Türkiye’nin en temel sorunu sığlıktır, çapsızlıktır. Bütün kesimlerin özellikle de entelektüel çevrelerinde gözlenen ürpertici bir sorun bu.
Bir ülkenin entelektüelleri sıklıkla, çapsızlıkla malulse, o ülkenin geleceği karanlıktır. Bu, bu kadar açıktır.
Sığlık ve çapsızlıkla malul kişiler, ezberlerle ve saplantılarla nefes alıp verirler, en çok hakikatten korkarlar. Çünkü hakikat ortaya çıkınca, kurulan sahte düzenler, sahte kültürel ve entelektüel iktidarlar çatırdar ve zamanla tarihin çöp sepetini boylar...
en temel nedeni,
açı yokluğudur, açısızlıktır.
Açı ne kadar geniş, bakış açıları ne kadar kuşatıcı olursa, sığlığın ve çapsızlığın ömrü de o kadar kısa, gelip geçici olur.
Bu ülkede
istisnasız bütün kesimlerde gözlenen sığlığın ve çapsızlığın
bir başka nedeni de, bu ülkenin okuyan-yazan, düşünen, kültür üreten, sanat yapan insanlarının
bu toplumun ruh kökleriyle, derinlikli anlam haritalarıyla ve medeniyet birikimiyle ilişkilerinin neredeyse sıfırlanmış olmasıdır.
Sığlığı ve çapsızlığı aşmanın yolu,
sâbiteleri koruyarak, bu toplumun ruh kökleriyle irtibat kurmanın ufuk ve zihin açıcı yöntemlerini bularak bütün dünyalara açılabilecek bir özgüvene ve tevazuya sahip olmaktan, kısacası,
pergelin sabit ayağını buraya, bizim dünyamıza basarak başka kültürlere açılabilmekten geçer...
BELEDİYELERİN KİTAP FUARLARI,
BELEDİYELERE ÇAĞ ATLAYACAK...
Kitaplara sığınmak, bunun en emin yoludur.
Son yıllarda Anadolu çapında belli başlı belediyeler büyük kitap fuarları düzenliyorlar...
İstanbul’da
geçtiğimiz haftalarda böyle güzel bir fuar düzenledi. İstanbul’da kültür faaliyetlerine en çok değer veren belediyeler arasında yer alan Sultanbeyli kitap fuarına insanımız yoğun ilgi gösterdi.
Sultanbeyli Belediye Başkanı, Hüseyin Keskin
Bey fuara aktif olarak katıldı, yazarlarla ve fuara “hücum eden” vatandaşlarla yakından ilgilendi.
Yine geçtiğimiz haftalarda
muazzam bir kitap fuarı düzenlendi. Bu fuarla ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşmıştım.
Bu hafta da Tokat’ta güzel bir kitap fuarı düzenleniyor...
Tokat’a
Turhal Belediye Başkanı, idealist ve halka değen güzel insan Yılmaz Bekler
’in konferans daveti üzerine
Yenişafak’tan Tahsin Yerli
kardeşimle birlikte gittik.
Turhal’da güzel insanlar tanıdım. Hepsine güzel evsahiplikleri için teşekkür ediyorum.
Turhal’dan Tokat’a, kitap fuarına geçtik...
Tokat Tokat olalı böyle bir kitap fuarını ilk defa görüyor...
Fuarı düzenleyen derviş insan, bizi Sivas Havalanına bizzat bırakan güzel insan
kardeşime
yüreğiyle böyle güzel bir fuarı gerçekleştirdiği için
yürekten teşekkür etmek istiyorum.
KİTAP YAYINCILIĞINDA ATILIM VAR...
Fuarlardan topladığım güzel kitaplar var. Hazır TÜYAP açılmışken bugün ve yarınki yazıda size ufuk ve zihin açacak, sığlığı ve çapsızlığı aşmamızı sağlayacak güzel kitaplardan bazılarını tavsiye etmek istiyorum.
Bugün Alfa yayınlarından aldığım bazı kitapları sizlerle paylaşacağım; yarın birinci sınıf kitaplar yayımlayan
Dergâh, İnsan, Külliyat, Açılımkitap, Metis, Ayrıntı, İletişim, İş Bankası, Yapı Kredi, Çizgi, Koç Üniversitesi, Küre, İşaret, Beyan, Kitabevi
yayınlarının güzel kitaplarından söz edeceğim.
,
yayıncılıkta bir kaç yıl içinde
kelimenin tam anlamıyla “
” yaptı: Üç bini aşkın kitap bastı. Artık bir
var elimizin altında.
ALFA YAYINLARI’NIN “DEVRİM”İ...
Alfa’nın en önemli yayınlarının başında cins ve bilge düşünür, semiyolojinin ve dil felsefesinin kurucu isimlerinden
’nun editörlüğünü yaptığı
kitapları var.
4 cilt var benim elimde, sanırım 5 cilt bu kitaplar.
Eco’nun Ortaçağ kitapları, entellektüel çapın ve tarihyazımının zirvesi
: Ortaçağ’la ilgili bütün ezberlerimizi yerle bir ediyor. Ortaçağ’da İslâm medeniyetinin ve düşüncesinin oynadığı kurucu ve öncü rolü de teslim eden nefis metinler içeriyor.
Alfa’nın bir diğer
çalışması, Türk edebiyatının, tarihinin ve düşüncesinin kurucu isimlerinden
öncü, temel koyucu üç kitabı Köprülü’nün.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluşu
, Batı’da özellikle Gibbon’ın yerleştirdiği ezberleri çürüten kurucu bir metin.
Batı’daki en tarafsız ve özgün İslâm medeniyeti araştırmalarından
Barthold’un İslâm Medeniyeti Tarihi
ve Köprülü’nün bu kitaba yazdığı muhteşem yorumlar zihin açıcı.
Alfa,
’nin 3 ciltlik
Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi
başlıklı, alanın en önemli klasiklerinden biri olan
,
başlıklı kitabıyla birlikte yayımladı.
Eliade, çaptır ve henüz aşılamamıştır.
Alfa, bugüne kadar Türkiye’de yayımlanmamış muazzam bir dünya sanat tarihi kitabına da imza attı:
Hugh Honour ve John Fleming
’in bin sayfayı bulan
kitabı,
bütün medeniyetlerin sanat tasavvurlarını ve dünyalarını Batı-merkezci saplantılı yaklaşımları yıkarak nefis görsel malzemeler eşliğinde önümüze seriyor ve bize hem zihinsel hem de estetik bir şölen yaşatıyor.
Mimarlık klasiği
Vitruvius’un Mimarlık Üzerine
başlıklı kitabını da özenle basmış Alfa.
Alfa’nın aldığım kitaplar bitmedi aslında ama yerim bitti.
Şu kadarını söyleyeyim: Önemli, kurucu düşünürlerin felsefe, sanat felsefesi, tarih metinlerini de yayımlıyor Alfa.
Alfa’dan güzel kitaplar geldikçe daha ayrıntılı olarak bu kitaplarda birlikte zihin açıcı yolculuklar yaparız.
Alfa’ya bir önerim olacak: Çeviriler, güzel. Ama bazı çevirilerde “
uydurukça” kelimeler, yapılan yayıncılığı gölgeliyor... Editoryal kontrol şart.
Alfa, madem kütüphanemizi kuruyor, medeniyetimizin derinlikli dilini de özenle korumalı, yaşatmalı, yeni ufuklara taşımalı
, diyorum.
Alfa’nın bu muazzam atılımının gerisindeki gizli kahramanları,
Faruk Bayrak, Vedat Bayrak ve Mustafa Küpüşoğlu’nu kutluyorum.
Yaşadığımız sığlığı ve çapsızlığı aşacağımız günlere dair umudumu artırıyor gerek Alfa’nın gerekse diğer nitelikli yayıncılık yapan yukarıda bazılarını zikrettiğim yayınevlerimizin yayınları...