Geçen hafta Türkiye Futbol Federasyonu’nun, yeni sezon öncesi 2 ve 3’üncü Lig kulüplerinin altyapı takımlarını Gelişim Ligleri’nden çıkarma kararı ne yazık ki yazılı, görsel ve sosyal medyada Türkiye Futbol DirektörüFatih Terim’iniki damadı ve iki korumasıyla İzmir’in Çeşme İlçesinde karıştığı kavga kadar yer almadıOysaTFF’ninaldığı karar önemliydi.TFF’nin altyapıda faaliyet gösteren antrenör, futbolcu ve aileleri ile yöneticilerin tepki gösterdiği kararı şu:“2’nci Lig ve 3’üncü Lig kulüpleri illerindeki
Geçen hafta Türkiye Futbol Federasyonu’nun, yeni sezon öncesi 2 ve 3’üncü Lig kulüplerinin altyapı takımlarını Gelişim Ligleri’nden çıkarma kararı ne yazık ki yazılı, görsel ve sosyal medyada Türkiye Futbol Direktörü
Fatih Terim’in
iki damadı ve iki korumasıyla İzmir’in Çeşme İlçesinde karıştığı kavga kadar yer almadı
Oysa
TFF’nin
aldığı karar önemliydi.
TFF’nin altyapıda faaliyet gösteren antrenör, futbolcu ve aileleri ile yöneticilerin tepki gösterdiği kararı şu:
“2’nci Lig ve 3’üncü Lig kulüpleri illerindeki yerel organizasyonlara katılırlar”.
Karar ne anlama geliyor?
Bugün 2 lig ve 3 liglerde profesyonel takım sayısı 90.
Hepsinin 5 ayrı yaş grubu var ve en az her grup 25 gençten oluşuyor.
Buralarda futbolcu olmak isteyen yetenekli
en az 11-12 bin genç gelişim liglerinde
kendini gösteremeyecek belki de spordan uzaklaşacak.
Yani fırsat eşitliği ilkesi zedelenecek.
***
Peki Avrupa’da bu iş nasıl oluyor?
Avrupa’da yetenekli gençleri bulmak için küçük büyük, yerel, ulusal bütün kurumlar çalışıyor.
Örneğin
Almanya
yetenek avcılığının en iyi uygulandığı ülkelerden biri.
Onların mahallelerden bulup yetiştirdiği
gurbetçi futbolcuları
biz milli takıma almaya çalışıyoruz.
***
Konuyla ilgili geçmişte süper ligde yer alan önemli bir takımımızın altyapı koordinatöründen bir mektup geldi.
Bu konunun ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu düşündüğüm ve kararın uzmanlar tarafından yeteri kadar tartışılmasının faydalı olacağına inandığım için aynen yayınlamak istiyorum.
İşte o mektup;
“Türkiye Futbol Federasyonu
2017-2018
sezonunda 2. ve 3. Lig kulüplerini
Gençlik Gelişim Ligi
programına almamıştır.
Alınan vahim karar bu ligde mücadele etmeye hazırlanan kulüpleri, sporcuları ve velileri derinden üzmüştür.
Açıklanan statüye göre
2. ve 3. Lig kulüpleri
bulundukları illerdeki amatör takımlarla mücadele etmeye mecbur bırakılmıştır.
Yerel liglerdeki semt takımlarının imkanları kadro kaliteleri profesyonel takımlarla boy ölçüşecek düzeyde değildir.
Oynanan maç sayısı azalacak ve müsabakalarda alınacak farklı skorlar amatör kulüplerin profesyonel takımlara bakış açısını negatif yönde etkileyecektir.
Ayrıca tüm yaş kategorilerinde başarıyla mücadele edip Türkiye şampiyonlarına giden amatör takımların da önü kesilecek
şevkleri
kırılacaktır
.
2. ve 3. Liglerde mücadele eden kulüplerin A takımları için en büyük oyuncu kaynağı olan altyapıları zayıflayacak ve
sürekli dış transfere bağımlı hale geleceklerdir.
Özellikle A takıma en yakın yaş grupları olan
U-17 ve U-19
liglerindeki sporcuları motive etmek güçleşecektir.
Tesisi olmayan Süper Lig ve 1. Lig kulüplerine değer üstüne değer katıldığı gibi daha iyi imkanlara sahip projeleri olan ve yeniden yapılanmak isteyen 2.ve 3. Lig kulüplerinin altyapılarına kilit vurulacaktır.
Türk futbolu yalnızca
Süper Lig ve PTT 1. Ligden
ibaret değildir.
Avrupa’da altyapı eğitimine ve gelişimine milyonlarca dolar bütçe ayrılmaktadır.
Türkiye Futbol Federasyonu burada yatırımı doğru yapmadığı gibi yanlış kullanımına da sessiz kalmaktadır.
Alınan bu anlamsız kararın bedelini ne yazık ki ülkemizin çocukları ödemektedir.
Federasyonumuz gerçekten altyapıya önem veriyorsa tüm profesyonel kulüplerin A takımlarında en az bir tane altyapılarından yetişen oyuncuyu ilk 11 de oynatma zorunluluğu getirsin ki bizde samimiyetlerine inanalım.
Bu karara tepki koymayan tüm taban birlikleri, ulusal televizyon kanalları, gazeteler, spor yazarları, futbol yorumcuları,
Süper Lig ve TFF 1. Lig kulüpleri, Gençlik ve Spor Bakanlığı
da vebal altında kalacaklardır.”
***
Altyapıya Süper Lig ve TFF 1’inci Lig’deki pek çok kulüpten daha fazla önem veren birçok kulüp var.
Ve bu kararı alanların şu üç soruya cevap vermesini istiyorlar;
Bir-
Yerel ligde oyuncularımızı nasıl motive edeceğiz?
İki-
Sadece şehrimizde yarışarak kendimizi nasıl geliştireceğiz?
Üç-
Yeni uygulama profesyonel kulüplerle yerel liglerdeki amatör kulüpler arasında haksız rekabete yol açmayacak mı?
Çözüm önerileri de şöyle;
Yetenekli oyuncular, kaliteli antrenörler, sağlıklı tesislere sahip olan profesyonel kulüpler lig farklılığı gözetmeksizin
Gelişim Ligleri’nde
oynayabilmeli.
Yani sözün özü; Herkesin doğal hakkı olan
fırsat eşitliği
istiyorlar.
#Gençlik ve Spor Bakanlığı
#TFF
