Bunu da gördük “netekim”…

04:0020/01/2016, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Abdülkadir Selvi

Bir yaşıma daha girdim.

Kılıçdaroğlu'nda Erdoğan düşmanlığı Evren sevgisine dönüştü.


CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirirken, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'i yüceltti.



İlk kez demokrasiyi ortadan kaldıran darbe lideri, demokrasinin ürünü olan seçilmiş Cumhurbaşkanı'ndan önemli gösterildi.



Küçük dilimi yuttum.



Kenan Evren demek, Genelkurmay Başkanı olarak eline verilmiş silahı, seçilmiş hükümete çevirmiş, Meclis'in kapısına kilit vurmuş, hükümeti devirmiş bir darbe lideri demekti.



Atatürk'ün partisi CHP'yi kapatan kişi demekti.



Çok büyük acılar yaşandı 12 Eylül'de.


Partiler kapatıldı, Meclis'in kapısına kilit vuruldu, siyasetçiler tutuklandı, genç yiğitlerin canına kıyıldı.



Sabaha karşı evlerinden alınan insanlar gitti bir daha gelmedi.



12 Eylül yargılamaları sırasında dinlemiştim, Mamak Cezaevi'nde dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost'un hikayesini.



İlhan Erdost, 12 Eylül'de sabaha karşı evinden alınıp, Mamak'a götürülmüştü. Kardeşi Muzaffer Erdost ile birlikte. İki kardeş cezaevi aracına konulunca dövülmeye başlamışlardı. Öyle ki bir ara İlhan Erdost yere düşmüştü. O zaman da tekmelerle girmişlerdi. Cezaevi aracından indirildikten sonra da hızlarını alamamış, tekrar araca çağırmışlardı. İlhan Erdost başına gelecekleri tahmin etmemişti. Yanındaki astsubaya, ”Sabah kızımı ateşler içinde bıraktım geldim, bizi öldürecek bunlar” demiş, kurtarmasını istemişti. Cezaevi aracı Mamak'ın içinde tur attıkça dövmüşlerdi İlhan Erdost'u. Araç durup, koğuşa gönderdiklerinde İlhan Erdost su istedi. Eli yüzü kan içindeydi. ”Midem bulanıyor” diye bağırdı, sonra oraya yığıldı kaldı.



Suçu solcu olmaktı İlhan Erdost'un. Döve döve öldürdüler.



Kemal Bey hani Ahmet Kaya söyler ya ”Şafak Türkü”sünde.



”Saçlarına yıldız düşmüş, koparma anne, ağlama” diye.



Bilirsiniz Necdet Adalı'nındır o parça.



“Ölmek ne garip şey anne!



Toprak olmak ne garip şey anne“



Necdet Adalı şimdi nerededir Kemal Bey.



Karşıyaka mezarlığı var ya Ankara'da. Hani Denizlerin, hani 12 Mart darbesinin idam ettiği üç fidanın mezarlarının olduğu Karşıyaka Mezarlığı'nda.



Hemen girişte sağa dönünce 12 Mart'ta idam edilen Denizlerin mezarı vardır.



Sola dönerseniz bu kez 12 Eylül'de idam edilenlerin mezarları karşılar sizi.



Necdet Adalı'nın mezarı da oradadır.



Sizin bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan daha fazla oy aldığını söylediğiniz Kenan Evren'in, ”

Asmayalım da besleyelim mi

?” diyerek gözünü kırpmadan astığı o gençler var ya.



Eşitlik olsun diye bir sağdan astık bir soldan

” diye anlattığı ülkücü ve solcu gençler, soğuk bir mezar taşının altında eşit ölüler olarak yatıyorlar.



50 genci asmıştı Kenan Evren 12 Eylül'de.



Mustafa Pehlivanoğlu'nun ağabeyi

, ”Annem ölürken bile Mustafam diye inledi”

diye anlatmıştı ana yüreğini.



Hatırlarsınız idam sehpasına yürürken son mektubunda,

”Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'tan mutlu bir yuva kurması için ona yardım etmesini dilerim”

diyen

ülkücü

Mustafa Pehlivanoğlu'nu



Hadi onu hatırlamadınız, yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren'i iyi bilirsiniz Kemal Bey.


Bir bilseniz Sezen Aksu ne kadar içten söyler, Erdal Eren'e ağıtı.


Bir an duruşu gibi


Ömrün gidişi gibi


Veda ederken


Aşk ateşi gibi söner iç çekişler


Amman amman yandım aman”



Kenan Evren'in darbe yapması için oluk oluk kan akıtılmıştı.



Bedrettin Demirel Paşa, ”Şartlar olgunlaşsın diye bekledik ama çok kan aktı” demişti ya bilirsiniz.



Akan o kan solcu gençlerin kanıydı.



Akan o kan ülkücü gençlerin kanıydı.



Akan o kan bu milletin kanıydı.



12 Eylül darbesi olsun diye tam 5600 gencimiz sağ-sol çatışmasında hayatını kaybetmişti.



Süleyman Demirel, “Kanlar Kenan Evren'i Çankaya'ya taşımak için akmıştı” diyecekti.



Kenan Evren bu milletin çocuklarının kanı üzerinden darbeyi yaptı. Çankaya'ya çıkınca, darağaçları kurup o gençleri astı.



Sizin örnek gösterdiğiniz iktidarını idam sehpalarının üzerine kurdu Kenan Evren.



Evren döneminde 1 milyon 683 bin kişi gözaltına alındı.



Yıllarca cezaevlerinde yatıp, 230 bini yargılandı.



7 bin kişi hakkında idam cezası istendi.



517 kişiye idam cezası verildi. 50'si asıldı.



30 bin kişi bugünkü Suriyeli mülteciler gibi yurtdışına kaçtı.



300 kişi cezaevinde kuşkulu bir şekilde öldü.



1971 kişi işkenceye dayanamayarak tezgahta kaldı. Yani işkenceden öldü.



Yaşayanlar ise sakat kaldı.



Bugün Kürt sorunu dediğimiz sorun var ya Kemal Bey.



12 Eylül'ün eseriydi.



Diyarbakır Cezaevi'ne doldurulan Kürtlere işkence yapılmış, lağım suyu içirilmişti. İsterseniz HDP milletvekili Altan Tan'a sorun. Babası Bedii Tan'ı işkenceden ciğerlerini patlatarak öldürmüşlerdi.



Orhan Miroğlu'na, Gültan Kışanak'a sorun Diyarbakır Cezaevi'nin ne olduğunu anlatsınlar size.


Sorun ki, Esat Oktay Yıldıran'ın köpeği Co'ya karşı esas duruşta İstiklal Marşı okutulduğunu anlatsınlar.



Kemal Bey, Kenan Evren darbe yaparak geldi yönetime.



Erdoğan ise seçilerek.



Kenan Evren'in aldığı yüzde 92 ile Erdoğan'ın aldığı yüzde 52'yi nasıl kıyaslarsınız Kemal Bey.


Evren'in yüzde 92 oy aldı dediğiniz Anayasa referandumunda, hayır demek yasaktı.



Recep Tayyip Erdoğan ise halkın yüzde 52'sinin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçildi.


Kenan Evren'in karşısına aday çıkarılması mümkün müydü Kemal Bey.


Ama Recep Tayyip Erdoğan hem sizin desteklediğiniz Ekmeleddin İhsanoğlu ile hem de Selahattin Demirtaş'la yarıştı.



Anayasayı değiştirip, darbecilerden hesap sordu.



Solcu gençleri asan Kenan Evren'i yargılayan Recep Tayyip Erdoğan'dı.


Bu kadar savrulma olur mu Kemal Bey.


Erdoğan'a saldırırken, Evren'i yücelttiniz ya, ona üzüldüm.


Biri darbeci, diğeri darbelerden hesap soran adam


Biri darbe ürünü, diğeri demokrasinin simgesi.


Bir darbeciyi yüceltirken, bir demokratı yerdiniz ya,


bu tavrınızla Evren'in idam ettiği solcu gençlerin kemiklerini sızlattınız.


Bunu da gördük “Netekim” dedim.


#Kılıçdaroğlu
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#chp kurultı
#chp