İslamcı hareketler sömürgeciliğe karşı gelişen milli hareketlerin ya kurucusu yahut iştirakçisiydiler. II. Dünya Savaşı'ndan sonra sömürgeci güçler işgal ettikleri ülkelerden çekilirken arkalarında “vekalet rejimleri” bıraktılar. Vekalet rejimlerinin bir kısmında krallar ve emirler, bir kısmındaysa “askerler” iktidardaydı. Sivil toplumun en önemli bileşeni olan İslamcılar ise siyasal sisteme dahil edilmediler, tam tersine, baskı altına alınarak yeraltına itildiler. Doğrudan doğruya İslamî kimliği hedef alan uygulamalar sebebiyle bu hareketler ideolojik olarak da sertleştiler. İslamcı fikriyatın doktrinize edilmesinde '
' gibi ideolojilerin İslam dünyasında cazip görülerek yayılması da rol oynadı. Öte yandan sözde bağımsız 20 kadar Arap devletinin “
”ndeki acziyeti “
i”ni zayıflatırken, İslamcılığın radikalleşmesinde bir hayli etkili oldu.
1990'ların başlarında Tunus ve Cezayir'de seçimlere giren
” ile
şiddetle bastırıldı. Batı, Tunus ile Cezayir ve Mısır'da diktatörleri destekledi. İslamcı hareketlerin demokratik yoldan iktidar olmalarına, toplumsal sorunlarla yüzleşmelerine, dikta rejimlerinin ağır baskısıyla şekillenen zaaflarını gidermelerine imkan tanınmadı. Diktatörlük rejimleri ülke halklarının ekonomik durumlarını iyileştirmekten de acizdi. Ülke kaynakları bir grubun elinde toplandı; yolsuzluk, yoksulluk kangren hale geldi. Bütün bunlar gençlerin daha radikalleşmesi ve yer yer şiddete yönelmelerinden başkaca bir sonuç vermedi.
yeni
bir umut dalgası oluşturduysa da çok kısa sürdü. Mısır'da askeri bir darbe oldu ve “
” tekrar sistem dışına itildi. Suriye'de siyasal ve hukuki reform yapmamakta direnen Esed rejimi ülkeyi bir iç savaşa sürükledi. Bütün bu gelişmeler dinî radikalleşmenin en kötü ürünlerinin ortaya çıkmasına yol açarken, mutedil hareketler güç kaybetti.
Sadece Tunus'ta, öteden beri mutedil çizgisiyle tanınan
nin
liderliğindeki
” hareketi fırtınalı denizden sakin limana çekilebildi. Geçenlerde yapılan kongresinde “Nahda”, siyasi faaliyet ile İslami tebliğ faaliyetlerini biribirinden ayırma kararı verdi. Böylece Nahda'nın toplumun her kesimine açılan bir parti olduğu ve demokratik siyasetin koşullarına bağlı kalacağı ilan edildi. Kongrede Nahda'nın yeni yol haritasını açıklayan Gannuşi'nin şu sözleri bu yazının da bir özetiydi:
“
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.