Türkiye'nin sağlam bir ana muhalefet partisine ihtiyacı var.Bu konuda en tecrübeli parti, şüphesiz CHP.Yıllardan beri sandıktan hep “ana muhalefet görevi” alması, başarı ve istikrarının da göstergesi anlamına gelir.Eğer ana muhalefet olarak görmek istemeseydi, halkımız CHP'ye iktidar görevi verirdi.Bir önceki seçimde yüzde 26 olan CHP'nin oyu, yüzde 25'in bir gıdım altına düşmeyip 35'e veya 40'a çıksaydı, bir diğer ifadeyle Kılıçdaroğlu'nun hedef gösterdiği oy oranına ulaşılsaydı, o zaman halkın
Türkiye'nin sağlam bir ana muhalefet partisine ihtiyacı var.
Bu konuda en tecrübeli parti, şüphesiz CHP.
Yıllardan beri sandıktan hep “ana muhalefet görevi” alması, başarı ve istikrarının da göstergesi anlamına gelir.
Eğer ana muhalefet olarak görmek istemeseydi, halkımız CHP'ye iktidar görevi verirdi.
Bir önceki seçimde yüzde 26 olan CHP'nin oyu, yüzde 25'in bir gıdım altına düşmeyip 35'e veya 40'a çıksaydı, bir diğer ifadeyle Kılıçdaroğlu'nun hedef gösterdiği oy oranına ulaşılsaydı, o zaman halkın tercihinin değiştiğini söylemek mümkün olurdu.
*
Bütün seçmen kitlesini tek kişiymiş gibi değerlendirme modasına uymayı devam ettirerek, halkın son seçimde de CHP'ye aynı görevi verdiğini iddia edebiliriz.
Hoşgörü çerçevesinde biraz abartmak istersek, “Sen ana muhalefet ol. Bu sefer, daha iyi muhalefet yap” dediğini duyduk, gözlerimizle de gördük derim ben şahsen bizzat kendim olarak.
*
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin iddia ettiği gibi, halkın MHP'ye ana muhalefet görevi verdiğini söylemek bir hayli zor.
Neticede Meclis'teki koltuk dağılımına göre değerlendirme yapılıyor.
Sayın Bahçeli'nin isteği doğrultusunda AK Parti ile CHP bir koalisyon kuracak olursa, hangi parti ana muhalefet görevini üstlenecek?
MHP'nin de 80 vekili var, HDP'nin de 80 vekili var.
Gözle görülen eşitliği bozmak da -normal şartlar altında- mümkün değil.
Bu durumda ikisi de kendini ana muhalefet partisi olarak görebilir.
Birkaç puanlık oy farkı, ne yazık ki vekil sayısı itibariyle Meclis'e yansımadı.
Bir sandalye, sadece bir sandalye fark olsaydı, o zaman kolaydı.
“Ben ana muhalefetim” demekle de olunmuyor maalesef.
“Bir fazla çıkarsaydın” derler.
*
Hep söylenir… “Bu memlekette bir muhalefet sorunu var” sözü, ağzı olan her yorumcunun büyük bir keyifle sarf ettiği gösterişli bir cümledir.
Zaten hiçbir ülkede iktidar sorunu olmaz.
Krallıklarda da, kabile yönetimlerinde de, adı cumhuriyet olanlarda da bir şekilde iktidar bulunur.
Asıl önemli olan güçlü bir muhalefettir.
Bu seçim bize gösterdi ki ülkemizin muhalefet sorunu daha bariz hale geldi.
Daha ana muhalefetin hangi partide olacağını bile çözmüş değiliz.
*
Hangi şekilde koalisyon kurulur, muhalefet kimlere kalır, ömrü olan görecek.
Belki hiçbir şekilde yeni bir hükümet oluşturulamayacak ve yine MHP Lideri Bahçeli'nin işaret ettiği gibi, sonbaharda seçime gideceğiz.
Ne demişti; “15 Kasım güzel bir gün.”
Doğru, ama hatırlatmak gerekir ki Kasım seçimleri MHP'ye pek yaramıyor.
Bir hususu daha hatırlatmakta fayda var yeri gelmişken.
Hangi parti ana muhalefet görevi üstlenecekse, bilhassa bu noktaya önem vermeli.
Ana muhalefet partisi, 'an'a muhalefet etmeli… Geçmişe değil.
Ey azizler, işte bitirdik sözü, budur bütün meramımızın özü.
BATAN ÜLKENİN UÇAKLARI BUNLAR
Yunanistan battı batıyor. İflas bayrağını çekmek üzere. Hallerine bakıp üzülüyoruz.
Kısa süre öncesine kadar gıpta ederdik hâlbuki.
Bilmek gerekir ki ismin halleri gibi ülkelerin de halleri var.
O halden bu hale gelmelerini istemezdik.
Komşularımızın zayıflığını değil güçlü olmalarını isteriz.
Borçlarını ödeyemeyen Yunanistan'ın savaş pilotları ise galiba durumun farkında değil.
Yine bizim uçaklara füze sistemlerini kilitlediler.
Bir yandan ülke batıyor, bir yandan efeleniyorlar.
Şunları hizaya sokamadık bir türlü.
Yahu arkadaş, savaş mavaş istemiyoruz. Sizinle bir derdimiz yok. Rahat olun. Gereksiz masrafa girmeyin. Savaş uçaklarıyla it dalaşının sırası mı. Otur oturduğun yerde.
Böyle giderse, o uçakları elden çıkarmak zorunda kalırsınız. Ucuz pahalı bakmadan müşteri ararsınız.
#ana muhalefet
#yunanistanın borcu
#Yunanistan
#hdp
#chp
