T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 11 OCAK 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Kurban Bayramı'nda birçokları gibi benim de ilgimi çeken asıl husus şimdiye kadar değindiğim ve üstesinden kolaylıkla gelinebilecek uygulamalar değil. Bu konuları zaten yeteri kadar konuşuyoruz. Özellikle bayram süresince konuşmamız gerekenin "kurban"ın ve de insanlık tarihiyle yaşıt olan bu ritüelin Eski Ahit ve Kur'an'da kazandığı yeni anlamlar olduğunu düşünüyorum. Yani "kurban"ın içtimai ve özellikle de ahlaki-dini bir takım hikmetlere dayanan "meşruiyyeti" sorunu. Niçin iki Kitap'ta bıçağın altına yatanlar (İshâk ve İsmail) farklı? İbrahim Peygamber'i sınamanın (canda, malda ve nihayet evlatta) son halkası olarak açıklansa da, bir babadan oğlunu boğazlamasını istemek bugün bizim için nasıl temellendirilebilir? Yani bugün oğluyla birlikte kurbanlarını kesen bir baba bu emri oğluna nasıl açıklayacak? Bu "emr"in İbrahim'den önce de var olan "ilk çocuğun kurban edilmesi" âdetinden ve daha da önemli olarak Baba-Oğul arasında psikanalizin işaret ettiği gerilimden kalkarak açıklaması yapılabilir mi? İbrahim Peygamber oğlunun kurban edilmesi hususundaki emri niçin rüyasında aldı ve rüyalar bir zamanlar niçin bu derece (oğlunu boğazlatacak kadar) etkiliydi? Şeytanın İbrahim Peygamber'i kararından vazgeçirmek için Hacer'e, İsmail'e ve Baba'ya söyledikleri ("Ey İbrahim, sen yanlış yapıyorsun. Şeytan sana vesvese verdi. Sakın oğlunu boğazlama, sonra pişman olursun, fayda etmez.") bugün bizim için çok ikna edici olduğu halde onlara niçin şeytan işi geldi? Pek güzel bildiğiniz gibi, İbrahim'in oğluyla sınavdan geçmesi Kur'an'da sayılı ayette ve ayrıntıya kaçmadan (Eski Ahit'ten farklı olarak) anlatılıyor. Ben bu bayram tatilinde bu ayetlerin izahını birkaç tefsirde ve "Peygamberler Tarihi"nde aradım. Güzel sayfalarla karşılaşsam da, sorularımın bugün için geçerli cevaplarını bulamadım. İnsanlık tarihiyle yaşıt bu hikayenin asıl olarak sembolik olarak neye işaret ettiğini bize açıklayacak birçok din âlimi muhakkak bugün de vardır; yazsalar da okuyup öğrensek fena mı olur? İnsan (İnsanlık?) ruhunun derinliklerinde bulunan birçok şeye işaret eden bu inanç ve ritüelin "kurbanlık et paylaşımı"na indirgenmesine kim razı olabilir? Büyük düşünür Mircea Eliade, İbrahim Peygamber'in oğlunu boğazlamasını önceki kurban vermelerden kesinlikle ayırıyor ve Yahudi dünya görüşü çerçevesinde İbrahim'e hiçbir açıklama getirilmeden sadece "emredildiğinin" altını çiziyordu. Yahudilerin, hiçbir açıklama getirilmeden sürekli olarak felaketlerle sınanmaları çerçevesinde bir emir. Bunu da merak ediyorum; acaba baba İbrahim'e oğlunu boğazlamasını emreden evrenin Sahibi İslamiyet'e göre de bu derece "öfkeli" midir? (Sabrınız ne durumda bilemem ama sırada üç yazı daha var, cumartesi gününden itibaren devam ederiz...)
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |