Yusuf Kaplan, Mehmet Acet, Aydın Ünal, Fatma Barbarosoğlu ve Merve Şebnem Oruç'un yazılarının en dikkati çeken bölümleri:
İşimize bakalım artık… Önümüze…Hem kendi önümüzü hem de insanlığın önünü açma zorlu çabasına odaklanalım… Dünya bize bakıyor… Batılılar, ne yapacak bunlar, diye, bizi izliyor adım adım.. korkulara bürünerek ve kâbuslar görerek… Mazlumlarsa, toparlanacak ve mazlum dünyayı da toparlayabilecek tarihî yürüyüşe soyunacak mı Türkiye, diye, bizi takip ediyor merakla ve heyecanla… Ne kadar farkındayız ama gerçek böyle: Dünya bize gebe, biz hakikate.
"Ey Gazzeliler, ey Filistinliler, bugün bizim hamd, şükür günümüzdür. Zira geçen hafta Türkiye’nin semalarını kuşatan ihanet başarılı olsaydı, biz bugün Gazze’de Cuma namazını kılamayacaktık.”Geçtiğimiz Cuma günü Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Cuma namazı için Millet Camii’nde toplanan cami cemaatine, içinde dokunaklı cümleler geçen bir hutbe okudu. İslam ülkelerinin değişik kentlerinde 15 Temmuz’un devam eden haftasında yani 22 Temmuz Cuma günü okutulan hutbelerden örnekler verdi. Verilen örnekler arasında sadece Gazze yoktu. Bize çok uzak sandığımız o coğrafyalarda o gün bakınız neler söylenmiş. Yine Görmez hocanın ifadelerine yansıyan haliyle aktaralım:
15 Temmuz darbe girişiminin 1. yıldönümünü çokça hüzünle, bir o kadar da coşkuyla idrak ettik. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 81 vilayette sokaklar, meydanlar doldu taştı. Birliğimizi tekrar sergileyerek düşmana korku saldık, dostu sevindirdik, umutlandırdık.Ankara’da en muhteşem tören, 15 Temmuz gecesi bombalandığı saatte TBMM önünde yapıldı. Ulus’tan, ilk Meclis’in önünden yürüyüşe geçen Ankaralılar Meclis önünde toplandılar, en çok şehidi verdiğimiz Meclis önünde, Genelkurmay kavşağında, şehitlerimizi andılar, zafer heyecanını tekrar yaşadılar. Meclis önündeki törenlerde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez uzun, ama gerçekten uzun bir dua yaptı. Duasında her meseleye değindi, Rabbimiz'den her şeyi istedi. Ancak, her konuya değinen o uzun duada, Fetullahçılar’a ilişkin hiçbir vurgu, hiçbir tespit, hiçbir temenni yoktu.
24 Ağustos 2016 günü elime bir video geçti. 30 saniyelik bir video ama o günden beri durup durup açıyorum, döndürüp döndürüp en az yarım saat izliyorum. Müthiş bir kalabalık… Yürüyor… Ve hep bir ağızdan tekrar tekrar şöyle bağırıyor: Allâhümme salli alâ seyyidina Muhammedin’nin-nebiyyi’il-ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim.Yer Cizre… Cizre Köprüsü’nden geçerken kalabalığın içinden çekilen bu görüntüler 15 Temmuz gecesine ait. FETÖ’cülerin darbeye kalkıştığı öğrenen Cizreliler, abdestlerini alıyor, aileleriyle vedalaşıyor ve dönmemek üzere sokağa çıkıyor. Amaçları hükümet konağının önünde toplanmak. Yürüyüşleri sırasında, Cizre’ye yarım saat mesafedeki Şırnak’tan, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan yola çıkan 300’ü aşkın komando uzman çavuş ve başlarındaki komutanın Cizre’ye doğru geldiğini öğreniyorlar. Kışladan çıkan bu darbecilerin amacıysa Cizre’yi geçip İdil yolu üzerindeki Şerafettin Elçi Havalimanı’na ulaşmak. Zira kargo uçakları bu eğitimli, hendek terörüyle mücadele sırasında Şırnak, İdil, Cizre ve Silopi’deki şehir çatışmalarında üst düzey tecrübe kazanmış komandoları alıp Ankara’yaulaştıracak. Polis özel harekatın Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün önüne gelmelerini söylemesi üzerine kalabalık yönünü oraya çeviriyor. İşte o görüntüler o anlara ait.