Vekaleti ele geçiren askeri-siyasi elitlerin iktidarlarını sürdürebilmeleri vekalet dağıtan güçlerin çıkarlarına halel getirmemelerine bağlıydı. Vekalet rejimleri siyasi ve ekonomik rüşvetlerle ayakta kaldılar. Bu rüşvetler ülke kaynaklarının peşkeş çekilmesinden, yabancı güçlerin bölgeye ilişkin kırmızı çizgilerinin aşılmamasına kadar bir çok konuda çeşitlilik arzediyor. Mesela, Araplar İsrail ile savaşabilirlerdi ama işgal altındaki Filistin topraklarında ilerlememeliydiler. Mısır'ın 1967 Arap-İsrail savaşında yaptığı tam da buydu. Suriye'ye gelince, “
”ni İsrail ele geçirmiş görünüyordu ama kimse bu masala artık inanmıyor. Başka türlü görünse, Golan'ın kaybedilmesinde önemli payı olan
iktidarı ele geçirebilir miydi? Neredeyse 50 yıldır Golan işgal altında. Suriye Lübnan'a da müdahale etti, ABD ve İsrail'in pozisyonlarıyla uyumlu olmayan siyasal güçlerin geriletilmesinde rol oynadı. Uzun bir aradan sonra Suriye Lübnan'dan kovuldu ama arkasında siyasi enkaz bıraktı. Tartus'taki Rus üssü de Şam'ın askeri-siyasi rüşvetlerinden biriydi.
Mısır'da
ın verdiği rüşvetse İsrail'le yapılan “
”ydı. “
nın ardından halk tarafından seçilen
'nin darbeyle uzaklaştırılması da keza siyasi bir rüşvet. Vekalet rejimlerinin geçen yüzyıl içinde verdikleri en önemli rüşvetse, Arap-İslam dünyasının sonuç doğurabilecek nitelikte bir birlik oluşturmamasıydı. Parçalanmış ve “
” biribirinden kopartılmış halde bulunmaları gerekmekteydi. Vekalet rejimleri kendi içlerindeyse ülke kaynaklarını yerel güç odakları arasında paylaştıran bir düzenek kurdular. Böylece, kitleselleşmiş yoksulluk çöllerinin ortasında, rüşvet ve yolsuzluk çarklarından beslenen refah vahaları oluştu. “Arap Baharı”, vekalet rejimlerinden güç alan bu düzeneklere isyanın adıydı.
“
”nün “
” ülkelerine ilişkin olarak geçenlerde yayımladığı bir rapor, bu bölgelerde devlet düzenlerinin çökmüş olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. “Arap Baharı”ndan sonra rüşvet ve yolsuzlukta azalma beklenirken tam tersi olmuş. 9 ülkede yapılan araştırmaya göre her üç kişiden biri kamudaki işlerinin görülmesi için rüşvet veriyor. İki yıldır Cumhurbaşkanının seçilemediği Lübnan'da 10 kişiden 9'u yolsuzluğun arttığını düşünüyor. Devlete, kurumlara, siyasetçiye güven kalmamış. Yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında Lübnan'ı Yemen, Ürdün, Filistin, Tunus, Sudan, Cezayir, Mısır ve Fas izliyor. 'Arap Baharı' öncü sarsıntıydı. Arap Baharı'nın bastırılmasının yol açtığı hayal kırıklıklarının, öfke ve taşkınlıkların bölgeyi ne hale soktuğunu ise birlikte izliyoruz. Bölgedeki gelişmeleri sağlıklı bir yöne kanalize edebilecek nitelikte bir fikir ve bu fikri hayata geçirecek bir güç oluşmadığı takdirde bölgeyi büyük bir deprem bekliyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.