Batılılar, diğer dinleri dönüştürdüler ama İslâm’ı dönüştüremediler.O yüzdenicat ettikleri sömürge aydını tiplerle İslâm’ı içerden dönüştürme projesinidevreye girdirdiler.Hedef: Peygamber'siz İslâm projesi!Bu sömürge aydını tipler, 1400 yıllık devâsâ ilim, irfan ve hikmet birikimini “uydurulmuş din” diye yaftalıyor, oryantalistlerin fikirlerine dayalı olarak icat ettikleri din anlayışlarını da “indirilmiş din” diye satıyorlar!Saçmalığın dikalası ve sığlığın dibi bu!Ürkütücü olan,oryantalistlerin
Batılılar, diğer dinleri dönüştürdüler ama İslâm’ı dönüştüremediler.
O yüzden
icat ettikleri sömürge aydını tiplerle İslâm’ı içerden dönüştürme projesini
devreye girdirdiler.
Hedef: Peygamber'siz İslâm projesi!
Bu sömürge aydını tipler, 1400 yıllık devâsâ ilim, irfan ve hikmet birikimini “
” diye yaftalıyor, oryantalistlerin fikirlerine dayalı olarak icat ettikleri din anlayışlarını da “
” diye satıyorlar!
Saçmalığın dikalası ve sığlığın dibi bu!
Ürkütücü olan,
oryantalistlerin taşeronluğunu yapan sömürge aydını tiplerin sığ fikirlerinin alıcılarının olması!
BATI UYGARLIĞI: TANRI’YA, HAKİKATE, TABİATA VE İNSANLIĞA SALDIRI
Önce şunu bileceksiniz: Batı uygarlığı, Tanrı’ya, hakikate ve tabiata saldırıdır. Bu nedenle, bütün insanlığa saldırıya dönüştü kaçınılmaz olarak…
O yüzden bütün dünya fiilen sömürgeleştirildi, bütün medeniyetlerin ya kökü kökü kazındı ya da fosilleştirildi ve tarih dışına itildi…
Gelinen
, Tanrı fikri de, hakikat fikri de yok edildi…
Sonuçta, dünya, bir
yandan izâfîleşme ve nihilizm çukuruna
sürüklenirken, öte yandan da Batılılar dünyaya orman kanunlarıyla çeki düzen vermek, bu
felsefî tıkanmayı güç gösterisiyle örtmek
, Batı uygarlığının felsefî olarak ölümünü örtbas etmek için “
”, “
” icat etmek için yoğun çaba sarfediyorlar…
ÖNCE FİÎLÎ İŞGAL… ŞİMDİ DE
Bütün bu saldırılardan en büyüğü İslâm dünyasına yapılan saldırılar… Bu saldırlar iki şekilde sürdürülüyor hâlâ:
Birincisi, dün
İslâm coğrafyasını işgal etmişler, İslâm medeniyetini tarihten silmişlerdi.
İkincisi de, bugün, işgal
olarak sürüyor… Özellikle de,
aydınların, okumuş-yazmışların zihinleri işgal altında…
Batı’dan gelen çok yönlü saldırı sonrasında
gökkubbemiz çöktü; İslâm medeniyeti tarihten çekildi: Müslümanca duyma ve düşünme melekelerimizi de, Müslümanca yaşama zeminlerimizi de yitirdik
… Batı uygarlığından gelen bu çifte saldırı (hem fiîlî işgal hem de zihnî işgal) bizi, çürütücü, ürpertici bir aşağılık kompleksinin eşiğine sürüklüyor; özellikle de, İslâm dünyasının zihnî sömürge yaşayan entelijansiyasını.
İKİ TÜR SÖMÜRGE AYDINI TİPİ
Sonuçta iki tür sömürge aydını türedi İslâm dünyasında, münhasıran da Türkiye’de.
Birincisi, metamorfoz yiyen, kendini de, Batı’yı da tanıma melekelerini yitiren, kendinden nefret eden, Batı’ya platonik aşk ilan eden, celladına âşık tasmalı çekirge tipi:
bu.
İkincisi de, yine kendini de, Batı’yı da tanımaktan âciz,
görünüşte yerli ama gerçekte kendi sorunlarına bile Batılı perspektiflerle bakan
, yaşadığımız ontolojik yok oluş sorununda bile, çıkış yollarını Batılı yaklaşımlarda arayan sözümona yerli entelijansiya tipi.
Bu sözümona yerli entelijansiya tipi,
oryantalistlerin projelerini ve çözüm önerilerini
, bizim karşı karşıya kaldığımız temel sorunlarımızı hâl yoluna koymamızda
yegâne çıkış yolu olarak sunabiliyor
bu ülkede!
İnanılır gibi değil ama gerçek bu.
Meselâ bizim İmam-ı Azam, Gazâlî, Râzîler, Cürcânîler, Rabbânîlerin onca çileyle ortaya koydukları 1400 yıllık devâsâ İslâm ilim, irfan ve hikmet birikimimizi “uydurulmuş din” olarak yaftalıyor ve Batı düşüncesinde hem hiç bir karşılığı, yeri ve değeri olmayan hem de açıkça İslâm’ı fosilleştirmek ve içerden çökertmek için proje olarak icat edilen oryantalistlerin üçüncü sınıf İslâm kavrayışlarını ve yorumlarını “
din” diye satabiliyorlar. Daha da vahimi de, bunların alıcıları var!
ZİHNİ ÇAĞDAŞ HURAFELER ÇÖPLÜĞÜNE DÖNENLER BİZE
Önceki yazımda da söyledim:
Bizim kaynaklarımızda sorun yok; sorun bizde, bizim kafamızda
; bizim kaynaklarımızla ve dünyayla ilişkilerimizde sorun var: Kafamız çok karışık:
Çağdaş hurafeler çöplüğüne
dönüşmüş durumda kafamız. Ama bunun farkında bile değiliz hâlâ!
O yüzden,
kim ki, İslâm’ın kaynakları sorunlu, bu kaynakların sorgulanması gerekir, diyorsa, bilin ki, o kişinin kafası sorunlu ve aslında kendinden sözediyor
, demektir; bu kişinin sorgulanması gerekir.
Sözün özü: Zihni çağdaş hurafeler çöplüğüne dönenler, bize, önümüzü, zihnimizi ve ufkumuzu açacak bir şey söyleyemezler!
“Akıl, akıl” diyerek, “aklınızı kullanın” diyerek önüne gelene saldıran ama başkalarının, oryantalistlerin akıllarıyla hareket eden bu kişilerin ne denli sığ oldukları, oryantalistlerin gönüllü acentalığını yaptıkları
anlaşılacak ama bu süreçte çok berbat bir tahribat yapıyorlar…
Allah akıl, fikir ihsan etsin diyorum, sadece.
#İslamiyet
#Peygamber
#Oryantalizm