Hangi isimlere bakanlık teklifi götürüldü

04:0026/08/2015, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Abdülkadir Selvi

Baş döndürücü bir gündü.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim hükümetini kurmak üzere Başbakan Davutoğlu'nu görevlendirmesiyle birlikte Ankara'da hızlı bir trafik işlemeye başladı.Başbakan'ın başvurusu üzerine Meclis Başkanlığı partilerin temsil oranlarını bildirdi. Öncelikli olarak Başbakan'ın kaç bakandan oluşan bir kabine kurmak istediği önemliydi.Başbakanlık'tan Meclis Başkanlığı'na gönderilen yazıda Başbakan dahil, 26 bakandan oluşan bir hükümetin kurulacağı belirtildi. Başbakan dahil ibaresi önemli.

Baş döndürücü bir gündü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim hükümetini kurmak üzere Başbakan Davutoğlu'nu görevlendirmesiyle birlikte Ankara'da hızlı bir trafik işlemeye başladı.

Başbakan'ın başvurusu üzerine Meclis Başkanlığı partilerin temsil oranlarını bildirdi. Öncelikli olarak Başbakan'ın kaç bakandan oluşan bir kabine kurmak istediği önemliydi.

Başbakanlık'tan Meclis Başkanlığı'na gönderilen yazıda Başbakan dahil, 26 bakandan oluşan bir hükümetin kurulacağı belirtildi. Başbakan dahil ibaresi önemli. Başbakan dahil olunca CHP'ye 5 bakanlık düştü. Başbakan hariç olsa 6 bakanlık düşecekti.

Hesap şu: 63.hükümet Başbakan dahil 26 üyeden oluşacak. Bu durumda Başbakan ve yasa nedeniyle bağımsız 3 bakanı çıkardığınızda geriye 22 bakan kalıyor. 11 bakan AK Parti'ye verildiğinde kalan 11 üyenin CHP, MHP ve HDP arasındaki dağılımı 5 artı 3 artı 3 şeklinde oluyor.

Meclis Başkanlığı'nın oranları bildirmesinin ardından dün akşam itibariyle Başbakan Ahmet Davutoğlu, 63. hükümette bakan olarak yer almasını istediği isimlere yazılı olarak bakanlık teklifini iletecek.

Gün boyu tartışılan bir konu vardı. CHP ve MHP hükümete girmeyeceğini ilan ettiğine göre, bu partilere bakanlık önerisi neden yapıldı? Bunu CHP ve MHP'nin içişlerine müdahale olarak görenler de çıktı, partilerin içini karıştırmaya yönelik bir manevra olarak değerlendirenler de. Başbakan Davutoğlu bunun yanıtını verdi.

“Milletvekillerine teklif yapmazsam, Anayasa Mahkemesi'ne gideceği kanaatindeyim”

O nedenle muhalefet milletvekillerine teklif “Yazılı” olarak yapılacak. Resmi kayıtlara girmesi açısından. Anayasa gereği seçim hükümetinin 5 günde kurulabilmesi için, bakanlık teklif edilecek isimlere cevaplarını vermesi için, 24-36 saat arasında bir süre tanınacak.

Muhalefet milletvekillerine bakanlık teklifi yazılı olarak iletilecek. CHP ve MHP'den kimlere iletilecek? AK Parti, MHP ile ya da CHP ile koalisyon yapsa kimlerin bakan olma ihtimali varsa onlara yapılacak. CHP ve MHP'nin Genel Başkan Yardımcıları ve Grup Başkanvekillerinden isimlerin yer aldığı kişilere bakanlık teklifi iletilecek. Hükümette 4 Başbakan Yardımcısı yer alıyor. İkisi AK Parti'ye kaldı, ikisi muhalefete ayrıldı. Biri CHP'ye diğeri MHP'ye teklif edildi. HDP'den ise ” Türkiye ortalaması”nı yansıtan isimler tercih edildi. Onlar bu teklifi reddederse ne yapılacak? Başbakan açıkladı. “Önce muhalif partililere teklif yaparım, sonra bağımsızlara giderim”

CHP ve MHP'den boşalan yerlere Bakanlıkların müsteşarları ile bakan yardımcılarının atanması bekleniyor. 7 Haziran'dan bu yana tam 80 gün geçti. Siyaset 79 günde ne hükümet kurmayı başardı ne de seçim karara alabildi. Ama Anayasa gereği 5 günde seçim hükümetinin kurulması gerekiyor. Başbakan'ın Perşembe günü öğleden sonra ya da en geç Cuma günü hükümeti kurması bekleniyor.

Ondan sonra rota tamamen seçimlere çevrilmiş olacak.

Başbakan Davutoğlu'nun, 4 alternatifli koalisyon önerisini, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun azınlık hükümeti Başbakanlığı teklifini reddeden Bahçeli, sonunda muradına erdi.

Başından beri AK Parti ile HDP'nin aynı hükümette yer alması için bütün çözüm yollarını tıkayan Bahçeli, “PKK'nın hükümete girmesine sayılı günler kalmıştır” diyerek ağzındaki baklayı çıkardı.

Koalisyon arayışlarında tüm yolları tıkayan MHP lideri faturayı kesmeye sıra gelince, ”Asıl suçlu Erdoğan'dır. Türkiye'yi hükümetsiz bıraktı” dedi. MHP lideri ile 2 kez görüşüp, 4 ayrı hükümet modeli öneren Başbakan ise, “Neredeyse yalvardım, cevap çıkmadı” demek zorunda kaldı.

Koalisyon görüşmelerinin MHP ayağında sıra çözüm sürecine gelince, Başbakan Davutoğlu,” Çözüm sürecini devletin bekası için yaptık. Biz hassas şeyleri biliyoruz. Büyük güçler bölgeyi dizayn ediyor. Kobani'yi buraya taşımak istiyorlar. Sizin bilmediklerini biliyoruz”

Başbakan çözüm sürecini, Türkiye'nin bütünlüğü açısından istediklerini söyleyince Bahçeli,

”O zaman biz hükümete girmeyelim, Türkiye bölünmesin” diye ironi yapıyor.

Bahçeli'nin sadece ironi yapmadığı 7 Haziran'dan bu yana AK Parti ile HDP'yi bir araya getirmek için yanıp tutuştuğu ortaya çıkıyor. Bir de şehit cenazelerinin geldiği bir ortama girilince Bahçeli, gökte ararken yerde bulmuşa döndü.

7 Haziran'dan sonra Bahçeli'nin koalisyon görüşmelerinde izlediği olumsuz tutum nedeniyle MHP oylarında bir gerileme söz konusuydu.

“Biz neden iktidar ortağı olmak istemiyoruz?” diye tepki gösteren MHP seçmeni partisinden uzaklaşmaya başlamıştı. Ancak şehit cenazeleri gelmeye başladıktan sonra ibre döndü. MHP oyları tırmanışa geçti. Bahçeli bunun farkında. Bir de HDP hükümete girdi mi, partisinin sıçrama yapacağını düşünüyor. Belli MHP lideri seçim kampanyasını bunun üzerine kuracak. Hele bir de HDP'li bakanlar, kırmızı plakalı makam araçlarıyla PKK'lıların cenazesine katıldı mı, Bahçeli için bulunmaz fırsat olacak.

Türkiye'nin talihsizliği…

7 Haziran seçimleri öncesinde başka bir konjonktür vardı. O zaman HDP'nin barajı aşması motivasyonu, Erdoğan'ın başkanlığını engelleme hedefleri, AK Parti'ye ders verme arayışları bir araya gelmişti.

Bu kez iki önemli faktör seçmen tercihleri üzerinde etkili olacak.

1-Şehit cenazeleri

2-Ekonomik durum.

Bu iki konunun her biri bir partiyi tek başına iktidar yapmaya ya da iktidardan düşürmeye yetecek kadar güçlü. Geniş kitleleri derinden etkiyecek unsurlar. Öcalan'ın yakalanması Ecevit'i tek başına iktidara getirmiş, ekonomik kriz iktidarı ve muhalefetiyle Meclis'te temsil edilen partilerin tümünü Meclis'in dışına itmişti deyim de gerisini siz anlayın.

Geçen seçimde HDP'nin barajı aşıp aşmayacağı tartışması bir motivasyona neden olmuştu. Bu kez AK Parti'nin tek başına iktidar olup olmayacağı konusu bir motivasyon nedeni olabilir. Tabi AK Parti bunu başarabilirse.

Muhalefetin, bu seçimin odak noktasına yine Erdoğan'ı yerleştireceği anlaşılıyor.

Kambersiz düğün, Erdoğan'sız seçim kampanyası olur mu?
#çözüm süreci
#hdp
#koalisyon