Biz de 1676'dan 1917'ye kadar bir düzine büyük savaş yaptığımız Ruslarla “
” döneminde dostluk ilişkisi kurduk. Oysa Balkanlar'daki topraklarımızın büyük kısmını Ruslar yüzünden kaybettik. Ruslar 1878'de Yeşilköy'e kadar geldiler. Avrupa'nın büyük güçleri devreye girmeseydi İstanbul'da Ruslarla çok çetin bir şehir savaşı mukadderdi. Öte yandan 1917'de Çarlık rejimi yıkılmamış olsaydı İstanbul belki de Rusların eline geçecekti. Ruslar 200 yıl Osmanlı Devleti için “baş düşman” idi. Şartlar değişti, düşman iken dost olduk.
Sovyetler Birliği ile 1925′te “
” imzaladık. Antlaşmaya göre, iki devlet birbirine saldırmayacak, taraflardan biri saldırıya uğradığı takdirde öteki tarafsız kalacaktı. Taraflar üçüncü devletlerle siyasal nitelikte antlaşmalar imzalamadan önce birbirlerine de danışacaklardı. Türkiye, 20 yıl sonra Moskova'nın Boğazlar'da üs ve doğuda toprak talepleriyle muhatap oldu. Detaylara girmeyeceğim, Sovyet Hükümeti 1945'de anlaşmayı feshetti. Moskova'nın bu tutumu yüzünden Türkiye Batı ittifakı'na yöneldi, aradığı dayanağı “
da buldu.
'in ölümünün ardından Moskova hükümeti taleplerinden vazgeçtiğini açıklamış olsa bile vazo bir defa kırılmış ve Türkiye güçler dengesi içinde safını çoktan seçmişti.
ABD ile Türkiye 1952'den bu yana NATO'da müttefik. Ne ki sözde müttefikimizle ilişkimiz yerlerde sürünüyor. ABD başta “
” olmak üzere birçok başlıkta müttefiklikle bağdaşmayan bir tutum izliyor. Son dönemde iki ülke arasındaki güven ilişkisi büyük yara aldı. Güvenin yıkıldığı bir ilişki sürdürülebilir bir ilişki türü değildir. Taraflar sürekli kuşkuyla arkalarına bakarak, tedirginlik yaşayarak sağlıklı bir müttefiklik ilişkisi yürütemezler.
Birçok devlet müttefik olduğu ülke aleyhinde gizli faaliyetlerde bulunuyor. Müttefikinin düşman saydığı örgütlere, şahıslara yardım ediyor. Ekonomisini baltalamaya, büyümesine mani olmaya çalışıyor. Ülkemize yönelik terör saldırılarında güya dost görünen ülkelerin parmağı olmadığını kimse söyleyemiyor. Bazen
nın arkasında bu ülkelerin parmağını seziyor, anlıyor, ama somut kanıt gösteremiyorsunuz. Böylece şüpheli, şaibeli bir ilişki devam ediyor. Bu nedenle ülkemizin dostlarını net şekilde tespit edip ona göre konum almamız da şart. Elbette aslolan düşmanların sayısını azaltmak, dostların sayısını çoğaltmak, her daim sulh aramaktır. Ancak bütün çabalara rağmen düşmanca politikada ısrar ediliyorsa, kafamızı kuma da gömemeyiz. Milattan önce 6. yüzyılda yaşayan savaş stratejisti Çinli general
'nun şu sözleri önemli:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.