|
|
Hayaller gerçek galiba
Önce Cüneyt Ülsever'in kurduğu 'hayal' dikkatimi çekti, sonra Faruk Mercan'ın katıldığı 'yolsuzluklar ve organize suçlar' ile ilgili toplantıdan aktardıkları kafamdaki bütün ampulleri yaktı. "Sadece bir öneri" sanıp fazla önemsemediğim bir proje, galiba, hayata geçirilmiş... Önce, Hürriyet'te yazılanları (26 Nisan) okuyalım: "Şimdi bir hayal kurun!" diyor Cüneyt Ülsever: "MASAK (Mâli suçları araştırma kurulu) ABD'nin FBI'ı ile işbirliği yapıyor. Devrede şu herkese kök söktüren hacker (bilgisayar korsanları) ekibi var. İsviçre'deki tüm bankaların hesaplarına girilmiş ve hangi Türk siyasinin, hangi bankada, kaç milyon doları var, ödemeyi kim yapmış, artık hepsi biliniyor. Türkiye'de nasıl bir kıyamet kopar. Türkiye nasıl da temizlenir. Kaç siyasi kalp kirizi geçirir." Aslında, MASAK diye bir birimin olduğu biliniyor; ABD'nin FBI'yı da epeyden beri Ankara'da faaliyet gösteriyor. Muhtemelen MASAK ile FBI arasında bir işbirliği de var. Sözün kısası, Ülsever'in 'hayal' dediği konunun ilk bölümü somut bir 'gerçek'... Hayalin son bölümünde de gerçeklik payı olduğunu Faruk Mercan'ın yazdıkları ortaya koydu. Ankara'dan istihbarat mensupları ile biri profesör iki Hollandalı'nın da katıldığını söylediği bir güvenlik toplantısında bulunmuş Zaman yazarı. Kendisinin, "Ankara'dan toplantıya katılan üst düzeydeki bir isim" diye tanıtmayı uygun bulduğu kişi, "Yurtdışına kaçırılmış paralarla ilgili isim bazında çalışma yapıldı; eksik olabilir, ama böyle bir liste var" demiş o toplantıda... (26 Nisan). Cüneyt Ülsever'in 'hayal' dediği 'gerçek' ile yakından irtibatlı Faruk Mercan'ın sunduğu bu bilgi. Öyle anlaşılıyor ki, karmaşık bir operasyonla, yurtdışındaki bankalarda yatan Türkiye'den kaçmış paralar ile yurtdışında ödenmiş rüşvet kayıtlarına ulaşılmış... Siyasilere kriz geçirtecek bilgiler elde edilmiş sizin anlayacağınız... Acaba nasıl? Bu sorunun ipucu 'hayal' kurduğunu söyleyen Hürriyet yazarının satırlarında yatıyor: "Devrede şu herkese kök söktüren hacker (bilgisayar korsanları) ekibi var." Biliyorsunuz; bilgisayar korsanları, sözgelimi Pentagon veya Amerikan Merkez Bankası'ndakiler gibi en ciddi korunan bilgisayar sistemlerini bile aldatıp ufak bir zahmetle istenilen bilgilere ulaşabiliyorlar. Tekniğini bilmek ve sabırlı olmak şartıyla... Tabii, bir yerlerden bilgi desteği alabilirlerse hedefe varma yolunu kısaltabiliyorlar da... Kulak kabartmama sebep olan ve "Herhalde ilgilisi tarafından okunduktan sonra saçma bulunarak bir tarafa kaldırılmıştır" diye önemsemediğim belgeyi hatırlatan, 'hayal-gerçek' senaryosundaki kilit kavram oldu: Bilgisayar korsanı (hacker)... Çünkü, elimden geçen o belgede, yeniden kurulması talep edilen 'gizli birim' için düşünülen görevlerin başında, "Bilgisayar korsanları kullanılarak hassas bilgi toplanması" geliyor... Raporun ilgili satırlarını beraberce okuyalım: "21. yüzyılda güçlü bir istihbarat örgütünün anahtarı, uluslararası finansal organizasyonları engellemek olacaktır. Dünya para hareketinin dikkatle izlenişi, gerek uluslararası platformda gerekse ülke içinde siyasi ve toplumsal oluşumları çok önceden görerek karşı önlemler alınmasını sağlayabilmenin en etkin çözüm yoludur. (..) Ergenekon, kaçınılmaz bir biçimde çağın ve koşulların gereği olarak ekonomi alanında çok etkin faaliyetler uygulamaya koymak ve para akışını kontrol altına almak zorunluluğu ile karşı karşıyadır." Bu satırları aldığım rapor 24 sayfa. "Ergenekon: Analiz- Yeniden yapılanma, yönetim ve geliştirme projesi" başlığını taşıyor. Üzerine, "İstanbul / 29 Ekim 1999" tarihi düşülmüş. Raporu yazanın adı sonunda yer alıyor. Raporun müellifi, çalışmasıyla hedeflediğini, "Bu çalışmanın amacı, (..) Ergenekon'un reorganizasyonuna katkıda bulunabilmektedir" cümlesiyle açıklamakta... Yeniden organize edilmesini istediği Ergenekon örgütünün yapmasını arzuladığı bir görevi, "Yurtdışından kaynak aktarımı" başlığı altında şöyle özetlemiş rapor yazarı: "Türkiye'den pek çok kişi yurtdışına kaynak aktarmaktadır ve bunun önüne geçebilmek mümkün değildir. Ancak, çeşitli ülkelerde bankalara sızdırılacak bilgisayar hırsızları, tespit edilen bu kaynaklar ile Türkiye'den kaynak aktarımı yapan kuruluşların likit aktarımlarını mevcut güçlü bir şirket üzerinden yeniden Türkiye'ye aktarabilir." Neymiş? Yurtdışına kaçmış kaynaklarla ilgili çalışmalar yapılmalı ve bu yolda bilgisayar korsanlarından (müellif 'hırsızları' demeyi tercih ediyor) yararlanmalıymış... Cüneyt Ülsever'in "Şimdi bir hayal kurun" diyerek anlattığı iş yani... Faruk Mercan'ın katıldığı güvenlik toplantısında konuşulanları aktarırken "Yapıldı" dediği amaçla... Rapor yazarı, hayalin ve yapıldığı bildirilenin ötesine de geçip bir ileri görev daha öngörüyor. Okuyalım: "Çeşitli ülkelerdeki bankalara sızdırılacak bilgisayar hırsızlarından yararlanılarak likit kaynak aktarımı yoluna gidilmelidir. Bu türden kaynak aktarımları 48 saatte tamamlanmalıdır." MASAK-FBI ortak çalışması sonucu elde edilen bilgilerle yurtdışına kaçtığı tespit edilen paraların, banka hesaplarına giren bilgisayar hırsızlarınca Türkiye'deki güçlü bir şirket üzerinden geri getirilmesi operasyonu da tamamlandı mı acaba? Ne dersiniz?
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |