Prof. Dr. Nevzat Doğan ve eşi Ferhan Özgen Doğan 2007 yılında Isparta'daki uçak kazasında kaybettikleri oğulları Özgen Berkol Doğan adına bir bilşimkurgu kütüphanesi kurdu. Havayolu şirketinden aldıkları tazminatla bu kütüphaneyi açtıklarını söyleyen Nevzat Doğan, "Berkol kısacık ömrüne çok şey sığdırdı. İyi bir bilim insanıydı. Biz Berkol'un adını yaşatıp yeni Berkol'lar yetişsin istiyoruz" diyor.
Özgen Berkol Doğan adını hatırlıyor olabilirsiniz. 2007'de Isparta'da düşen uçakta ölen 57 kişiden biriydi o. 27 yaşında genç, gelecek vaat eden bir bilim insanıydı. Boğaziçi Üniversitesi'nde Fizik doktorasını yapıyor, eğitiminin bir bölümünü fizikçilerin 'kabesi' CERN'de sürdürüyordu. Vefatının ardından havayolu şirketinin sigorta parasıyla ve kendi birikimleriyle Berkol'un babası Prof. Dr. Nevzat Doğan ve annesi Ferhan Özgen Doğan Kadıköy Moda'da bir bilimkurgu kütüphanesi kurdu. Adına da Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi dediler. Tek amaçları oğullarının adını yaşatmak ve yeni Berkol'lar yetişmesine katkı sağlamak olan aileyle kütüphanede buluştum, kütüphanenin hikayesini dinledim. Kalp cerrahı olan Nevzat Doğan, "Oğlumuzun adını yaşatan, gençleri kitaplarla buluşturan bu kütüphane bizi ayakta tutuyor. Berkol 27 yıllık ömrüne çok şey sığdırdı. İyi bir bilim insanıydı. Dağcılık, fotoğrafçılık yapardı. 3 tane kitap çevirmişti. Sinemayla ilgilenirdi. Biz Berkol'un adını yaşatıp yeni Berkol'lar yetişsin istiyoruz" diyor.
Tabii olarak ilk başta böyle bir kütüphanenin hayata nasıl geçtiğini merak ediyoruz. Oğlunu kaybettiğinde 1884 Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu söyleyen Nevzat Doğan, "Eşim orada bir odayı Berkol adına kütüphane olarak düzenlememizi önerdi. Bir süre sonra bağış kitaplarıyla odayı doldurduk. Refik Durbaş, Ülkü Tamer, Yılmaz Özdil kitap verdi. 2 sene kadar bu odada bursiyer öğrencilere kütüphane hizmeti verdik. Sonra vakfın odasına sığmamaya başladık. Berkol adına ilk kütüphaneyi kazanın yıl dönümü olan 30 kasım 2012'de Moda'da açtık. Zamanla oraya da sığmamaya başladık. Havayolu şirketinin tazminatına, Berkol'a ait bir evi satıp ekledik, elimizde avcumuzda ne varsa onları de ekleyip bu evi satın aldık" sözleriyle kütüphanenin hikayesini anlatıyor.
Burası 80 metrekare zemin üzerine kurulu, üç katlı bir bina. İki kat 140 metrekare. 60 metrekare de bodrum var. Dolayısıyla 300 metrekare kapalı alanı bulunuyor. 100 metrekare bahçesi var ve bu bahçe tam edebiyat sohbetleri için tasarlanmış. Röportajımızı büyükçe bir salonda yapıyoruz. Nevzat Doğan, burasının söyleşi odası olduğunu söylüyor. Eski kütüphanede bugüne kadar 140 adet Perşembe söyleşisi düzenlediklerini kaydeden Doğan, bu geleneği burada devam ettireceklerini kaydediyor. Her ayın ilk Perşembesi fizik, biyoloji, matematik gibi bilimsel konulara ayrılıyor. İkinci Perşembe edebiyat, üçüncü Perşembe Berkol'un dağcılık, fotoğrafçılık ve sinema gibi hobilerine ayrılmış. Son Perşembe ise bilimkurgu üzerine. Nevzat Doğan, tüm bunların hem Berkol ve hem toplum adına güzel şeyler olduğuna inanıyor.
Kütüphanenin ismi Özgen Berkol Bilimkurgu Kütüphanesi ama burada bulunan bütün kitapların bilimkurgu olduğu kanısına kapılmayın. Bilimkurgu adının gerekçesini Nevzat Doğan "Berkol'un çevirisini yaptığı üç tane kitap var: Gezginin Buyruğu, Gece Kanatları ve Ben, Efsane. Berkol bilimkurguya tutku derecesinde bağlıydı. Biz de oradan yola çıkarak annesinin önerisiyle bilimkurgu kütüphanesi yapalım dedik" sözleriyle açıklıyor. Kütüphanenin ana hedeflerinden birinin bilimkurgu ve fantastik kitaplarının sayısını artırmak olduğunu söyleyen Nevzat Doğan, "10.216 kitabımız var. Bunların yarısı bilimkurgu. Bilimkurgu için en büyük salonu hazırladık. Onun dışında bir edebiyat, sosyal bilimler odamız var. Felsefe sosyoloji, müzik, sinema kitaplarımız da var. Dileyen buraya gelip kitap okuyabiliyor. Üye olduğu takdirde ödünç kitap alabiliyor" diyor.
Kütüphane bağışlarla gelen, ailenin bizzat satın aldığı, sahaflardan bulduğu ve yurt dışına çıkan arkadaşlarına aldırdıkları kitaplardan oluşuyor. 1930'larda Çağlayan Yayınları'nın çıkardığı bir bilimkurgu serisi de var. Hatta o serinin bir kitabını polisiye denince aklımıza ilk gelen isim Erol Üyepazarcı hediye etmiş. Hikayesini Nevzat Doğan şöyle anlatıyor: "Erol Üyepazarcı, konuşmacı olarak gelmişti. Çağlayan Yayınları'nı gördü ve 'Serinin bir kitabı eksik bende var size vereyim. Bende olmasa da olur ama bu kütüphanede olmazsa olmaz' dedi. Bu beni çok duygulandırdı."
Kitaplardan bahsederken Nevzat Doğan'ın gözlerinin içi parlıyor. Yakın bir zamanda başlattıkları projeyi yazacağım haberde muhakkak duyurmamı özellikle istiyor. Dünya üzerinde Harry Potter'ın 75 dile çevrildiğini söyleyen Doğan'ın bunların tümünü kütüphanede bulundurmak istiyor. Şimdiye kadar 15 dilde toplamışlar. İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca, Rusça, Lehçe, Sırpça, Yunanca, Romence, Bulgarca, Norveç dilinde, Korece, Hintçe, Azerice var. Dünyanın farklı yerlerine giden tanıdıklarından Harry Potter almalarını istiyorlar. Bilimkurguya meraklı olanlar bilir, Ursula K. Le Guin bilimkurgunun kraliçesidir. Doğan, onun da Mülksüzler kitabının tüm çevirilerini toplamaya başladıklarını, bugüne kadar 5 tane biriktirdiklerini söylüyor.
Özgen Berkol Bilimkurgu Kütüphanesi Nevzat Doğan'ın söylediğine göre Türkiye'nin ilk ve tek bilimkurgu kütüphanesi. Ancak dünyadaki tek bilimkurgu kütüphanesi mi? Doğan bu konuda temkinli konuşuyor: "Dünyayı bilmiyorum. İnternette birkaç arama yaptım rast gelmedim ama iddialı konuşmak istemiyorum." Kütüphanenin yazar, gazeteci ve çevirmen Fikret Adil adına çok özel bir koleksiyonu var. Doğan, bu koleksiyonla ilgili "Fikret Adil'in eşi bütün kitaplığını bize bağışladı. Koleksiyonda Adil'in eski Türkçe ve Fransızca yazılmış mektupları var. Mesela yakın arkadaşı Fikret Mualla ile Fransızca yazışmış. Haldun Taner'in, Sabahattin Ali'nin, Aziz Nesin'in, Yaşar Kemal'in imzaladığı kitaplar var" diyor. Bu kitaplar ödünç verilmiyor ama burada inceleyebiliyorsunuz.
Özgen Berkol Bilimkurgu Kütüphanesi'nde bu ay itibarıyla Kahvaltıda Edebiyat etkinlikleri düzenleyeceklerini söyleyen Nevzat Doğan, "Her hafta farklı bir yazarı ağırlayacağız. O yazara soru sormak isteyen veya tanışmak isteyen insanları bir araya getrireceğiz. Kahvaltı eşliğinde edebiyat sohbeti yapacağız. Bu sayede kütüphane sıradanlıktan çıkarak yaşayan bir yere dönüşüyor olacak. Zaten burası öyle bir yer. Mesela burada film gösterimleri düzenlemeyi de planlıyoruz. Gelecek için çok daha farklı projelerimiz var" diyor.