain darbe girişiminin başarısızlığa uğramış olmasından duydukları üzüntüyü dile getiriyorlardı.
TÜSİAD keşke FETÖ'den hiç söz etmeden ilan vereceğine Başkanı, Batı medyasında boy gösterip Türk iş dünyasının görüşlerini içtenlikle yansıtsaydı çok daha etkili olurdu.
Türkiye'nin şu anda iletişim alanında duyduğu en büyük ihtiyaç, devletten ve siyasilerden çok üçüncü tarafların aldıkları tutumu açık yüreklilikle ifade etmeleridir.
Bu bağlamda dünyanın en popüler sanatçılarından
'in 9 Ağustos akşamı vereceği konseri iptal etmemesi, Türkiye'ye gelişini ertelememesi, hiçbir mesaj vermese de son derece etkilidir. Aynı şekilde
'ın 29 Temmuz'da Zorlu PSM'de vereceği konseri (Biletlerin tamamı satılmış) iptal etmemesinin iletişim değeri büyüktür.
Türkiye “Asla kendimi, grubumu ve ekibimi Türkiye'de yükselen tehlike ve kâbusun içine sokamam” diyerek konserini iptal eden ve dünyada Türkiye kadar tehlikeli bir ülke görmemiş olabileceğini ifade eden
'i de unutmayacaktır. Aynı şekilde konser iptal eden
ve
'yi de…
Buradan bakıldığında Türkiye'ye sahip çıkanlarla çıkmayanlar önümüzdeki dönemde net bir şekilde kendilerini belli edeceklerdir.
Masamda heybetli bir kitap:
Yazarı: Rahmetli
(1907-1961)
Tam 46 yıl sonra yeniden kitapçı raflarında…
Heyecan verici… Ağırlıklı olarak Anadolu'da Türk edebiyatını 14. Yüzyıldan başlayarak Tanzimat'a dek her yüz yılı ,
,
,
,
başlıkları altında ayrı ayrı inceleyen, Tanzimat sonrasındaki edebiyat dönemlerinde de tiyatro, şiir, roman ve hikaye türlerini büyüteç altına alan bu kitabı benim indimde daha da değerli kılan özelliği bir
olması…
Bu kitap,
'nin ve
'nın kurucusu
'ün, 40'lı yıllarda Eskişehir Lisesi'nde öğrenciyken çok sevdiği edebiyat öğretmeni
'e şükran borcunu ödeyebilme vesilelerinden biri… Vasfi Mahir Bey, “Usul bakımından edebiyat tarihinin tasvirsiz, tahlilsiz, tenkitsiz olamayacağı kanaatindeyim” diyen bir büyük bir edebiyat tarihçisi.
Fahamettin Bey diyor ki:
“Kurduğum okullarda Vasfi Mahir Kocatürk gibi ciddi, yetkin ve üretken öğretmenlerle çalışmaya, öğrencilerimin edebiyatla nefes alıp vermesini sağlamaya özen gösterdim.”
Fahamettin Bey, 40'li yıllarda 'doyumsuz' diye nitelediği Vasfi Mahir Bey'in edebiyat derslerinden o kadar etkilenmiş ki, liseden mezuniyet arifesinde o güne kadarki mühendislik ideallerinden vazgeçmeyi bile düşünmüş. Babasına demiş ki, “Ben edebiyat fakültesinde okumak ve yazar olmak istiyorum.” Babası, uzun sohbetlerin ardından şöyle diyerek ikna etmiş oğlunu:
“Mühendis olman edebiyata gönül vermene, ona dilediğince zaman ayırmana, hatta bir yazar olmana engel değil. Fakat edebiyat tahsilinden sonra mühendislik yapamazsın!”
arasında ilk baskısını 45 yıl sonra, ikinci baskısını da henüz yapmış olan bu muhteşem kitabın nüvesi, bu gerçeği hiç kimsenin önceden göremeyeceği, aklından bile geçiremeyeceği işte o yıllarda atılmış meğerse…
Rahmetli Vasfi Mahir Kocatürk'ün
i hiç ihmal etmediği, büyük bir titizlikle yaptığı araştırmaların sonucunda oluşturduğu bu çok kıymetli edebiyat tarihi incelemesi, her münevver evin kitaplığında yer almayı hak ediyor. Vasfi Mahir Bey'in emeklerinin üzerine sonradan aynı titizlikle değer katan oğlu rahmetli
'ün ve nihayetinde İstanbul Kültür Üniversitesi yetkililerinin verdiği emekler boşa gitmemiş; kitap barındırdığı o büyük hafıza ve zarafetiyle, yararlanma arzusunda olan herkesin emrine amade hale gelmiş.
Ödenemeyen tek borç: Vefa borcu… Ödenemese de, çabası yetmez mi?
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.