Bir kaza bela olmasa
Donald Trump
Ocak 2017'de koltuğuna oturacak. Kuşkusuz liderlerin kişiliği yönetim anlayışları hakkında ip ucu verir. Trump iş adamı kimliğiyle öne çıkan bir isim. Amerika'da “
bir insan nasıl zengin olur
” diye sorulduğunda ilk akla gelen isimlerden. Trump bu konularda televizyonda programlar yaptı ve hem de ücret ödeyerek izlenen “
Learning Annex Zenginlik Seminerleri Fuarı
”na konuşmacı olarak katıldı.
Trump gibi medyatik bir iş adamının ABD gibi dünyanın patronluğuna soyunmuş bir gücü nasıl yöneteceği herkes için merak konusu. Vaat ettiklerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini hep birlikte izleyeceğiz. Mesela Trump'ın ABD'nin “
NATO
”daki harcamalarını kısacağını söylemesi büyük laf. Trump Başkanlık koltuğuna oturduğunda fikir değiştirebilir ama bu sözler NATO üyesi olan Baltık devletleri ve Ukrayna'da soğuk duş etkisi yaptı. NATO, ABD'nin 'dünya politikası'nda etkin olarak kulandığı araçlardan biri. Başkanlık koltuğuna oturduğunda Trump'ın yüzleşeceği en ciddi ve en netameli sorunlardan biri 'NATO' olacaktır.
İş adamı Trump, acaba nasıl bir ABD Başkanı olur? Ülkeyi de 'özel işleri' gibi mi yönetecek? Kütüphanemden Donald Trump ve
Bill Zanker
'in birlikte kaleme aldıkları
“Büyük Düşün
” kitabına bir göz atmakta fayda var dedim. 2007'de ABD'de yayınlanan kitap 2009'da Türkçe'ye de çevrilmiş. Trump, Bill Zanker'in düzenlediği zenginlik seminerlerinin konuşmacısıymış. İkili, bu seminerleri kitaplaştırmışlar. Kitap'da Trump zengin ollmanın yollarını göstermekle kalmamış, ABD'nin dış politikada nasıl başarılı olacağını dair sözler de etmiş:
“Bu ülkedeki en büyük 20 müzakerecinin 10'nun adını verebilirim. Bu büyük müzakereciler Çin'e yahut İran'a karşı durabilir, ABD için muhteşem anlaşmalar yapabilirler. Bunu yapmaktansa, iyi niyetli, ama saf akademisyenleri müzakerelere yolluyoruz. Onlar zorlu gerçek yaşam koşullarında ne yapılacağını bilmiyorlar. Zalim ve acımasız rakipler karşısında, kazananın her şeyi aldığı, ölümüne savaşılan müzakerelerde hiç karşılaşmamışlar. Devlet en iyi müzakerecilerimizi kullanacak olsa pek çok problemimizi çözerdi ve ABD zirveye çıkardı. Bir kere tüm kartlar bizim elimizde, yeryüzündeki en güçlü ordu ve en güçlü ekonomiye sahibiz ya da en azından sahiptik. Kim bizi yenebilir.”
Bill Zanker, Donald Trump'ın “
başarı için her yol mübah
” diyen bir kişilik olduğuna dikkat çekiyor. Zanker'in tasvir ettiği Trump, iyilik yaptığı insanlardan gördüğü vefasızlığı asla affetmiyor. Hemen karşılık verecek durumda değilse, zamanını bekliyor. Sadakatsizlik, içine sindiremediği meziyetlerden biri imiş. Trump, kendisine vefasızlık yapanların uğradığı mağlubiyetlerinden müthiş keyif alıyor. Hatta mümkünse bir tekme de kendi vuruyor. Trump'ın herşeyin mümkün olduğuna dair bir tavrı var. Özgüveni çok yüksek ve her fırsatta sergilemeyi seviyor. Hiçbir anlaşmanın veya olasılığın, ne kadar büyük olursa olsun, kendisini ürkütmesine izin vermiyor imiş. Trump için 'başarı' bir “ezip-geçme deneyimi”. Yanlış yapana on kat sert karşılık vermek, tipik bir Trump davranışı. Böylece diğer rakiplerinin gözünü korkutup kendisinden uzak tutuyormuş, vesaire.
Trump, anlatıldığı gibi biriyse, enteresan gelişmelere hazır olun. 'Trump stili', Washington'ın müttefikleriyle veya rakipleriyle ilişkilerine rengini verirse, seyreyleyin gümbürtüyü. ABD'nin dünya politikasındaki yerini ne ölçüde etkiler bilemem, ama Trump'ın dünya medyasının en renkli figürü olacağına bahse girmeye hazırım.
#Donald Trump
#Zenginlik Seminerleri
#NATO
#Bill Zanker
