“İ
srail doğdu, insanlık öldü
” demişti Hollywood’un parlak yıldızlarından ünlü Methodist oyuncu
.
Hakikati söylemiş ve de çok iyi özetlemişti.
Terör devleti İsrail İlk Mabedimizi kapatıyor… Mazlum kadınlarımıza, masum çocuklarımıza saldırıyor…
Sadece Filistinlilerin değil bütün
Müslümanların izzetiyle ve haysiyetiyle oynuyor
…
Müslümanlar bir şey yapamıyor. Seyrediyor…
Dünya bir şey yapamıyor. Seyrediyor…
Bugün bütün Türkiye olarak
50 YIL SONRA İLK KEZ SECDEYE
Mescid-i Aksa saldırıya uğruyor her gün her gece!
50 yıl sonra ilk kez secdeye duramadı Aksa!
Önce ezan susturuldu, ardından Mescid-i Aksa’ya saldırılar yapıldı art arda gece gündüz demeden, çocuk kadın ayırt etmeden…
Köpeklerle saldırdı İsrail’in aşağılık askerleri körpe çocuklara, köpeklerle!
İSLÂM DÜNYASI İKİ ASIRDIR KÖLE!
İsrail de fütursuzlaşır, Batılı emperyalistler de barbarlaşır ve her tür vahşete imza atar İslâm dünyasında!
Bunu kolaylıkla yaparlar artık; çünkü
İslâm dünyası diye bir yer yok
. Bunu zihnimize iyi kazımamız gerekiyor önce.
İslâm dünyası iki asırdır köle.
İki asır önce bağımsızlığını yitirdi, Batılıların uydusuna dönüştü.
Sonra paramparça edildi, canlı cenazeye dönüştürüldü: Yaşayan bir ölü artık İslâm dünyası.
İslâm dünyası diye bir yer yok o yüzden: İslâm dünyasını İslâm şekillendirmiyor, sömürgeci emperyalistler şekillendiriyor iki asırdır
: Sınırlarını sömürgeci emperyalistler çiziyor, sorunlarını sömürgeci emperyalistler belirliyor: Sömürgeci emperyalistler
nereye sürüklerlerse oraya sürükleniyor…
İSRAİL’İN CEHENNEM SENARYOSU!
İslâm dünyasının bu perperişan hâlini çok iyi biliyor ve cehennem senaryosu olarak nitelendirilebilecek, bütün bölgeyi tastamam cehenneme çevirecek ürpertici saldırılara hazırlanıyor İsrail.
İran’ın, Mısır’ın, Türkiye’nin ve Suudi Arabistan’ın birbirlerine girmelerine yol açabilecek kadar iğrenç, şeytanca bir cehennem senaryosu bu!
Ortada bir devlet yok: Cinayet şebekesi var.
Tarih boyunca hep böyle yaptılar. Sonuç ne? Cehennem ve sürgün üstüne sürgün!
İsrail, Kudüs üzerinden, münhasıran da Mescid-i Aksa üzerinden bütün İslâm dünyasını provoke ediyor.
Müslümanların dağınıklığını, bir araya gelemeyecek kadar paramparça olduğunu görüyor ve ateşle oynuyor.
Hem
Müslümanların psikolojisini çökertiyor
hem de asıl emellerine ulaşmasını sağlayacak büyük saldırılara hazırlanıyor…
İsrail’in barbar eylemlerini, ürpertici emellerini yalnızca biz boşa çıkarabiliriz
, dün olduğu gibi yarın da.
Az kaldı, diyorum, burada…
DÜNYA BARIŞI, KUDÜS MÜSLÜMANLARIN İDARESİNDE OLDUĞU ZAMAN SAĞLANIR…
Evet Kudüs işgal altında, o yüzden kan da, gözyaşı da, katliam da dinmek bilmiyor…
İyi de,
Kudüs işgal altında da, Mekke, Medine ne durumda peki?
Güvende mi? Pek sayılmaz!
Payitaht İstanbul düştü, aynı yıllarda, aynı zaman diliminde Kudüs de elimizden gitti.
Mekke’nin, Medine’nin güvenliği tehlikeye girdi…
Mekke’yi, Medine’yi ve Kudüs’ü yalnızca bir koruduk
; yaklaşık bin yıla yakın Selçuklu, Eyyûbî ve Osmanlı çocukları olarak biz kol kanat gerdik Mekke’ye, Medine’ye ve Kudüs’e.
Ve dünyaya bu üç kurucu şehirden süt emerek farklı dinlerin mensuplarının sulh ve selamet içinde, hakkaniyet ve adalet nizamı çerçevesinde bir arada yaşayabildikleri tek evrensel medeniyet tecrübesini biz armağan ettik insanlığa.
Şu artık tarihî bir gerçektir:
Kudüs, ne zaman Müslümanların idaresinde olmuşsa, ancak o zaman gün yüzü görebilmiş, sulh içinde yaşayabilmiştir. Kudüs, ne zaman Müslümanların elinden çıkmışsa herkes için cehenneme dönüşüvermiştir.
Bugün de bir asırdır bu hakikatin doğrulanmasına tanıklık ediyor bütün dünya.
Şu tartışılmaz bir gerçek artık: Sadece Filistin’de, Arap dünyasında, hatta İslâm dünyasında değil, bütün
dünyada barış Kudüs yeniden Müslümanların idaresine geçtiği zaman sağlanabilir.
KÜRESEL KUDÜS İNTİFADASINA DOĞRU…
Bu arada
İsrail’i güçlü protesto Türkiye’nin elini güçlendirir
. İslâm dünyasının da yeni bir şuurla ayağa kalkmasına imkân tanır.
Öyle anlaşılıyor ki, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi büyük bir hüzne gömülen İslâm dünyasını, Kudüs’ün yanan çilekeş yüreği birleştirecek, ümmet şuurunu Kudüs’ün yangın yerine dönen yüreği yeşertecek…
O yüzden bütün İslâm dünyası, bütün coğrafyalardaki Müslümanlar
kapsamlı bir uluslararası Kudüs zirvesi
düzenlemeli. Derhal. Ve ortak ses vermeli, İsrail’in planlarını boşa çıkarmalı.
İslâm dünyası perişan olsa da, zor durumda olsa da, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da yaşananlar çok büyük bir infial oluşturmaya yetti.
Enerji birikti ve bu enerji patlayacak…
O yüzden sadece Kudüs’te, sadece Filistin’de değil
bütün dünyada bir Kudüs intifadası başlamalı
.
Kitleler sokaklara dökülmeli… İsrail’i, İsrail’in kölesi gibi hareket eden yöneticileri protesto etmeli.
KUDÜS ÖZGÜRLEŞMEDEN “ÖZGÜRÜM” DEME!
Mesele şu: Mekke iddiamız, Medine davamız, Kudüs bitmeyen duamız, İstanbul son durağımız, son sığınağımız, koruyucu kalkanımız.
İstanbul düşünce, tarihin akışı değişti, İslâm medeniyeti tarih yapan bir aktör olarak tarihten çekildi fiilen.
İstanbul düşünce, Kudüs de düştü.
İstanbul Kudüs’ündür; Kudüs İstanbul’un.
Şam ve Bosna, Üsküp ve Kudüs emanettir bize.
Emanetine sahip çık Ey Türkiye!
Ve unutma:
Mekke düşer, Medine düşer, İstanbul düşer…
Biz düşeriz… İşte o zaman bütün umutlar suya düşer!
Kudüs özgürleşmeden “özgürüm, deme, boşuna.
Kudüs onurumuzdur, diyoruz. Elbette öyle.
Öyleyse onurunu çiğnetme!