George W. Bush dönemi ABD için '
hamleleriydi. Afganistan ve Irak'ın işgali, '
nu hortlatma girişimleri bu sıçrayışların ifadesiydi. Bu hamlelerin ABD açısından hiç de başarılı olmadığı sonuçlarından belli. Putin, bir yıkım abidesi olan “
”nı toparladı, Çin gücünü artırdı, İran ise Irak'ta çok daha etkili bir konum elde etti.
Obama dönemiyse ABD için “
”yi ifade ediyor. ABD son dört yılda iyice geriye çekildi. Yeni sıçramayı
yapması hesap edilmişti, olmadı, Trump geldi ve ABD kendi içinde patlama evresine geçti. Şimdi yaşanansa bir güçler savaşıdır. İçerdeki bu savaşı sonuçlandırmadan ABD kendi içinde patlamaya devam edecek.
Nitekim Trump yönetimi, Rusya Ukrayna ve Kırım'da geri adım atana kadar yaptırımların devam edeceği mesajını verdi. Her ne kadar Trump “
”ya eleştiriler yöneltse bile, ABD NATO'nun patronu. ABD olmadan NATO işlevsiz kalır. NATO'ysa Rusya'yı öfkelendirecek ölçülerde “
”da askeri hareketliliğini daha ileri boyutlara taşıyor. Öte yandan ABD, Rusya ile ilişkilerini yeni bir boyuta taşımadan Çin ile doğrudan yüzleşmeyi de göze alamaz.
Çin ve Rusya küresel ölçekte iki büyük güç. Bu iki gücün işbirliği ABD için ciddi bir tehlike. Bu iki gücü birbirinden ayırmadan ABD'nin “
”de Çin'e karşı yürüttüğü “
” etkisiz kalacaktır. Hatırlayalım, ABD, “
” döneminde “
ile güç yarışında Çin'e yaklaşmak zorunda kaldı. Oysa hem Çin için ABD baş düşmandı, hem de ABD için Çin ilişki kurulması hayal edilemeyen 'barbarlar dünyası'ydı.
Nüfuzlu Ulusal Güvenlik Danışmanı
ABD başkanı
'u Çin ile diplomatik ilişki kurmaya ikna etti. Gizli görüşmeler olumlu sonuçlandı ve 1972'de Nixon Çin'i ziyaret etti. Dünyada şaşkınlıkla izlenen olağanüstü bir gelişmeydi bu. Amerikalılar, Çin ile Sovyetler Birliği arasında oluşan çatlaktan içeri sızmayı başardılar. Sovyet Rusya'nın eski müttefiki Çin'i küçümseyen kibri sayesinde ABD, düşmanını daha dar alanda kapana kıstırdı. ABD-Çin yakınlaşmasından 20 yıl sonra ortada “Sovyetler Birliği” adında bir güç kalmamıştı.
Bugün ise Çin, ABD'nin en güçlü rakibi. 1972'deki Nixon-Mao görüşmesi “
” adlı operaya esin kaynağı olmuştu. Trump bu plağı “
” operasıyla tersinden icra etmeyi tasarladı. Trump,
” mesajları veriyor ve Çin'i 'baş düşman' ilan etmeye hazırlanıyordu. Peki Ruslar, Çin'in 1972'de oynadığı rolü üstlenmeye hazırlar mı?
Hiç şüphesiz Trump ABD'si, Çin ile Rusya'yı biribirinden uzaklaştırabilecek her fırsatın üzerine atlayacaktır. Olmadı, fırsat teşkil edecek gelişmeleri tetiklemeye çalışacaktır. Kim bilir belki de “
'
” yerine “
”de” operası bestelenebilir. Yani, ABD her halükârda bu iki büyük güçten birini yanına çekmek isteyecektir. Ancak bu iki güçten hangisinin '
', hangisinin '
' ilan edileceği ABD içindeki mevzi savaşlarının sonuçlanmasına bağlı. Tabii bu arada ABD daha küçük ölçekte düşmanlarla idare edebilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.