Sağlıklı beslenmeye dönüşün hikmeti ne ola ki!

04:008/11/2017, Çarşamba
G: 18/09/2019, Çarşamba
Yaşar Süngü

Gelişmiş zengin ülkelerde mayalı besinlere dönüş başlamış. Sebebi de mayalı gıdalarınprobiyotikbakteriler veprebiyotikbesin açısından zengin olması.Tarhana çorbası, ev yapımı turşu ve ev yapımı yoğurttüketenlerin güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olduğu ve bu yüzden de daha az hastalandıkları ortaya çıkmış.Biz bunu biliyorduk amabilim yobazlarınınmahalle baskıları nedeniyle sesimiz cılız çıkıyordu.Sağlıklı beslenmek için zengin olmaya gerek yok, hele de bu mutfak kültürümüz ve sebze zenginliğimiz

Gelişmiş zengin ülkelerde mayalı besinlere dönüş başlamış. Sebebi de mayalı gıdaların
probiyotik
bakteriler ve
prebiyotik
besin açısından zengin olması.
Tarhana çorbası, ev yapımı turşu ve ev yapımı yoğurt
tüketenlerin güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olduğu ve bu yüzden de daha az hastalandıkları ortaya çıkmış.
Biz bunu biliyorduk ama
bilim yobazlarının
mahalle baskıları nedeniyle sesimiz cılız çıkıyordu.

Sağlıklı beslenmek için zengin olmaya gerek yok, hele de bu mutfak kültürümüz ve sebze zenginliğimiz varken.

Peki, ne değişti de eski mutfak kıymete bindi?


Sağlıksız besinlerden birileri yeteri kadar zengin oldu!

Şimdi internet sayesinde bilgiye ulaşmak kolaylaştı ve yalanları sürdürmek zorlaştı.

Bir de olayın şu boyutu var;

Sadece bizde değil, küreselleşen dünyada küçük çiftçilik bitti.

Köylü,
sütü peyniri yoğurdu hatta ekmeği
köyleri her gün dolaşan seyyar araba marketlerinden alıyor.
Evlerindeki buzdolaplarında
poşette satılan tavuklar
var ama bahçede bir tane tavuk yok.

Çoğu son birkaç yıl içinde değeri artan tarlasını satıp toptan ödeme ile emekli olmuş.

Kalan parayla oğluna şehirden bir ev almış.

Köyde kadınlar erkekler
televizyon bağımlısı
olmuş.
Traktör hala var ama
komşu ziyaretleri ve düğün derneklere
gitmek için.
Dün sermaye sahipleri,
yalan ‘bilimsel’
haberlerle zengin ediliyordu.
Bugün gerçek haberlerle zengin edilme dönemi başladı.

Neden?

Çünkü yumurtayı, sütü, tereyağını üreten artık küçük çiftçiler değil,
şehirli
büyük sermaye
.
  • Her mahalleye bir meslek lisesi
  • Bundan sonra
    isteyen
    lise öğrencisi (
    Anne ve baba
    ) sınava girip nitelikli denilen marka olmuş okullara girmek için yarışacak.
  • “Bana lise mezunu olmak yetiyor, evime yakın olsun yeter” diyenler de rekabet yarışına girmeden okulunu seçecek.
  • Eğitimde mahalle okuluna dönüş kararı bugüne kadar alınan en isabetli karar.
  • Kararın eksik görülen yanları da eğitim camiasında (
    veliler-öğrenciler-eğitim uzmanları
    ) yapılacak istişare ile düzeltilirse bu alanda önemli bir engeli geçeceğiz.
  • Başarısızlığının nedenleri öğrencilere göre şöyle sıralanıyor;
    Uygulamadan uzak dersler, ağır müfredat, yetenekleri göz ardı eden eğitim sistemi.
  • Öğrenciler ne istediklerini biliyor ama biz onlara istediklerini verebilirsek hem okullara hem de öğrencilere kalite gelecek.
  • Bu liseleri sanayi şehirlerinde
    geleceğin mesleklerine yönelik eğitim veren okullara
    dönüştürebilirsek ekonomik sahada kaybettiğimiz zamanı telafi edebiliriz.
İki güzel haber
1- Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) düzenlediği Türkiye Tasarım Haftası, bugün başlıyor. Amaç, ihracatta “Made in Turkey” (
Türkiye’de Üretilmiştir
) yazan ürünlerden “Designed in Turkey”’e (
Türkiye’de Tasarlanmıştır
) ürünlere geçmek.
2- Sanayi kenti Kocaeli’nden Çin’li
alibaba.com’a
rakip çıktı.
Globalpiyasa.com
2017 yaz ortasından beri Kocaeli Sanayi Odası ve OSTİM Organize Sanayi Bölgesinin dış ticaret projelerini yürütüyor. Şimdilik bir milyona yakın endüstriyel ürünü var.
  • Yüksekte yer tutanlar…
  • P
    rens el Velid Bin Tallal
    , 18 milyar dolarlık kişisel serveti ile dünyanın en zengin 45’inci ismi. Eşi ve kızları ile birlikte geldiği Bodrum’da bir haftada 2,5 milyon lira harcamıştı.
  • Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın yeğeni. 62 yaşında. Yatırım yaptığı şirketler arasında
    Twitter, Citigroup, Four Seasons Hotels
    bulunuyor.
  • Dünyanın en zengin adamlarının ve prenslerin şimdi hapishaneye çevrilen 5 yıldızlı
    Ritz Carlton
    otelinin locasında tutuklu olarak yatmaları
    Şeyh Edebali’nin
    Osman Gazi’ye vasiyetini hatırlattı; Ey oğul! Unutma ki;
    Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir
    !
Zeytinyağını ne yiyoruz ne yediriyoruz

2000-2016 döneminde zeytin ağacı sayısını yüzde 78 artırarak 97,8 milyondan 173,8 milyona çıkaran Türkiye kendisine dünya ikinciliği hedefi koymuştu.

Zeytin üretimi yeni ağaçların meyve vermeye başlamasıyla bu yıl ilk kez 2 milyon tonu aşacak.

Zeytin alanlarında 5., zeytin üretiminde 4., zeytinyağı üretiminde 6. sıradayız.

Zeytinyağı ihracatından İspanya 3, İtalya 1,6 milyar dolar kazanırken zeytinin anavatanı olan Türkiye’nin kazancı 190 milyon dolar.

Zeytinyağı iç tüketimde de çok az.

Yunanistan’ın 13,3, İspanya’nın 10,5, İtalya’nın 9,7, Tunus ve Lübnan’ın 8 litre kişi başına tüketimi varken, bizim tüketimimiz 1,2 litre.

#Düşünce
#Eğitim
#Suudi Arabistan