Yeniden reform

04:0027/01/2016, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Abdülkadir Selvi

Meclis'in protokol girişinde Başbakan Davutoğlu'nun gelişini beklerken Başbakan Yardımcısı Lütfü Elvan'la sohbet ediyorduk.



Perşembe günü yapılacak Reform Komitesi toplantısında darbe yasalarının mevzuatımızdan çıkarılmasıyla ilgili çalışmanın ele alınacağını açıkladı.



Türkiye darbe mağduru bir ülke.



Her ağzını açan 12 Eylül Anayasasını istemiyoruz diyor ama şu ana kadar bu konuda adım atılmadı.



“Yönetmelik ve genelgelerde de ayıklanması gereken hükümler var mı?” diye sordum.



“Onlar büyük ölçüde ayıklanmış. Asıl sorun yasalarda”

dedi.



Lütfü Elvan bir de yol haritası verdi. Hükümet çalışmaları tamamladıktan sonra CHP ve MHP'ye gidecek. “Eklemek istediğiniz bir şey var mı” diye soracak, onların katkısını talep edecek.



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Meclis'te oluşturulan Uzlaşma Komisyonu'nun yeni anayasa ile birlikte 12 Eylül hukukunun ayıklanmasıyla ilgili çalışma yapmasını önermişti. Hükümet onu çok gerçekçi bulmuyor. Onun yerine ayrı bir çalışma yapılmasının yararlı olacağı kanaatinde.



Lütfü Elvan, İnsan Hakları ve Ayrımcılıkla Mücadele konusunda bir de müjde verdi.

İ
nsan Hakları
ve
Eşitlik Kurumu'yla ilgili kanun tasarısı yarın Meclise sevk edilecek”

dedi. Tasarının, üç ayağı var.



1-İnsan hakları



2-Azınlıklar (burada en önemli nokta, Ayrımcılıkla Mücadele)



3-İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Küçültücü Muamele ya da Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi



Lütfü Elvan, bunun bir mahkeme ve üst kurul olmadığının altını çizdi.



Tüm bunları şundan aktardım.



Hükümet 2016'yı “Reform yılı” ilan etti. Reformlar için 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık takvim açıkladı. Alevilik'le ilgili çalışmalar başladı. Lütfü Elvan sohbetimiz sırasında kısa bir süre sonra “

Romanlarla ilgili

” çalışmaların başlayacağını açıkladı. Alevi reformu belli bir noktaya gelince Roman açılımı gündeme alınacak. Orada da yine Romanların teklif ve önerileri doğrultusunda bakış açısının hakim olduğu bir reform düşünülüyor. Yunus Emre Enstitüsü benzeri bir yapılanma düşünülüyor.



Hükümetin bir çalışması da terörle mücadeleyle ilgili “master plan” la ilgili. Önceki gün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, “Master plan” masaya yatırıldı. Enine boyuna tartışıldı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, terörle mücadelede, “master plan”ın üzerine oturduğu 5 ayağı açıkladı.



Silopi'de olduğu gibi, Cizre ve Sur'da da “şehir savaşları” parantezi kapatıldıktan sonra “master plan” devreye girecek. Hakkari ve Şırnak'ın yerine Yüksekova ve Cizre'nin il olması da bu kapsamda. Ayrıca bu olaya ilk kez bir master plan dahilinde yaklaşılması önemli. Çünkü bu olayın sadece terörle mücadele boyutu yok. Şehircilikten sosyal politikalara, reformlardan ekonomik desteğe kadar bir birine entegre çalışmaların yürütülmesi gerekiyor.



Bakanlar Kurulu'nda görüşülen “master plan” bugün toplanacak olan MGK'da enine boyuna ele alınacak.



Söz konusu terörle mücadele olunca elbette ki askerin de söyleyecekleri var.



MGK'da elbette ki terörle mücadelede gelinen son durum ve bundan sonra yapılacaklar ele alınacak.



Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, pazartesi günü Mardin'deydi. Akar, Cizre, Sur ve Silopi'de şehir savaşlarının başlatılmasından bu yana ikinci kez bölgeye gitti.



PKK, Suriye'deki “kanton” yönetimini Türkiye'yi taşımak için, şehir savaşları konseptine geçti. PKK'nın 30 yıllık silahlı mücadelesinde yeni bir konsept bu. Örgüt Irak ve Suriye'deki iç savaşta sağladığı terör pratiğini Türkiye'de uygulamaya kalkıştı. PKK, IŞİD'in kullandığı yöntemleri kullanıyor. PKK matruşkasını açtığınızda içinde IŞİD çıkıyor. Ancak hesaba katmadıkları bir nokta var. Burası Suriye değil, Türkiye. Karşılarında IŞİD yok, Ortadoğu'nun en güçlü ordusu var. O nedenle PKK, şehir savaşlarında başarısız oldu. Ayrıca Kürt halkı PKK'nın yanında yer almadı. Silopi'de operasyonlar büyük ölçüde tamamlandı. Şimdi bölge normalleştirilip, insanların kullanımına açılmaya çalışılıyor. PKK'nın kurduğu bombalı tuzaklardan bölge halkının zarar görmemesi için son kontroller yapılıyor.



Cizre'nin yüzde 90'ı, Sur'un ise yüzde 70'i tamamlandı.



Sur'un şehrin tam içinde yer alması, dar sokakları nedeniyle zırhlı araçların giriş yapamaması ve PKK'nın çekilirken evlerdeki döşemelerin altlarına EYP'leri yerleştirmesi nedeniyle yavaş ilerleniyor.



Hükümetin hazırladığı “Master plan” ve terörle mücadelede gelinen aşama bugün yapılacak olan MGK toplantısında ele alınacak.



Başka bir şey daha var. O da Suriye ile ilgili. Suriye'de sahada çok önemli gelişmeler oluyor.



Türkiye,”Azez-Cerablus” hattını kırmızı çizgisi ilan etmiş ve PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesine izin vermeyeceğini ilan etmişti.



Şimdi Rusya ve İran'ın PYD'yi Afrin'in doğusundan sokma ve Türkiye'nin kırmızı çizgilerini aşma çabası var.



“Biz Fırat'ın batısına geçmiyoruz, doğuya doğru ilerliyoruz” oyununu sahneye koyuyorlar. Rusya ve İran 1 hafta içinde Afrin'e havadan 7-8 kez silah indirdi. Afrin, PYD'nin kontrolünde. Ancak Türkiye'nin itirazları üzerine PYD'nin görünümünü değiştirmek için Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı oluşturuldu.



İndirilen silahlar bir operasyon hazırlığını gösteriyor. Afrin'in doğusuna doğru bir operasyon hazırlığı yapılıyor.



Gerekçe…Tabii ki IŞİD'le mücadele.



Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ne demişti? IŞİD her kapıyı açan İngiliz anahtarı gibi.



Gibisi fazla.


#Başbakan Davutoğlu
#Lütfü Elvan
#pyd
#Azez-Cerablus
#Reform Komitesi
#Yunus Emre Enstitüsü
#pkk