Bu memlekette yerli olmanın gerekli şartları, kültürel kodlarını belirleyen kök nedir? Hele söz konusu dini düşüncenin tezahürleri bahsi olunca. Seküler Batıcıların dini Arap geleneğine sıkıştıran, kendince ulusal bir din - gelenek icat eden sentetik yaklaşımlarının toplumsal muhayyilede ortaya çıkardığı travmaların sonuçlarını hep birlikte görüyor, bizatihi yaşıyoruz.
Ne var ki dini düşünce ile ilişkisini millilik, yerlilik zemininde kurmaya çalışan muahfazakar kesimin yaklaşımı tek kelimeyle kendi içinde tutarsızlıkla malül.
Dini düşüncenin toplumsal, siyasal, sanatsal tezahürleri söz konusu olduğunda yerlilikten yerelliğe sıkışan, evrensel olandan ulusala hatta ulusalcı bir alana sıkışan bir yaklaşım yine İslami hassasiyet adına popüler hale geldiği gözlemleniyor.
Dini düşünceye dayalı siyasetten toplumsal olana, hayatın farklı alanlarındaki tahayyülatın, tasavvurun Misak-i Milli içine hapseden, bu siyasal harita ile sınırlayan bir yerlilik vurgusu ne kadar yerlidir? Yahut muhtevası ne olursa olsun bizzat yerlilik bir Müslüman için ne kadar bağlayıcıdır? Bu ve buna benzer sorular tartışılmadan, mesela İslamcılığın yerli olup olmadığı, İslam düşüncesinin Türk düşüncesi içinde bir alt başlığa indirgenmesi gibi yaklaşımların hızlı biçimde gündeme getiriliş biçimi sorgulanmalıdır. Bu tür yaklaşımların zaman zaman entelektüel hayatta dile getirildiği dönemler olsa da yaygınlaşmasının muhafazakar sağ siyaset dönemle örtüşmesinin konjönktürel bir yanı da var.
Osmanlı dağılışını, daha doğrusu Alem-i İslam’ın Batı sömürgeciliği karşısında direnme, tutunma, modern uygarlığın Müslümanca yaşama ve hayat bulma imkan ve açılımlarını yok etme tehdidine karşı büyük bir cehdle ortaya konan ürünleri bugünkü coğrafi ve ulusal tasavvur içinde resmetmek, yüzelli yıllık birikimi karikatürleşirmek demektir. İslam’ın evrensel boyutunu etnik ve coğrafi bağlardan azade kılmadan, çagdaş normların mahkumu etmek sağ muhafazakar zihnin dini algılama tezahürlerine dönüşüyor.
Osmanlı nostaljisinin zirve yaptığı bir dönemde kökenleri Osmanlı dönemi siyasal ve entellektüel hayatın arayışlarında karşılık bulan dini kaygıyla ortaya konan fikri oluşumlara yerli olmama ithamı da bu dönemin çelişkisi gibi duruyor... Misak-ı Milli ile sınırlı yerlilik tasavvuru son derece sentetik... Dini düşünceyi Türklük parantezine alan, alt başlığa indirgeyen bir tür Neo-Osmanlıcı bu yaklaşım her şeyden önce Osmanlı fikriyatı ile de çelişir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.