PKK’nın yeni misyonunu Bayık açıkladı

04:0016/03/2016, Wednesday
G: 13/09/2019, Friday
Abdülkadir Selvi

PKK'nın canlı bomba eylemlerinin adını Cemil Bayık koydu.


Neyle devirecekler?



Canlı bombaları patlatıp, masum insanları öldürerek.



“Bebek katili unvanı

” vardı PKK'nın. Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Bahçe mezrasında beşiğinde uyuyan 4 aylık Hamza bebeği göbeğinden giren kurşunla öldürmüşlerdi.



PKK artık anasının karnında daha doğmamış bebekleri de öldüren bir örgüt.



Kızılay'daki patlamada ağır yaralanan Songül Bektaş'ın karnındaki 6.5 aylık bebeği kurtarılamadı.



Doğmamış bebekleri katledecek kadar cani bir örgüt olan PKK'nın lideri olan Cemil Bayık, ”Erdoğan bizi yenerse Türkiye'de demokrasiyi isteyen herkesi mağlup eder” diyor.



Demokrasi kim, sen kim?



Sen doğmamış bebekleri katleden bir terör örgütünün liderisin. Her gün verdiğin katliam emirleriyle insanların hayatını sona erdiriyorsun.



Önce sen kan damlayan ellerini yıka da öyle ağzına al demokrasiyi.



Önce sen kan damlayan ağzını çalkala da öyle ağzına al Erdoğan'ı.



Sen 16 yaşındaki Destina Peri'nin, Gazi Üniversitesi öğrencisi Sümeyra Çakmak'ın, lise öğrencisi Mehmet Emre Çakar'ın, Feyza Acısu'nun, Ozan Can Akkuş'un ve daha ismini sayamayacağım birçok insanın katilisin.



Cemil Bayık, aslında çözüm sürecini niye bitirip, savaş sürecini neden başlattıklarının şifresini veriyor.



Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyoruz.”


Belli ki ihale bu kez PKK'ya verilmiş.



Bir zamanlar askere vermişlerdi.



Onlar 27 Nisan'da muhtıra verdiler.



Asker başaramayınca, bu kez paralel yapıyı devreye soktular.



17-25 Aralık'ta paralel yapının darbe girişimine maruz kaldık.



Onlar da başaramadılar.



Bu kez görev PKK'ya verilmiş.



Çözüm süreci devam ederken, HDP yüzde 13 oy oranı ve 80 milletvekili ile parlamentoda temsil edilirken, bölgeyi HDP'li belediyeler yönetirken, bu hendek savaşları nereden çıktı diye düşünüyorduk.



Bu durumu izah etmek için.



Suriye'deki ateşi Türkiye'ye taşımak istiyorlar.


Suriye şekillendirilirken Türkiye'yi oyalamak istiyorlar.


Suriye'deki kanton yönetimini Türkiye'de kurmak istiyorlar dedik.

Dedik de dedik.


Hepsinin de doğruluk payı vardı.


Ama asıl büyük fotoğrafı Cemil Bayık verdi.


“Erdoğan'ı devirmek.”


Demek ki, Erdoğan'ı ve AK Parti'yi devirme ihalesini PKK'ya vermişler.


20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana PKK'ya bir misyon yüklendi.


Erdoğan'ı devirme misyonu.


Bunu masum sivilleri kanı üzerinden yapmayı hedefliyorlar.


Bunun için şehirlerde korku, panik ve istikrarsızlık meydana getirmek istiyorlar.



Onun için Ankara ve İstanbul'u hedef alıyorlar.



Onun için etkisi büyük olan sivil ölümlerine yöneldiler.



Önce şehir savaşlarına girdi PKK.



Sur'da, Cizre'de, Silopi'de başarısız oldu.


Yüksekova'da, Nusaybin'de de başarısız olacaklar.



PKK hem şehir savaşlarını kaybetti hem Kürt halkını.



Özerk yönetimler, Suriye benzeri kantonlar kuramadılar.



Bunun üzerine canlı bomba gibi radikal eylemlere yöneldiler.



Kandil iki hedefe yoğunlaşmış durumda.


1-Suriye


2-Batıya yönelik fedai eylemleri.


Şehir savaşlarıyla birlikte Kürt halkını kaybeden PKK, sivillere yönelik katliamla halkın nefretini çekiyor. Bugün seçim olsa HDP, barajın altına düşer yorumları yapılıyor. Peki bu durumda PKK, sivil halkı neden hedef alıyor? Çünkü PKK'nın, siyaset diye bir gündemi yok. Onlar PKK'nın gücüne güveniyor. Demokratik siyasi hesap yapmıyor tam aksine silahlı terör örgütü olarak istikrarsızlığa oynuyor.



Örgüt bir süre önce şehir savaşları konseptine geçmişti. Şimdi konseptini güncelledi, fedai eylemlerine start verdi. PKK ile mücadele eden birimler yeni konsepte göre çalışma şekillerini gözden geçiriyorlar. İstihbarat birimleri, hem eleman, hem analiz ekibi, hem teknik imkanlar açısından güçlendiriliyor.


Yeni bir konsepte geçiliyor. “

Ankara'nın güvenliği başka şehirlerde başlıyor”.

Bu tespit önemli. Merasim Sokak'taki araç İzmir'den çalınmıştı. Kızılay'daki araç Şanlıurfa'da bir galeriden alınmış. Oradan İstanbul'a gitmiş, bir süre sonra Ankara'ya getirilmiş. Bu durum, şehir girişlerindeki kontrolleri gündeme getirdi. Bundan sonra başta Ankara ve İstanbul olmak üzere şehirlerin girişinde kontroller daha sıkı yapılacak.



Poliste Mobese sistemi üzerinden iyi bir takip sistemi var. O nedenle hem Merasim Sokak'ta hem de Kızılay'daki patlamadan kısa bir süre sonra aracın nereden alınıp, nereye götürüldüğü, çalıntı olup olmadığı, Mobese kameralarına nerelerde takıldığı kısa bir süre içerisinde tespit edildi. Bu iyi de asıl önemli olan eylem olmadan bu araçların tespit edilmesi. Şimdi onun üzerinde kafa yoruluyor. İçişleri Bakanı Efkan Ala, yılbaşından bu yana 24 canlı bomba eyleminin önlendiğini açıkladı.



Tabii örgüt de sık sık yöntem değiştiriyor, devlet de ona göre önlem geliştiriyor. Örneğin Merasim Sokak'taki eylemi çalıntı araç ve ikiz plaka ile gerçekleştirmişlerdi. Bu kez ne sahte plaka ne çalıntı araç var. Ama galeriden alınan bir aracın aylarca devir işlemi yapılmıyorsa, ona göre bir tedbirin geliştirilmesi gerekiyor. Bu yönde çalışma yapılıyor. Bu arada Kızılay'daki canlı bomba eylemini gerçekleştiren Seher Çağla Demir'in Kobani'de 5 ay kaldıktan sonra Türkiye'ye geçiş yaptığı tespit edildi. Kobani üzerinde neden bu kadar durdukları anlaşılıyor. Seher Çağla Demir'in yanında bir kişinin olduğu netleşti. Aracın içinde vücudunun yarısı parçalanmış olarak bulunan, yanmış bir erkek cesedi çıktı.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu şahısla ilgili inceleme sürüyor.



Ciddi bir araştırma yapılıyor.

Öyle ki olay yerinde üçüncü bir şahsın olup olmadığı ihtimali üzerinde de duruluyor.

Çünkü araç durakta bekleyen insanların önünde durmak isteyince polis tarafından devam etmesi için uyarılmış. O sırada araç dışında üçüncü bir şahsın olduğu ihtimali de gözardı edilmiyor.



PKK, üstlendiği “Erdoğan'ı devirme” misyonunu yerine getirmek için daha çok kan akıtıp Türkiye'yi daha çok korku, panik ve istikrarsızlığa sürüklemek isteyecek. Ama başaramayacak.


#pkk
#cemil bayık
#ankaranın güvenliği
#paralel yapı