AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Irak İşgali İsrail ve Gül..

'Amerika'nın Irak'a yönelik saldrısının gerçek amacı İsrail'i bölgede sonsuza dek egemen kılmaktır'..

Bu cümleyi sanıyorum binlerce kez okudunuz veya duydunuz..

Oysa bu cümle artık teorik olmaktan çıkıp çok daha somut bir anlam taşımaya başladı..

Irak'ı işgal eden Amerikalılar daha bu işgali tamamlamadan Suriye'yi tehdit etmeye başladılar..

Gerekçe aynı: Suriye kimyasal silaha sahip ..

Oysa aynı gerekçe ile Irak'ı işgal eden Amerikalılar bu tür silahları bulamayınca Saddam'ın diktatörlüğünden dem vurmaya başladılar.. Oysa aynı Amerikalılar artık Saddam'ın adını ağızlarına almıyorlar.. Nasıl olsa Saddam artık yok ve nerede olduğu da çok önemli değil..

Önemli olan Saddam'ın Amerikalılara Irak'ı işgal etmeleri için iyi bir gerekçe olması idi..

Peki Beşşar Esat benzer bir gerekçe olabilir mi?

Ülkesinin bir bölümü 35 yıldır İsrail işgali altında olan Esat babasından devraldığı anti-demokratik bir mirastan kurtulmaya çalışıyor.. İngiltere'de eğitim gören oğul Esat demokratikleşme yolunda yeterli olmayan ama çok önemli adımlar attı ve atıyor..

Ama tüm bunlar Amerikalılar için hiç önemli değil..

Amerikalılar Washington'daki siyonist lobilerin hazırladığı planları gerçekleştireceklerdir..

Bu planların amacı yazının girişinde söylediğimiz gibi 'İsrail'i sonsuza dek bölgede egemen kılmaktır'.

Bir çoğuna göre bu söylem abartılı ciddi değil ve duygusaldır..

Oysa 1897'de İsviçre'nin Basel kentinde toplanan 1.Siyonist Kongresi 50 yıl içinde Filistin toprağı üzerinde Yahudilere bir devlet kurmak için her şeyin seferber edilmesi kararını aldı.. Kongre sonrasında Osmanlı devletinin çökertilmesi için her türlü yola başvuran siyonistler Amerikalıların inanılmaz desteği ile 1948 yılnda yani Basel Kongresinden 49 yıl sonra İsrail devletini kurdular.. Filistin toprağı üzerinde bir araya gelen siyonistler bu kez İsrail devletinin yeni hedefini açıkladılar:

'Nil'den Fırat'a kadar uzanacak ve tüm dünya yahudilerini barındıracak Büyük İsrail devletini 100 yıl içinde kurmak'..

İsrail devleti kurulalı 55 yıl oldu ..

Bu süre içinde 4 büyük savaş yaşandı ve şimdi İsraillilerin GAP'ta olduğu kadar Manavgat'ta da gözü var.. Bunun da bir tek nedeni var:

Büyük İsrail devletinde toplanacak ve bölgeye egemen olması amaçlanan 15 milyon yahudiye su gerekiyor..

Bu su ise Türkiye'de var..

Ankara'ya gelen İsrailli bakan Silvan Şalom (barış) barıştan başka herşeyden söz ediyor.. Şalom konuşmalarının büyük bölümünü diplomatik teamüllere aykırı olarak Suriye'ye ayırdı.

Şalom bu tehditlerini savurmak için Ankara'yı özel olarak seçti.

Çünkü TBMM'nin tavrı ile bölgede prestij kazanan Türkiye İsraillileri rahatsız etti.. Türkiye'nin bu onurlu tavrı İsaillilerin ve tabii ki Amerikalıların planlarını bozuyor.. Abdullah Gül başbakan iken bölge ülkelerine yaptığı gezi İsrail'in hiç hoşuna gitmemişti.. İsrailliler Türkiye ve Amerika'daki lobilerini harekete geçirerek Türkiye'yi ve AK partiyi yeni yolundan alıkoymak için özel çaba harcıyor. Ankara'nın Arap ülkeleri ve komşusu Suriye ile ilişkiler geliştirmesi ve Gül'ün bu ülkenin yöneticileri ile kişisel dostluklar kurması İsraillileri rahatsız ediyordu..

İsrailliler bunu önlemek için harekete geçti.. Amerikalılar da onlara yardımcı oluyor..

Amerikanın Suriye'ye yönelik tehditleri ve İsrailli bakanın bu ülkeye yönelik suçlamalarını gündeme getirmesi için Ankara'yı seçmesi işte bundandır..

Umarım Ankara TBMM'nin tavrını sürdürür ve Haçlı-Siyonist ittfakının Türkiye için de tehlikeli olan oyununa gelmez..

Suriye'yi kimyasal silah üretmekle suçlayan Tel Aviv ve Washington her nedense tüm Arap ve müslüman şehirlerini anında vurabileck 500 kadar nükleer kimyasal ve biyolojik başlıklı füzesinden söz etmiyorlar..

Beşşar Esat'ı 'diktatörlük'le suçlayamayacağını bilen Amerikalılar bu kez Şam'ı 'terör örgütlerini' desteklemekle suçlamaya başladılar.. Terör örgütleri dedikleri ise Filistin halkının kurtuluşu için mücadele eden islamcı Hamas, Cihad ve Hizbullah ile sol söylemli Filistin Halk ve Filistin Demokratik cepheleridir.

Oysa bu örgütler Filistin halkı adına Amerikan destekli siyonist işgale karşı mücadele vermektedirler.. İsraililer her gün 10-15 Filistinliyi öldürürken terör olmuyor da Filistinli örgütler son çare olarak intihar eyleminde bulununca terör oluyor.. Bu terörün sorumlusu ise Suriye görülüyor.. Çünkü bu örgütlerin büroları Şam'da bulunuyor ve Suriye bunlara her türlü maddi ve manevi destek veriyor.. Suriye Haçlı-Siyonist ittifakın Ortadoğu planlarına karşı koymayı sürdüren tek Arap ülkesidir..

İşte bu nedenle Suriye hedef seçilmiştir..

Bu gerçeğin farkında olan Ankara ve onun Dışişleri Bakanı Abdullah Gül İsrailli bakanı dinlerken suratı asılıyordu..

Hatırlıyorum da Sayın Gül'ün suratı bundan 7 yıl önce benzer bir durumda asılmıştı.. Nisan 1996'da Gül dönemin Başbakanı Sayın Erbakan ile birlikte İsrailli Dışişleri Bakanı Devid Levi'yi başbakanlıkta karşılamak durumunda kalmıştı.. O zaman da Levi Şalom gibi muzaffer bir eda ile Osmanlı toprağında ve Osmanlının duygusal mirasına sahip çıkan insanlarla yan yana olmanın hazını yaşıyordu!! Bu hazzı ne sayın Erbakan'ın ne de Sayın Erdoğan ve ne Gül'ün duyduğunu sanmıyorum..

Bunun farkında olan İsrailli bakan Şalom ev shabi Gül'ü sıkıştırmaktan zevk alıyor.. Nasıl olsa Amerikalılar ve Türkiye ile Amerika'daki yahudi lobiler ona bu küstahlık hakkını vermişti..

Nitekim dün de Brüksel'de basın toplantısı düzenleyen Gül'e yabancı gazeteciler tarafınadan sorulan soruların büyük bölümü sanki Şalom tarafında hazırlanmıştı.. Türkiye –AB ilişkileri konusunda konuşmak üzere toplantıya gelen Gül İsrailli ve yandaşı gazetecilerin oyununa gelmedi ve onların istediği Suriye düşmanlıklı bir şey söylemedi.. Gül, Suriye'nin kimyasal silaha sahip olduğu yönündeki iddialarla ilgili olarak kendilerinde hiç bir kanıt olmadığını söyleyerek tüm bölgenin (öncelikle İsrail demek istiyor) bu silahlardan arındırılması gerektiğini belirtti ve Suriye ile Türkiye arasındaki iyi dostluk ilişkilerine dikkat çekti..

Gül'ün ve onun hükümetinin bu tavrı devam ettiği sürece Ankara kazanacaktır.. Tezkerenin rededilmesinde olduğu gibi!!


16 Nisan 2003
Çarşamba
 
Dr. HÜSNÜ MAHALLİ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED