Hangi suçtan ötürü katledildiler?

04:003/07/2016, Pazar
G: 13/09/2019, Cuma
Abdullah Muradoğlu

Atatürk Havalimanı'na yapılan terör saldırısında hayatını kaybedenlerin 20'ye yakını yabancı uyruklu, bunlardan 3'ü ise çifte vatandaş imiş. Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, İran, Afganistan, Özbekistan ve Doğu Türkistan gibi birçok ülkeden müslümanlar bu menfur saldırının kurbanı oldular. Kurbanlardan biriyse, Ukrayna vatandaşı. Hayatını kaybedenlerin neredeyse üçte biri havaalanı çalışanı. Bunlardan üçü şoför. Rabbimiz hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine sabr-ı cemil ihsan etsin. Yapılan açıklamalara göre bütün emareler saldırının faili olarak
“IŞİD
”i gösteriyor. Failleri gerçekte kimin, kimlerin, ne şekilde ve ne maksatla yönlendirdiklerini tespit etmek devletin ilgili birimlerinin görevi.


Bu menfur saldırıda can veren insanlarımızın hangi suçtan ötürü öldürüldüklerinin hesabı, “

Hesap Günü”

geldiğinde ayrıca sorulacak.

Kur'an-ı Kerîm

'in

Tekvir Sûresi

'nde, Mekke'de diri diri toprağa gömülerek ölüme terkedilen zavallı ve masum kız çocuklarının hesaplarının sorulacağı vurgulanarak, “

İşte o gün insan, dünyada iken(doğru ve yanlış adına) ne yaptığını gayet iyi anlayacak”

diye buyuruluyor. Kur'an'ın bu apaçık uyarısına rağmen insanlar kolayca katledilebiliyor. Birçok ülkede, gerçek müslüman olduklarını iddia edenler, gerçek müslüman olduklarına inanmadıkları müslümanları acımasızca, şuursuzca, hukuksuz-yargısız katletme hakkını kendilerinde görebiliyorlar.



Atatürk Havalimanı vakasına bakalım. Ne saldırganlar, katlettikleri insanları tanıyor, ne katledilenler kendilerini katledenleri tanıyor, aralarında hiçbir bağ yok. Katledilenlerin ne Irak'ta, ne Suriye'de, ne de bir başka yerde olan bitenlerle ilgisi bulunmuyor. Hiçbiri ne asker, ne de milis. Bu insanlar kimseyi öldürmediler. Tek suçları, o an için saldırganların ateş menzili içinde yer almak. Katiller alan içerisinde akıp giden kalabalığa rastgele ateş açarak veya kendilerini patlatarak katliamlarını gerçekleştirdiler.



İslam alimleri muharip olmayan sivillere, yaşlılara, kadınlara ve çocuklara zarar verilmemesi gerektiği konusunda hemfikirler. Size savaş açmayan, sizinle savaşmayan, sizi yurtlarınızdan çıkarmayan insanları katletmek diye bir hak olabilir mi? Alemlere rahmet olsun diye gönderilen

Hazreti Peygamberi(S.A.V)

takip ettiklerini ileri sürenler, masum insanları katlederek mi kurtuluşa erecekler? Oysa Sevgili Peygamberimiz ve diğer bütün peygamberler masum insanların öldürülmesini önlemek için gönderildiler. İslamlığın masum insanların katlini meşrulaştıran bir muharebe hukukuysa yoktur. Zaten böyle bir hukuka sahip olan bir din, ne 'Allah'ın dini' olabilir, ne bütün insanlara hitap edebilir.



Atatürk Havalimanındaki terör saldırısında bir ailemiz dört kızını birden kaybetti. Kızlardan “

Meryem

” 14, “

Hüda

” ise 9 yaşındaydı. Katillerin hedefi olmalarını gerektirecek hiçbir eylemin faili veya zanlısı olmayan bu iki çocuğumuz ve diğer 42 insanımız hangi suçtan ötürü öldürüldüler? Şuûrsuzlar kulak vermese bile,

Maide Sûresi

'nin 32. Ayetinde haksız yere bir cana kıymanın bedeli şöyle gösterilmiştir:



“ Kim bir canı, bir can mukâbilinde veya yer yüzünde bir fesâd çıkarmakdan dolayı olmayarak, öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu kurtarırsa bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun ki peygamberimiz onlara beyyineler (apaçık âyetler, deliller, mucizeler) getirmişdi. Sonra hakıykaten yine içlerinden bir çoğudur ki bunların arkasından, (hâlâ) yer yüzünde (fesâd ve cînâyet hususunda) muhakkak haddi aşanlardır.”

#IŞİD
#Terör saldırısı
#Hesap Günü