Devletin güvenlik ve istihbarat ağlarında örgütlenmiş Fetullahçı kadrolar sayesinde '
'in ortadan kaldırıldığına dair bir algının oluşturulması bu sinsi hareketi eleştirenlerin eleştirilerini hepten faydasız kıldı. Eleştiri azalıp övgüler arttıkça garabetler de fark edilmez oldu. 1980'lerde başlayan “
”, laikliğin İslam karşıtı bir dayatma olarak öne çıkarılması, “
sürecinde yaşananlar, “
”, AK Parti'nin kapatılması davası ve devamındaki bazı gelişmeler Fetullahçılığın bir '
olarak algılanmasında ve mütedeyyin kesimler nezdinde meşruluk kazanmasında etkili oldu. Fetullahçılığa Kemalist, Sol çevrelerden gelen tepkilerse, öteden beri tanık olunan İslam karşıtı husumetten kaynaklandığı gerekçesiyle püskürtüldü.
Bütün bu gelişmeler ve gerekçelendirmeler eşliğinde birçok insan Fetullahçılığın gözlerin önüne set olarak çektiği başarı öyküsüne takılıp kaldı. Yurt dışındaki okul ağları, “
”, yanı sıra Asya ve Afrika'da Türk iş adamlarının Fetullahçı şebeke tarafından desteklenen ticari faaliyetleri Türkiye'nin dünyaya açılmasını kolaylaştırdığı algısını daha da güçlendirdi. Öte yandan -birçok yerli ve yabancı akademisyen tarafından da beslenen- Fetullahçılığın küresel çapta '
' olarak markalanması bu başarı öyküsünün tamamlanmasında önemli rol oynadı. Bu örtünün altında gizlenen sinsi detayları kimse göremedi veya görmek istemedi. Fetullahçılık, devletin güvenlik, yargı ve maliye kurumlarında güç kazandıkça, eleştiriciler zarar görmemek kaygısıyla ister istemez kendilerini geri çektiler. Meğer işin püf noktası bu başarı öyküsünün tam da içinde saklıymış.
Çoğumuz şu masalı biliriz: Köyü fareler basar. Bu sırada köye kavalıyla bir adam gelir, istediklerinin verilmesi karşılığında köyü farelerden kurtaracağı vaadinde bulunur. Köy halkı kavalcının şartlarını kabul eder. Adam kavalını öttürür ve fareler kavaldan dökülen sihirli melodinin peşine takılır. Kavalcı bir nehiri geçer, fareler ise suda boğulur. Ama köylüler kavalcının istediklerini vermekten vazgeçer. Fareli köyün kavalcısı kavalını öttürerek köyü terkeder. Lakin bu kez köyün çocukları kavalın sihirli melodisinin peşinden sürüklenir. Köy farelerden kurtulmuştur ama köylüler çocuklarını kaybetmiştir. Gerçi masal mutlu sonla biter, köylüler bedel ödeyerek kavalcının elinden çocuklarını kurtarırlar.
İşte Fetullahçılık da “
” yaldızıyla parlattığı sihirli bir başarı öyküsüyle gören gözleri kör etti ve memleketin çocuklarını peşine takmaya muvaffak oldu. Soru çalarak (işte size sihir), diğer yandan en zeki çocukları öne çıkarmak suretiyle sergilenen başarı öyküsüyle binlerce yoksul aile çocuklarını gönül rahatlığıyla Fetullahçıların dershanelerine ve okullarına emanet etti. Şimdi
vesilesiyle Fetullahçılığın ne garabet bir teşekkül olduğu anlaşıldı. O halde bu şebekenin ağına takılan çocuklarımızı yeniden köye döndürmenin, yeniden topluma kazandırmanın bir yolunu da bulmalıyız.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.