Joe Biden’la ne konuştular?

04:0026/01/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Abdülkadir Selvi

Joe Biden'ın, HDP, AK Parti ve CHP milletvekilleriyle görüşmesine ilişkin haberler yapıldı ama görüşmeye ilişkin hala yazılacak şeyler olduğunu görünce paylaşmak istedim. Biden'la görüşmeyi önemsedim, çünkü o, hem ABD'nin iki numaralı ismi ama aynı zamanda en tecrübeli politikacılarından biri.
“Amerikan tarihinde senatoda uzun süre kalan 13 kişiyiz. Biri de benim”
sözleri ona ait.


ABD'lilerin görüşmelerde farklı mesajlar verip, sahada başka uygulamalar yaptıklarının farkındayım. Hele hele söz konusu PYD olunca, gözlerinin birini kapatıyorlar. “

PKK ile PYD aynı değil

” diyorlar.



ABD'nin bu politikaları olmasa Irak ve Suriye bu hale gelir miydi?



Biden, milletvekilleriyle görüşmeye, ”

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum

” diye başlıyor. “

IRA sürecini çok iyi biliyorum. IRA deneyimim var. IRA görüşmeleri bizi son derece zorladı. Sonuç itibariyle çözüm diyalogla sonuçlandı. Amerika'da ırkçılığın sona erdirilmesi sürecini biliyorum. Terörizm bizi de çok etkiledi. Türkiye, bizim için dost ve müttefik bir ülke. Türkiye'nin asıl gündeminden uzaklaşmaması lazım. AB'ye üyelik, demokratikleşme ve yeni Anayasa Türkiye'nin asıl gündemi olmalı. Ben Türkiye'nin AB üyeliği için çok çaba sarf ettim.



PKK, şehir savaşları ve Kürt sorunu Joe Biden'la görüşmenin gündemini oluşturuyorlar.



Leyla Zana, çok gerilere giden bir değerlendirme yapıyor. Kürt kimliğinin inkar edildiğini anlatıyor. HDP'li Ayhan Bilgen ise ”

Sorun Kürtlerin statü sorunudur. Egemenliğin paylaşımı ile çözülür. Başka şekilde çözülemez”

diye konuşuyor.



AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ise ”

Bu mesele statü meselesi değil, bir demokratikleşme sorunudur”

diye söze başlıyor.



Musa Anter'in öldürüldüğü saldırıda Orhan Miroğlu da ağır yaralanmıştı. Miroğlu, Kürt sorununda hem canıyla hem kanıyla bedel ödemiş bir aydın. 80'li yıllarda Diyarbakır cezaevini, 90'lı yıllarda silahlı saldırıyı ve siyaseten yasaklı günleri yaşamış bir isim. Yılmamış demokratik zeminde mücadelesini sürdürmüş. Kitaplar yazmış, halen Star Gazetesi'nde günlük yazılarıyla Kürt sorunun çözümüne ışık tutan bir isim.


Biden'la görüşmede söze bu nedenle, ”

Ben son 1 yıldır AK Partiliyim. Leyla Hanım gibi ben de 5 yıl yasaklıydım. Hayatım Kürt mücadelesinin içinde geçti”

diye başlıyor.



Sonra, bu noktaya nasıl gelindiğini anlatıyor. “

PKK Ortadoğu'da önemli bir aktör oldu. Ancak Suriye konjonktürünün de etkisiyle, Türkiyeli bir aktör olduğunu unuttu. Suriye modeli şehir savaşlarını başlattı”

diyor.



Miroğlu, PKK'yla ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor: ”

PKK, İran'da çatışmaları sona erdirdi. Ateşkes ilan etti. Suriye'de rejimle birlikte çalışıyor. Ama durup dururken Türkiye'de şehir savaşlarını başlattı. Irak'ta ise Barzani ile mücadele ediyor.”


Barzani-PKK ilişkileri konusunda Biden da bir ekleme yapıyor.

“Barzani de PKK'dan rahatsız”

diyor.



AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, yaşananlara ışık tutan bir değerlendirme yapıyor.



“Suriye'de PYD'ye bu statüyü tanıyanlar, PKK'dan Türkiye'de bu şiddeti yaratmasını istediler.”


Çözüm süreci devam ederken, PKK'nın düğmeye basılmış gibi şehir savaşlarını başlatmasının altında yatan gerçek bu.



Galip Ensarioğlu, Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı yapmış, genç yaşına rağmen uzun bir siyasi yaşamı olan bir bölge milletvekili.



Ensarioğlu önemli tespitleri içeren, bölge eksenli değerlendirmesini şöyle sürdürüyor.



“ABD'nin bölgedeki en büyük müttefiki Türkiye'dir. Bölgede Rusya ve İran Türkiye'nin alanını daraltmaya çalışıyor. Türkiye kendi iç tartışmasına dönerse bölgede İran ve Rusya'nın etkinliği artar. ABD'nin bölgedeki iki müttefiki Türkiye ve Barzani. İran'ın temsil ettiği Şii ekseni Türkiye ve Barzani ile mücadele ediyor. Suriye'de Esed kalsa da rejim değişse de Kürtler elde ettikleri statüden vazgeçmeyecekler. Ancak mevcut durum Rusya ve İran ağırlıklı bir yapı olacak. Bu statüyü tanımıyorum demek gerçekçi değil. Onun yerine Suriye'de Kürtlerin eşit temsil edildiği bir yapı kurulmalı. ABD, Türkiye ve Barzani ile birlikte bu yapıyı dönüştürmeli.”



Ensarioğlu sözlerini, ”

Biz de içerideki bu sorunu çözmeliyiz. Bu sorun eşit yurttaşlık sorunudur

” diye tamamlıyor.



Joe Biden, söze PKK'nın bazı ilçelerde başlattığı şehir savaşlarından dolayı duyduğu rahatsızlığı belirterek başlıyor.



Bu bir trajedidir. Bunu biran önce terk etmelidir. Türkiye bizim müttefikimiz. PKK ise bir terör örgütüdür. Uluslararası camia da böyle kabul etmektedir. PKK derhal geri çekilmeli, Türkiye'yi terk etmeli”

diye konuşuyor.



Söz konusu PYD olunca, Biden farklı bir değerlendirme yapıyor. ”

PYD'yi PKK'nın uzantısı olarak görmüyoruz”

diyor.



PYD'nin Kandil'den yönetildiğini, şu anda Murat Karasu, Behoz Erdal ve Sofi Nurettin başta olmak üzere 17 PKK yöneticisinin Suriye'de olduğunu en iyi Amerikalılar biliyor.



Türkiye'nin uyarılarına rağmen ABD'nin PYD'ye verdiği silahlar PKK'dan çıkmaya devam ediyor. ABD'nin İHA'sı, Silopi'den çıktı. 20 Temmuz'dan sonra PKK'ya yapılan hava harekatlarında PKK'nın PYD üzerinden temin ettiği Amerikalılara ait silahların bulunduğu depolar vuruldu. Amerika'nın niyeti farklı olunca, bize PKK ile PYD ayrı masalını anlatmaya devam ediyorlar.


Joe Biden, PYD konusunda eski tezlerini savunuyor ama “

PYD'nin Fırat'ın ötesine geçmesini istemiyoruz. O bizim de hassas olduğumuz bir konu”

diye konuşuyor.



Dünya tersine dönse de CHP'lilerin gündemi değişmiyor. Fikri Sağlar, “

Başkanlık sistemini

” gündeme getiriyor. Başkanlık sisteminin, ABD'den başka başarılı bir uygulamasının olmadığını iddia ediyor. Biden ne desin? Başkanlık sistemi bizim için iyi ama sizin için kötü bir sistem mi desin? ”

Sistemin gücünü siz belirleyeceksiniz. Başkanlık sisteminin bu meseleleri çözeceğine inanıyorsanız buna karar verecek olan sizlersiniz

” karşılığını veriyor.



Joe Biden, ”

Başkanlık diktatörlüktür

” demiyor ya CHP'liler pek üzülüyor.


#Joe Biden
#Başkanlık sistemi
#PKK
#PYD
#ORTADOĞU
#Leyla Zana
#Çözüm süreci