Suriye'de savaşa giriyor muyuz?
Türkiye bir süredir bu sorunun cevabını merak ediyor.
Başbakan Davutoğlu, önceki gün Ukrayna'da dün ise AK Parti grubunda
bu sorunun cevabını verdi: “
”
Sadece Başbakan'ın açıklamaları ile yetinmedim. Bu konuda nabız tutmaya çalıştım.
. Türkiye, savaş tehlikesini uzak tutmak için caydırıcı güç ortaya koyuyor. Eskilerin deyimi ile “
” durumu.
Türkiye, koalisyon ortaklarının Suriye'de kara operasyonuna girmesini ise zaruri görüyor. Türkiye'nin bu tezi yeni değil. Ancak son gelişmeler ışığında yeniden gündeme getirildi. Suriye'de DEAŞ'a yönelik ABD öncülüğünde koalisyon oluşturulunca Türkiye, sadece havadan yapılacak müdahalenin yeterli olmayacağını savunmuştu. Dünyanın 22 ülkesi DEAŞ'a karşı operasyon yapıyor, ama DEAŞ geriletilemedi. Bu çok komik bir durum değil mi? Türkiye, hava operasyonlarının kara hareketiyle entegre bir şekilde yürütüldüğü taktirde başarılı olacağını savundu. Karşı karşıya olduğumuz tablo Türkiye'nin haklılığını ortaya çıkardı.
Suriye'deki savaşın büyük göç dalgalarına neden olduğu dönemde Türkiye, uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, tampon bölge kurulması, güvenli alanlar oluşturulmasını teklif etti. ABD kılını kıpırdatmadı. Tehlike çığ gibi büyüyerek bu noktaya geldi. O gün ABD'yi dinlemeseydik, fiili bir durum oluşturup, Cerablus'un derinliklerine “Güvenli Bölge” kursaydık şeklinde değerlendirmeler yapılıyor. Çünkü o zaman Rusya, Suriye savaşına fiilen katılmamıştı. Rus uçakları tepemizdeyken koalisyon ya da NATO şemsiyesi olmadan “Güvenlikli Bölge” kurmak daha zor.
Türkiye zaten fiili olarak Suriye sınırının içinde, 8 kamp kurdu. 77 bin Suriyeli burada barındırılıyor. Ancak sayının 400-500 bina ulaşması durumda buranın uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerekiyor.
Türkiye'nin sınırları aynı zamanda NATO'nun sınırı. Ruslar bu bölgenin çökertilmesini sağlamakla sadece Türkiye'yi hedef almıyor aynı zamanda NATO ittifakına darbe vuruyor. Türkiye bu mültecileri Suriye sınırları içinde oluşturulacak güvenlikli bölgelerde tutamazsa ne olacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın işaret ettiği gibi, Suriyeli mülteciler Avrupa ülkelerinin sınırlarına dayanacak. NATO yeni göç tehdidini kendi sınırlarına yönelik bir tehlike olarak görüp harekete geçerse, karadan Türkiye'nin korumasında havadan ise NATO şemsiyesi altında, Suriye sınırlarının 10-25 km derinliklerinde Güvenlikli Bölge kurulabilir.
ABD'nin planları sayesinde Rusya, Suriye'ye girdi. Böylece NATO ittifakının geleceğine tehlikeye atacak bir operasyon süreci başlattı. Eğer NATO, Güvenlikli Bölge konusunda inisiyatif alamazsa, bir süre sonra Rusya karşısında yenilmiş bir ittifaka dönecek. Durum bu kadar ağırlaşmış durumda.
Türkiye'nin, Fırtına Obüsleriyle YPG'yi vurması,
. Çünkü ABD'nin kafasında başka bir plan var. G20 zirvesi için Antalya'ya geldiğinde Putin, ”
”
. Şimdi Putin ile Obama el ele bu planı gerçekleştiriyorlar.
ABD Irak'ı işgalinde Barzani ve Talabani kuvvetleriyle işbirliği yapmıştı. Suriye'de ise PYD-PKK ile işbirliği yapıyor. ABD'nin himayesi, Esed rejiminin desteğiyle Suriye'de PYD'ye kantonlar kuruluyor.
Şengal'in ikinci Kandil olması, ABD'nin önem verdiği projelerden biri.
PKK'dan Mustafa Karasu ile Sofi Nurettin görevlendirilmiş durumda.
Hatta geçen hafta Sofi Nurettin bölgede tespit edilmişti.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.