“BND Skandalı” yeni boyutlar kazandı..

04:002/04/2017, Pazar
G: 17/09/2019, Salı
Abdullah Muradoğlu

Almanya'nın dış istihbarattan sorumlu gizli servisi
“BND
”nin başkanı
Bruno Kahl
'ın “
Der Spiegel
” dergisine verdiği röportajın artçı yankıları sürüyor. Kahl sözkonusu röportajda, “
15 Temmuz”
darbe girişiminde
“FETÖ
”nün rolünü görmezden gelen bazı açıklamalar yapmıştı. BND Başkanının ülkenin kurumsal teamüllerine uymayan açıklamalarının Alman hükümetini yönlendirmeye matuf olduğunu daha önce yazmıştık. Türkiye ve Almanya arasındaki zaten gerginleşen ilişkileri daha da zehirleyen bu gelişme çerçevesinde yeni iddialar gündeme geldi.


Alman medyasında yer alan bilgilere göre meğer “BND”, Almanya'daki

“FETÖ'cüler

”e destek verdikleri gerekçesiyle “

MİT

” tarafından izlemeye alındığı iddia edilen iki Alman milletvekili hakkında

Başbakan Angela Merkel

'e bilgi vermemiş. Merkel, iki milletvekilinin izlendiği iddiasını basından öğrenmiş. Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleşen “

Federal Güvenlik Kurulu

” toplantısında Merkel, BND Başkanından iddialara açıklık getirmesini istemiş. Kahl ise kendisinin de bilgilendirilmediğini savunmuş. Oysa Salı günü Merkel istihbarat başkanları ve yetkili bakanlarla bir araya gelmiş. Bu toplantıda iki milletvekilinin izlendiği iddiası hakkında Merkel'e bilgi aktarılmamış. Merkel'in “Der Spiegel”e verdiği röportaj yüzünden BND Başkanını azarladığı da basına yansıyan haberler arasındaydı.



Demek ki Kahn röportajdan Merkel'i haberdar etmemiş. Üstelik iki milletvekiliyle ilgili iddia, bilgisi(!) dışındaymış. Medyaya yansıyan bilgiler doğruysa, bu tam bir skandal. Öyleyse bu skandalın idarî sonuçları olmalı. Durum, Merkel'in “

peki, tamam çocuklar, ama bir daha olmasın”

kabilinden geçiştirebileceği bir mesele değil. Almanya “

Avrupa Birliği

”nin patronu konumunda ve “BND” Batı Avrupa'nın en etkili istihbarat kurumlarından biri. BND'nin “FETÖ” hakkındaki gerçeklerden yoksun siyasi kanaati “

AB”

nin diğer ülkeleri tarafından 'emsal' kabul edilebilir. Batı Avrupa'nın birçok ülkesine yayılmış bulunan ve bir kısmı firarî konumdaki “FETÖ'cüler”e koruma kalkanı oluşturacak bu şaibeli pozisyon “

NATO”

da 'müttefik' olan Türkiye ve AB ülkeleri arasında çok ciddi bir güven sorunu teşkil ediyor.



Benzer bir gelişme Washington için de geçerli. “FETÖ” elebaşısının iadesiyle ilgili şimdiye kadar ciddi bir gelişme yaşanmadı. “

Trump yönetimi

”nin istihbarat ve yargı savaşlarıyla köşeye sıkıştırılmış olması sebebiyle atalet içinde bulunması bir yere kadar tolere edilebilir belki ama “FETÖ”yle ilgili bu pozisyonun kalıcı hale gelmesi veya daha fazla savsaklanması Türkiye için kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Öte yandan BND'nin ABD'nin istihbarat kuruluşları ile iltisaklı şekilde hareket ettiğine ilişkin kuşkuların varlığı da ortadayken bu meselenin bir an evvel vuzuha kavuşması şart görünüyor. FETÖ'yle ilgili bu pozisyonun aşılamaması, müttefikler arası birçok meselenin bir hale yola konulmasının da önünde engel.



İçinden hançerlenen Türkiye'nin 'hançer'i tutan ellerin korunduğuna dair kesin bir kanaate sahip olması durumunda '

müttefiklik ilişkisi'

bundan büyük zarar görecektir. Zira karşılıklı güvene dayanmayan müttefiklik ilişkisinin yıkılması mukadderdir. Tarih, güvene dayanmayan ittifakların yıkıldığına dair vakaların bir listesini de içeriyor. “

Soğuk Savaş”

döneminde “

Çin

” ve

“Sovyetler Birliği

” arasındaki ideolojik ve siyasi ittifakın çözülmesi bu listedeki örneklerden sadece biri. Sarsılmaz zannedilen

“Moskova-Pekin ittifakı

”nın yıkılması ABD'nin elini güçlendirirken “Sovyetler Birliği”nin küresel itibarını ve gücünü zayıflattı.


#BND
#Almanya
#15 Temmuz
#FETÖ
#Avrupa Birliği