Şunu hiç bir zaman unutmamak gerekiyor: Batı, umutlar üzerinden değil korkular üzerinden varlığını ve hegemonyasını sürdürüyor.
Sürekli olarak bir kötü, canavar, öteki icat ederek hem kendini yeniden icat ediyor hem sorunlarını örtüyor hem de haksız hegemonyasını meşrûlaştırmaya çalışıyor...
Batılılar, üç asırdır dünya üzerinde tam, mutlak bir hükümranlık kurdular. Başkalarına, başka medeniyetlere hayat hakkı tanımıyorlar.
O yüzden kendilerine meydan okuyacak bir aktör, bir güç, bir medeniyet bırakmadılar.
Kendilerine meydan okuyan ya da en hafif ifadeyle yanlışlıklarını yüzlerine vuran güçlere, ülkelere veya liderlere dünyayı dar etmekte en küçük tereddüt bile göstermiyorlar.
Canavar ilan ediyorlar bu tür ülkeleri veya liderleri ellerindeki bütün imkânları ve güçleri kullanarak...
Putin’in Rusya’nın başına geldiğinde nasıl şeytanlaştırıldığını, canavarlaştırıldığını çok iyi hatırlıyorum.
Adeta tek bir merkezden düğmeye basılmışçasına kendileri için tehdit oluşturan, Batılıların haksız hegemonyasını sıratlarına vuran ya da haykıran veya sömürülerine, sömürü düzenlerine, kapitalist barbarlığa karşı çıkan liderlere karşı topyekûn bir canavarlaştırma, şeytanlaştırma operasyonu başlatıyorlar medyalar üzerinden...
Bunun en ürpertici örneklerinden biri Şavez’di.
Daha ürpertici iki örneği ise Saddam ve Kaddafî idi.
Özellikle Saddam Hüseyin’in şeytanlaştırılma hikâyesi çok iğrençti. Önce nükleer silah üretiyor yalanını uydurdular, bütün dünyayı inandırdılar ve uyuttular, sonra da Saddam Hüseyin’e karşı, Irak’a karşı çok rahat operasyon yaptılar.
Irak’ı yerle bir ettiler.
Üstelik Saddam Batılıların adamıydı. İşlerini bitirinceye kadar kullandılar, sonra da Saddam’ı bitirdiler. Barbarca yöntemlerle üstelik de.
Şimdi Putin’e, Şavez’e ve Saddam’a yaptıkları canavarlaştırma, şeytanlaştırma, kötüleştirme, diktatör icat etme operasyonunu Erdoğan’a yapıyorlar bir kaç yıldır...
Ama Batılıların unuttukları bir şey var: Erdoğan, Saddam değil; Türkiye de Irak değil.
Erdoğan’dan Saddam icat etme algı operasyonu ellerinde patlayacak. Erdoğan’ı Almanya başta olmak üzere belli başlı Avrupa ülkerinde şeytanlaştırmaya kalkışan Batılılara karşı çok güçlü bir karşı atak geliştirilmelidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynen şunları söyledi Perşembe günü:
“Türkiye asırlık bir hesaplaşmayla karşı karşıya. Tüm araçlarıyla üzerimize gelecekler. Biz sağlam duracağız. Kimi Avrupa ülkelerinin önceden gizli saklı şekilde sakladıkları teröristlere artık alenen sahip çıkmaları aynı hedefe yöneliktir. Güney sınırımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun amacının DEAŞ’la mücadele olduğunu kim iddia edebilir? Var mı böyle bir şey? Yalan. Kimse bizi aldatmasın.”
Erdoğan’ın bu sözleri, tarihe kayıt düşen önemli sözlerdir. Bu arada, bu tür sözleri ve fikirleri buradan yollardır dillendirdiğimizi bu sütunun düzenli takipçisi okuyucularım çok iyi hatırlayacaklardır.
Erdoğan’ın bu çıkışı orta ve uzun vadede Türkiye’nin neden mazlumların umut ışığı olduğunu çok iyi gösteriyor.
Daha önce de söylediğim gibi, Erdoğan’ın bu sözleri, verdiği tam bağımsızlık mücadelesiyle, istiklal ve istikbal mücadelesiyle Türkiye’nin dünyanın ruhu, mazlumların umudu ve sömürgeci emperyalistlerin kâbusu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Tekrar ediyorum... Erdoğan, Saddam değil; Türkiye de Irak değil.
Batılılar bunu aslâ unutmasınlar.
Aksine Erdoğan’ın çıkışı, Batılıların iğrenç algı operasyonlarıyla canavarlaştırdıkları mazlum dünyanın liderleri ve halkları için de bir nefes borusu olacak, çıkış yolu sunacak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.