Kırımoğlu'nun çocukluk hatıralarım arasında müstesna bir yeri bulunuyor. Tabii biz, 1970'lerin ortalarında kendisini, Sovyet-Rus emperyalizmine karşı Kırım Türkleri'nin sesini bütün dünyaya duyurmak için başlattığı açlık grevi sırasında şehit düşen “
olarak biliyorduk. Demir parmaklıklar ardında solgun bir resminin yer aldığı posterlerini taşıdığımızı bugün gibi hatırlıyorum. Hayatta kaldığını ise yıllar sonra öğrendik.
Aradan kırk yıl geçmiş. 1970'lerde Cemiloğlu, Sibirya'daki bir kampta açlık grevi yaparken öz yurdundan çok uzaklardaydı. Bugün de Putin Rusyası, Cemiloğlu'nun Kırım'a girmesini yasaklamış bulunuyor. Davasından zerre miskal taviz vermeyen Kırımoğlu'nu umudunu kaybetmemiş bir lider olarak gördüm. Rusların Kırım'dan çekilmek zorunda kalacaklarına inanıyor. Yakın bir gelecekte bizi Akmescit'e davet etmesi umudunun canlılığını gösteriyor.
1783'te ilhak edilen Kırım'ın öz halkı 233 yıldır hürriyet mücadelesi veriyor. Stalin tarafından 1944'te topluca sürgün edilen Kırım halkı, Cemiloğlu ve arkadaşlarının verdiği mücadele sayesinde 1980'lerin sonlarında yurtlarına dönebilme imkanı buldu. Yurtlarına döndüklerinde ne evleri kalmıştı, ne barkları. Şartlar çetindi ve sıfırdan yeni bir hayat kurmaları gerekiyordu.
Cemiloğlu'nun sergilediği olağanüstü direniş, Sovyet iktidarının bireyi makinalaştıran politikaları karşısında insanın bir yüreği ve haysiyeti olduğunu bütün dünyaya gösterdi. İncecik gövdesinin içinde kocaman bir yüreği olan bu adam, Sovyet rejimini fena halde şaşırtmıştı. Mustafa Cemiloğlu “
” olduğunu dosta düşmana kanıtlamıştı.
Temmuz 1987'de Moskova'da, Sovyet istibdat sisteminin kalbindeki “
”da birkaç yüz Tatar'ın gerçekleştirdiği protesto gösterisi de,
”nin sanıldığı kadar kuvvetli olmadığını göstermişti. Sovyet Rus tarihinde ilk defa Kızıl Meydan'da böyle bir protesto oluyordu. 1989'da
”nın beklenmedik bir anda yıkılıp geçilmesinde, hiç kuşkusuz, 1987'de Kızıl Meydan'da gerçekleştirilen bu insanî direnişin manevi rolü var.
Rusya iki yıl önce yine Kırım'ı işgal ve ilhak etti. “
”ni ve basın-yayın organlarını kapattı, Kırımoğlu ve diğer liderlerin Kırım'a girmesini yasakladı. Birçok Tatar genci cinayetlere kurban gitti. Kırım Tatar halkının meşru haklarını ortadan kaldıran Rusya karşısında 'İslam İşbirliği Teşkilatı'nın gösterdiği pasif tutum ise utanç vericiydi.
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “İslam İşbirliği Teşkilatı”nın sonuç bildirgesinde Kırım'a ilişkin ibarelerin bekledikleri tonda olmamasından ötürü çok kırgındı. İbarenin pasif tonda çıkmasında Rusya'nın baskısına boyun eğen İran ve Mısır'ın rol oynadıklarını düşünüyor. Ve haklı olarak şu soruyu soruyor:
İslamî
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.