ABD insansız hava araçları “drone”leri Afganistan, Pakistan ve Yemen’desivil, teröristayrımına bakmadan kullanmak yerine kendi ülkesindekonserlerdegüvenliği sağlamakta kullansaydı belki deLas Vegas’takio katliam yaşanmazdı.Evet, görünen o ki, ülkeler arasındakisavaşlar yakın gelecekte şehirlerde yaşanacak.Ve devletler sivil vatandaşlarının arasına gizlenen teröristleri etkisiz hale getirmek için geliştirilmiş ve çok daha küçültülmüşinsansız hava araçlarınıkullanacak.Dronelergeleceğin şehir savaşlarının
ABD insansız hava araçları “
”leri Afganistan, Pakistan ve Yemen’de
ayrımına bakmadan kullanmak yerine kendi ülkesinde
güvenliği sağlamakta kullansaydı belki de
o katliam yaşanmazdı.
Evet, görünen o ki, ülkeler arasındaki
savaşlar yakın gelecekte şehirlerde yaşanacak.
Ve devletler sivil vatandaşlarının arasına gizlenen teröristleri etkisiz hale getirmek için geliştirilmiş ve çok daha küçültülmüş
kullanacak.
geleceğin şehir savaşlarının en önemli
savunma veya saldırı silahı
olacak.
Yakın gelecekte belki
böcek kadar küçültülmüş droneleri
göreceğiz.
Ve
bundan sonraki yatırımlarını uçak, gemi ve uzun menzilli füzelere değil, yakın menzilli ve hedefe odaklanan ileri teknolojiye sahip
yapmaya başlayacak.
İnsansız hava aracı
geçmişi neredeyse 100 yıl kadar geriye uzanıyor.
da askeri maksatlı kullanılıyor.
“
denmesinin sebebi bazılarının uçuş esnasında sürekli olarak ses çıkarmasıymış.
Teknoloji ile füze atacak kadar geliştirildiler.
olan ancak daha sonra meslek değiştirip araştırmacı gazeteci olan
, Türkçeye Buzdağı yayınları tarafından
olarak çevrilen kitabında ilginç bir bilgi paylaşıyor.
İnsansız hava araçlarını
olarak ilk kullanan ülke İsrail.
Filistin ve Gazze’de Hamas ve El Fetih gibi örgütlerin önemli adamlarının evlerine yönelik saldırılarda kullanan
İsrail’e ilk karşı çıkan ülke de ABD
.
Kitapta bu
ilk kullanma sebepleri bakın nasıl anlatılıyor;
“CIA aralarında
Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun
sevdiği bir dalış mekanına patlayıcı ile doldurulmuş bir deniz kabuğu yerleştirme planının da olduğu
beş yabancı lidere karşı planladığı suikastla ilgili skandaldan sonra bu çeşit infazlardan vazgeçti.”
ABD’nin kimyasını değiştiren ikiz kulelere iki uçakla dalıştan 2 ay önce 2001’in Temmuz ayı sonlarında
ABD İsrail büyükelçisi Martin Indyk
şöyle bir açıklama yapıyor;
“ABD hükümetinin silahlı İHA’lar vasıtasıyla (
Filistinli örgüt üyelerinin evlerine
) yapılan suikastlere karşıdır. Bunlar açıkça yargısız infazlardır ve bunu desteklemiyoruz”.
“
1976 senesinde
siyasi suikastler yapmaktan men eden bir emir imzaladı.
saldırılarının bir hafta öncesinde silahlı “
” lerin kullanımı ile ilgili bir toplantıda
, bu tarz silah kullanmanın korkunç bir hata olacağını, bunun ancak cesedinin çiğnenerek olabileceğini söylemişti.
ABD bu düşüncelerden ne zaman vazgeçti ya da vazgeçirildi?
11 Eylül 2001 saldırısından sonra.
Saldırıdan birkaç gün sonra
, 25 yıldır yürürlükte olan CIA’nın adam öldürme yasağını kaldırdı.
ve destekçilerine suikast düzenleme izni verdi.
Kongre uzun zamandır kullanılmayan
yetkisini onayladı.
Bütün silahlı operasyonlara açık çek verildi.
11 eylül saldırısından sonra
Afganistan, Pakistan ve Yemen’de
silahlı insansız hava araçları droneler ile sivil gözetmeden sadece terörist şüphesi ile vurmaya başladı.
Droneler füze atabilecek hale getirildi.
11 eylül 2001’e kadar 50 adet drone sahibi olan ABD 2011 senesinde
ve bunları yöneten
sahibiydi.
“
İngiltere Merkezli araştırmacı
gazetecilik bürosunun tahminlerine göre, CIA’nın drone saldırıları sadece
çoğu sivil 3 bin 461 kişinin ölümüne neden oldu.”
“TİME dergisi de aynı rakamları yayınladı.
habere hiçbir tepki gelmedi.”
“
Obama’nın elinde ölüm listesi
olduğu da 2012 senesinin Mayıs ayındaAmerikan silahlı dronelerin saldırılarına onay için son sözü Obama’nın söylediğini bildirdiğinde açığa çıktı”.
Haberin ardından kamuoyunda her kesimden çok sayıda tepkiler oluştu.
“Bir başkan için büyük yetki”
başlığı ile manşetlere taşındı.
profesörlerinden kıdemli bir akademisyen kendi ülkesi ABD’ye şöyle duygusal bir tepkiyle isyan ediyordu;
ahlaki liderliği bitmiştir. Kendi
ortadan kaldırdık.