Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeminde Rusya'nın Suriye'ye yaptığı saldırılar olan Başbakan, dün Azez'e yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Bana da haber geldiğinde, şöyle dua ettim: Allah'ım, bize öyle güç ver ki, zalim Rusya'nın saldırıları karşısında Halep'i koruyabilelim" dedi. ABD ve Avrupa ülkelerini Rusya'yı açıkça kınaması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, "Biz açıkça söylüyoruz: Bu bombardımanları alçak Rus uçakları yaptı" diye konuştu.
YPG'ye operasyonların devam edeceğini ve bundan sonra da gerekli adımların atılacağını belirten Başbakan Davutoğlu, "Türkiye Azez'e yönelik saldırılara engel olacaktır. Türkiye'nin sınırını kim tehdit ederse aynı tavrı gösteririz. YPG, Rusya'nın paralı askeridir" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu hafta cuma günü Van'a gideceğim.
Ukrayna'dayken Azez'e saldırı haberi gelince, kendimi eski zamanlarda buldum. Tarih 1789. Özi Kalesi uzun bir direnişten sonra Rus ordusu tarafından işgal edildiğinde, geride tek bir canlı bırakılmayıp her şey katledilmişti. Bu haberi alan Sultan Abdülhamit, bu haberi aldığında, "Ben nasıl tebaama" sahip çıkamadım dedi ve felç geçirdi, kısa süre sonra vefat etti.
Bana da haber geldiğinde, şöyle dua ettim: Allah'ım, bize öyle güç ver ki, zalim Rusya'nın saldırıları karşısında Halep'i koruyabilelim. Biz Halep'in, Somali'nin acısını yüreğimizde hissediyoruz.
Oradan görüntülere baktım, bir boş alan yoktu ki bomba düşmemiş olsun. Bre insafsızlar, ne istersiniz bu mazlumlardan? Hangi kirli senaryoya hizmet ediyorsunuz.
Hem muhalifleri zayıflatıyorlar, hem sivilleri vuruyorlar hem de rejime destek oluyorlar. Süresi geçmekte olan mühimmatı bitirmeye çalışıyorlar. Bu mühimmatı kendi ülkelerinde tahrip ettiklerinde yol açabilecek çevre zararlarını Suriye'ye taşıyorlar. Bu kadar adice, insanlık dışı bir planın içindeler. Rusya, Tel Rıfat'a 200 sorti yaptı.
Esed rejimi Halep'i düşürmek için Hizbullah'ı, İran'ı, Rusya'yı Suriye'yi çağırdı. Ama düşüremedi.
Türkiye'ye dönük yeni mülteci akınına mahal vermemek ve oradakilerin can güvenliğini sağlamak üzere Cumartesi gününden itibaren YPG'ye yönelik hedeflere angajman kurallarına göre mukabelede bulunuyoruz. Mukabelede bulunuyoruz, mukabelede bulunmaya devam edeceğiz.
Mukabele başladığında insanlar sokağa çıkmış, Türkiye'ye dua ediyorlardı. Türkiye Azez'e yönelik saldırılara engel olacaktır. Türkiye'nin sınırını kim tehdit ederse aynı tavrı gösteririz. YPG, Rusya'nın paralı askeridir. Suriye'de savaş tehlikesi varsa bunu oluşturan asla Türkiye olmayacaktır, Türkiye'yi 5 yıldır savaşın dışında tutan biziz. Türkiye savaştan uzak durmak için yanı başındaki güvenlik problemlerini bertaraf etmek için güvenlik tedbirleri almakta.
Amerika, "Halep'te yapılan bombardımanı kınıyoruz" açıklaması yaptı. Kim yaptı bu bombardımanı, açıkça söyleyin. Biz açıkça söylüyoruz: Bu bombardımanları alçak Rus uçakları yaptı.
Kürtlerin bir devleti vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türklerin bir hamisi, koruyucusu varsa o da Türkiye Cumhuriyeti'dir. PYD ve YPG Kürt örgütü değil, terör örgütüdür.
Sayın Baykal, sınırımızda yaşanan gelişmeleri, Türkiye'nin ulusal güvenliği perspektifinden yorumlayarak, bir devlet adamına yakışan bir ciddiyetle konuştu, kendisine teşekkür ediyorum. Sayın Baykal, Türkiye'nin aldığı tedbirlerin meşru ve gerekli olduğunu açıkça ifade etti. Sayın Kılıçdaroğlu ise laf kalabalığı yaparak, üste çıkma kurnazlığı yaparak, ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu durum karşısında ciddi ve tutarlı bir tutum takınamadı.
Ülkemizin daha fazla oyalanmaya tahammülü yok. Muhalefetin süreci uzun tutmaya çalışması bizi endişelendiriyor. Darbe mevzuatını ayıklayalım. Ama itirazımız olan Anayasa Komisyonu ile ilişkilendirmek. Bizim çalışmamız hazır, siz de hazır olduğunu söylüyorsanız. Samimiyseniz arkadaşlarımız bugün bir araya gelsinler ve çalışmalar başlasın.