İddia şu: “
” sırasında Türkiye Almanya'dan 72 savaş uçağı aldı. Bazı parçaları Türkiye'de üretilen uçaklardan 50'si Kayseri'ye gitti. 1947'de ABD ile yapılan bir anlaşma sonucunda bu uçaklar envanterden çıkarıldı. Kayseri'deki uçaklar da 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nın ön bahçesinde toprağa gömüldü. “Akademik Yıl Açılışı”ndaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da milli savunmayla ilgili önemli girişimleriyle tanınan
ve
'ı rahmetle anarak şunları söyledi:
“
”
1918'de “
”nun kumandanlığını yapan
Cumhuriyet döneminde Haliç Sütlüce'deki fabrikasında Milli Savunma Bakanlığı için harp malzemesi üretiyordu. 1949'da fabrikada meydana gelen esrarengiz bir patlamada can verenler arasında Nuri Paşa da vardı. “
”na yakınlık duyan Nuri Killigil İsrail'le harp halinde olan Mısır'dan yüklü bir sipariş almıştı. Bu yüzden patlamanın arkasında İsrail'in veya milli savunma sanayiinin gelişmesini istemeyen dış güçlerin yer aldığından kuşku duyuluyordu.
Meşhur müteşebbislerimizden Nuri Demirağ'sa 1930'larda yerli uçak üretmeyi kafaya koydu. Bu girişim 1940'ların başında semeresini verdi. Beşiktaş'taki fabrikadasında üretilen uçaklar deneme uçuşlarını başarıyla geçti. Nuri Bey Yeşilköy'de kurduğu hava okulunda pilot da yetiştiriyordu. 1942'de “
”nin 404. Yıldönümü vesilesiyle
'nın türbesi önünde Demirağ'ın 9 uçağı hava gösterisi yaptı. İstanbul halkı gösteriyi coşkuyla izledi. Uçaklar 3.5 saat havada kalabiliyor, saatte 325 kilometre hız yapabiliyordu. 1944'te 6 kişilik ilk yolcu uçağı İstanbul-Ankara ve İstanbul-İzmir deneme seferlerini yaptı.
Bu girişim uçak pazarını elinde tutan büyük güçlerin dikkatini çekti. Amerikalı uzmanlar uçakların deneme uçuşlarını bizzat izledi. Demirağ'ın uçakları savaş zamanında bombardıman uçağı olabilecek nitelikteydi. Rivayete göre Mısır'dan bir askeri heyet fabrikayı ziyaret ederek sipariş vermişti. Yurt içinde sipariş alamayan, üstelik ağır istimlak kararlarına maruz kalan Demirağ'a yurt dışı satışlar için izin de verilmedi. Uçak sanayiini güçlendirmek için çırpınan, bu yüzden başı beladan kurtulmayan Demirağ 1944 sonlarında üretimden vazgeçtiğini ilan etti.
”nde Demirağ ve Killigil'in kaderi savunma sanayiine ilişkin girişimlerle çakışıyordu. Bu uğurda Killigil hayatını kaybederken, Demirağ'sa yalnız bırakıldı. Necmettin Deliorman'ın 1957'de Demirağ ile ilgili hazırladığı kitaptaysa şu ilginç cümle yer alıyordu:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.