Hani çok da baş tacı ettiğim, her daim inandığım, referans aldığımdan değil, ancak Amerika'nın resmi sesini gayet iyi yansıttığı için dikkate aldığım CNN'in ABD orijinal yayınında bir haber programında bir uzman görüşünü çok net bildiriyor.
Önce o uzmanı tanıyalım. Adı,
. Unvanları da adı kadar ilginç: ABD'nin Eski NATO Büyükelçisi, Brooking Enstitüsü Eski Başkanı, Başkan Obama'nın Eski Dış Politika Danışmanı, Halen Chicago Küresel İlişkiler Enstitüsü Konseyi Başkanı…
Yani biraz bu işleri bilen biri…
Görüşünü soruyorlar… Diyor ki: “Ruslar oraya geldikleri günden beri hava sahalarını diledikleri gibi kullanıyorlar. Türkler de ilk günden beri uyarıyorlar… Ayrıca orası Türkiye'ye ait bir hava sahası mı? Evet öyle… O zaman tecavüzün azı çoğu olmaz. Ha 1 saniye etmişsiniz, ha 15 saniye, ya da 1,5 – 2 dakika veya 5 dakika… Ettiniz mi etmediniz mi? Sonrası lafı güzaf!”…
Yaklaşık böyle bir şeyler diyor uzman…
Bizim Ecnebi Türk Müstemleke Aydınları
çok üzgün. Bu tür açıklamaları sevmiyorlar… Rusya bizi ticari ve siyasi olarak (askeri olarak biraz zor) ne kadar döverse, inanılmaz gibi ama bu arkadaşlar daha mutlu oluyorlar…
Tayyip Erdoğan'ı devirmek için Gezi
Olayları, 17 – 25 Aralık, ekonomik ve finans ayak oyunları
, yetmedi… Belki o hareketlerin yapamadığını Putin becerir… Sanki bunların ortak aklının arkasında böyle bir bilinçaltı kurgu var…
Bu arkadaşlar için bir kötü haber de dün gazetelerde yer aldı:
“Ekonomiye güven 3 yılın zirvesinde… Ekonomik güven endeksi Kasım'da bir önceki aya göre yüzde 26.7 artarak Eylül ayında gördüğü Ocak 2012'den beri en düşük değerinden 104.99'a yükseldi.
TÜİK açıklamasına göre ekonomik güven endeksindeki artış, endeksi oluşturan tüm güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.
Ekonomik güven endeksi siyasi belirsizlik, güvenlik endişeleri ve TL'deki değer kaybı nedeniyle Eylül ayında 72.9'e gerileyerek TÜİK'in veriyi hesaplamaya başladığı Ocak 2012'den beri en düşük değeri almıştı. Endeks Ekim ayında ise 82.9'a yükselmişti.
Endeks, tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi (reel kesim), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven göstergelerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor.
TÜİK endeksin, ekonomik büyümeye ilişkin olarak diğer ekonomik göstergelere kıyasla daha erken bilgi sağladığından öncü bir gösterge olduğunu belirtiyor.
Ekonomik güven endeksinin 100'den büyük olması ortalama üzeri güveni; 100'den küçük olması ise ortalama altı güveni göstermekte.”
Türkiye Rusya krizini de atlatacaktır… AB ve ABD arkasında… Rusya lideri halkının desteği için çeşitli milliyetçi numaralar yaptıktan sonra her şey normale dönecektir… Bakalım ondan sonra ne bulacaklar…
Peter Hinssen'i kaçırmamalıydınız…
Son iki gün Türkiye'nin en büyük ilk üç sektöründen biri olan Perakende'nin yılda bir kez düzenlenen ve kez 15'inci yılını idrak eden büyük zirvesi
iki gün sürdü. İki günün bizce en ilginç konuşmacısı bizce
idi… Konuşmasının temeli 2011 Mart'ın yayınladığı
(
) adlı kitabına dayanıyor…
Anılarımız New Perspectives Quarterly dergisi ve İletişim Danışmanlığı Şirketi Bersay'ın 20'inci yılını kutlamasına gitti. 2010 yılında Çırağan Kempinski'deki açık oturum ve panele… Konu,
'di… Zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün açılış konuşmasını yaptığı toplantı çerçevesinde, dijital kültürün ve bilgi toplumunun hayatımızı nasıl değiştirileceğinin tartışıldığı “'
Yeni Normal Dünyada Türkiye'nin Yeni Gücü, Yeni Konumu'” başlıklı panele zamanın TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Avrupa Birliği Genel Sekreter Vekili Büyükelçi M. Haluk Ilıcak ve T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kurucu Başkanı Alparslan Korkmaz ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan
katıldılar… (Bkz. http://goo.gl/Uz63vA)
Peter Hinssen'i dinlerken işte o panel geldi aklıma. Türkiye'de bazı şeyler hayli zaman önce fark edilmesini kompleks edinmemeyi çok önce öğrendiğimiz için hiç şaşırmadık. Ancak Hinssen o kadar başarılı bir sunucu ve konuşmacı ki, bir de 'Dijital kültürü kullanarak ezber bozma' konusunu (Disruption) öyle güzel eklemiş ki konuya, koskoca Lütfi Kırdar
'unu merdivenlere kadar dolduran perakende profesyonelleri arasında onu izleyenlerden “Ben işimi nasıl zamana göre yeniden tasarlarım?” diye düşünmeyen kimsenin olmadığını sanıyorum…
Kaçıranlar konuşmayı ve diğer konuşmacıları Perakende Günleri'ni düzenleyen
'tan temin edebilirler herhalde…